Aile Mahkemesi'nin 2019/218 esas ve 2019/893 karar sayılı dosyası üzerinden boşanma davası açıldığını dosyanın istinaf incelemesinde olduğunu belirterek derdestlik itirazında bulunmuş, davacı kadının evlilik birliğinin getirdiği yükümlülükleri yerine getirmediğinden tarafların boşanmalarına, kadının tazminat taleplerinin reddine, davalı yararına 20.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; açılan davanın derdestlik nedeni ile dava şartı yokluğundan usulden reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; derdestlik nedeniyle reddedilen boşanma davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, evlilik birliğinin sarsılması ( TMK 166/1,2 ) nedeniyle boşanma ve fer'ileri istemlerine ilişkindir....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde verilen 14.11.2017 tarihli kararda; erkeğin terk sebebine dayalı boşanma davasının ihtar şartının yerine getirilmemesi nedeni ile reddine, kadının karşı davasının reddine, boşanmaya sebep olan olaylarda kadın tamamen kusurlu kabul edilerek erkeğin evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı açtığı esas davasının kabulü ile, tarafların TMK 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin davacı-davalı babaya verilmesine, çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı-davalı erkek yararına kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000 TL manevi tazminata, 8.000 TL maddi tazminata hükmolunmuştur....
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 8. Aile Mahkemesi SAYISI : 2021/463 E., 2022/415 K. Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince zina ve haysiyetsiz hayat sürme nedenine dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Dolayısıyla evlilik birliği temelinde sarsılmış (TMK m.166/1) ve eşler bu sonuca eşit kusurları ile sebep olmuşlardır. Bu yüzden, taraflardan birinin evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebiyle açtığı boşanma davasında, şayet çok uzun süreli fiili ayrılık kanıtlanıyorsa boşanmaya karar verilmelidir. Bu arada, TMK'nun 166/son maddesinde belirlenen üç yıllık fiili ayrılık süre şartı da göz ardı edilmeyerek, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü için, en az üç yıl ve daha uzun süreli ayrılıkları, “çok uzun süreli fiili ayrılık” olarak kabul etmek gerekir. Eldeki davada yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle (TMK m.166/1) boşanma davası açtığı, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmalara katılmadığı, mahkemece, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasında yerel mahkemece ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl ve karşı davaların ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek tarafından asıl davanın reddi yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İsninaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, davalı-karşı davacı kadının eşinin önceki evliliğinden olan çocuklarına iyi davranmadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2020/171 ESAS-2022/882 KARAR DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin davacı müvekkile verilmesine, müşterek çocuklar için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkil lehine 750,00- TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000- TL maddi ve 100.000- TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak, verilen boşanma hükmü kesinleşmeden eldeki davada davacı erkek tarafından (TMK m.166/1) evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açılmış ancak yargılamaya dosyalar birleştirilmeden devam edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince de belirtildiği üzere, taraflarca daha önce açılıp karar verilen dosyadaki boşanma hükmü kesinleştiğinden eldeki davada erkeğin boşanma istemi yönünden dava konusuz kalmış ise de boşanma kararının kesinleşmesinden önce erkek tarafından açılan eldeki bu dava nedeniyle, taraflar arasında boşanma davalarına ilişkin kusur durumu henüz taraflar yönünden bütünüyle kesinleşmemiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2021 NUMARASI : 2020/836- 2021/471 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların görücü usulü evlendiklerini, müvekkilin bedensel engelli olduğunu ancak engelinin çalışmasına ve hayatını idame ettirmesine engel olmadığını, davalının sadece konuşma engeli olduğunu düşünen müvekkilin evlilik sonrası davalı ile birlikte yaşamaya başlayınca başka sorunları olduğunu öğrendiğini, davalının ailesinin davalının bebek dünyaya getirdiğinde dahi gelmediklerini, adeta bir yükten kurtulmuşcasına davalıyı arayıp sormaktan kaçındıklarını, davalının...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin zina, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle dava açtığı, kadının erkeğin şöförü ile mesajlarının tarafların ortak çocuğu tarafından görüldüğü, yine adı geçen şahısla sık telefon görüşmesi olduğunun belirlendiği ancak bunların kadının zina yaptığını ispatlamadığı, kadının zinasının sübut bulmadığı, kadının kusurunun güven sarsıcı davranış boyutunda kaldığı; kadının haysiyetsiz hayat sürme ve zina, mümkün olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma talep ettiği, erkeğin haysiyetsiz hayat sürdüğünün kanıtlanmadığı ancak H. isimli kadından çocuğu olan ve bu kadın ile ilişkisini devam ettiren erkeğin zinasının sübut bulduğu, zinanın temadi ettiği; erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı davasına gelince, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/2489 KARAR NO : 2023/2217 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KULU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2023 NUMARASI : 2023/357 ESAS 2023/406 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarındaki evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 3.000'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Cevap dilekçesi sunulmamıştır....