DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesine, çocuk için 1.000,00TL iştirak nafakası, davacı için 1.000,00 TL Yoksulluk nafakası, 150.000,00 TL maddi tazminat ile 150.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Karşı davacı kadın tarafın karşı dava dilekçesinde dayandığı deliller toplanmış, toplanan delillerden davacı karşı davalı erkeğin kusurlu eylemleri nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ispat edilemediği görülmüştür. TMK'nın 166. Maddesi gereğince ağır kusurlu olan eşin de boşanma davası açabileceği mümkün ise de; tam kusurlu olan eş boşanma davası açamayacak olup; her ne kadar tarafların bir araya gelmesi mümkün değil ve evlilik birliği temelinden sarsılmış olsa da; davalının kusursuz olması halinde davacı tarafça açılan TMK'nın 166/1. Maddesi gereğince açılan boşanma davası ret ile sonuçlanmaya mahkumdur. Açıklanan nedenlerle somut davada davalı karşı davacı kadın tam kusurlu olup; kadın tarafça karşı dava olarak evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşama davasının erkeğin kusurlu davranışı ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 2....
Hukuk Dairesi'nin 28/01/2021 tarihli 2019/6604 esas sayılı ilamı) Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kocadan kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder. Dosya kapsamından eşlerin ayrı yaşadığı böylece evliliğinin fiilen bittiği, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, evlilik birliğinin devamında taraflar, müşterek çocuklar ve kamu için korunmaya değer bir menfaatin kalmadığı, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimallerinin bulunmadığı ve davacı karşı davalının kusurlu olduğu anlaşılmakla davanın ve karşı davanın (boşanma talebi yönünden) kabulüne ve tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Maddesinde yer alan zina eyleminin sabit olduğu ayrıca 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda davalı erkeğin zina ettiği ve birlik görevlerini ihmal ettiği böylelikle; davalı erkeğin zina ettiği ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmakla; davacı tarafın boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir. (Yargıtay 2....
Maddesi kapsamında; dava tarihinden itibaren kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir nafakasının boşanma hükmü kesinleşinceye kadar erkekten alınarak kadına ödenmesine boşanma hükmü kesinleştikten sonra ortadan kalktığının Tespitine ve kadının yoksulluk nafakası talebinin Reddine, Davacı karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kadının ağır kusurlu olması nedeniyle Reddine, Davacı tarafça usulüne uygun olarak dava açılarak ileri sürülmeyen müşterek çocuğun soy isminin değiştirilmesi talebi hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına, Fazlaya ilişkin istemlerin REDDİNE, KARŞI DAVANIN KABULÜNE, Tarafların Türk Medeni Kanunun 166/1. maddesi gereğince EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Davalı karşı davacı erkeğin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 17.500,00- TL manevi tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile davacı karşı davalı kadından tahsili ile davalı karşı davacı erkeğe ÖDENMESİNE, Davalı...
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı ile davalının 2016 yılından beri ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin davalının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını, bu durumun tanık beyanı ve dosya kapsamı ile de sabit olduğunu, davalının da boşanmayı kabul ettiğini, bu nedenle tarafların şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hukuken hatalı olduğunu belirterek; kararın kaldırılarak tarafların boşanmalarına karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Türk Medeni Kanunu'nun 166/1- 2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir ki, olayımızda taraflar arasında fiziksel şiddet gerçekleşmiş, evlilik birliği temelinden sarsılmış ve TMK.nın 166/1. maddesi koşulları oluşmuştur. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır....
Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. Yeri gelmişken belirtmek gerekir ki; söz konusu hüküm uyarınca evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu takdirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Çünkü tam kusurlu eşin boşanma davası açması tek taraflı irade ile sistemimize aykırı bir boşanma olgusunu ortaya çıkarır....
Mahkemece; "Dava çekişmeli boşanma davasıdır....