Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. Mutlak butlan davasının sonucu beklenmeksizin, boşanma davasının esasının incelenmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş, davalı-karşı davacı kadının terditli açılan davasında harcın tamamlanması halinde mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının sonucu beklenildikten sonra, karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.27.01.2022(Prş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * boşanma davasının ıslah suretiyle evliliğin iptali davasına dönüştürüldüğünün anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.11.2008 (pzt.)...
Mahkemece, evliliğin nispi butlan sebebi ile iptali nedenleri gerçekleşmediğinden bahisle erkeğin nispi butlana yönelik davasının reddine, kadının birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı-davalı erkeğin kademeli isteklerinden boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Toplanan deliller birlikte değerlendirilerek davacı-davalı erkeğin açtığı boşanma davası ve davalı-davacı kadın tarafından açılan birleşen boşanma davası hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir. Davacı-davalı erkek tarafından açılan boşanma davası hakkında hüküm kurulmamış olması açıkça kanuna aykırılık teşkil ettiğinden hükmün bu yönden bozulması gerektirmiştir....
Davalı kadın vekili, cevap dilekçesinde; mutlak butlan nedeniyle iptal davası ile akıl hastalığı sebebine dayalı boşanma davasının reddine, davalı yararına aylık 800,00- TL ve müşterek çocuk yararına aylık 400,00- TL tedbir nafakasına, mahkemenin boşanmaya karar vermesi halinde bu nafakaların yoksulluk ve iştirak nafakası olarak devamına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali ve akıl hastalığı sebebiyle açılan boşanma davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Davacı erkek vekili; kararın tümüne yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; akıl hastalığı (TMK md. 165) nedeniyle boşanma davası ve mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasına ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma ( Evliliğin İptali) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı-davalı kadının açmış olduğu boşanma davası yanında davalı-davacı koca da evliliğin feshini dava etmiştir. Mahkemenin evliliğin feshi ile ilgili vermiş olduğu karar kesinleşmemiştir. Davcı kadının davası hakkında da işin esası yönünden de karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.11.2006...
İncelemeye konu dosyada Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi kapsamında değerlendirilip, sonuca bağlandığından, davalı vekilinin duruşmalı inceleme talebinin reddi cihetine gidilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf itirazları yerinde değildir. 2- Davacı tarafça evliliğin nispi butlan nedeniyle iptali davası ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası birlikte açılmıştır. Evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur....
İlk Derece Mahkemesince davacı davalı erkeğin evliliğin iptaline ilişkin davasının reddine, boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30/10/2018 tarih, 2016/25173 Esas ve 2018/12091 Karar sayılı ilamında işaret ettiği üzere, erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, davacı-davalı erkek ve davalı-davacı kadın açısından boşanma davaları bakımından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek ve boşanma davaları tefrik edilerek erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin hem boşanma hem de evliliğin iptaline ilişkin davanın birlikte hüküm altına alınması doğru bulunmamıştır....
Hukuk Dairesinin 2017/1023 Esas ve 2018/10252 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzere, davacı davalı erkeğin nisbi butlan sebeplerine dayalı evlenmenin iptali isteği sonucunda verilecek kararların tarafların boşanma davalarını etkileyecek nitelikte bulunduğu da gözetilerek, tarafların boşanma davalarının eldeki dosyadan tefrik edilmesi, erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evlenmenin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeksizin dosyanın esası hakkında karar verilmesi doğru bulunmamıştır. İlk Derece mahkemesince yapılması gereken iş; dosyanın boşanma davaları yönünden tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedilmesi, evliliğin iptali konusunda bir karar verilmesi, verilen kararın tefrik edilen boşanma dosyasında bekletici mesele yapılarak evliliğin iptali davasında verilen kararına göre tarafların boşanma davalarının neticelendirilmesinden ibarettir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evliliğin İptali - Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki "evliliğin iptali ve boşanma" davası ile "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı (koca) tarafından ise her iki dava ve alacak isteği yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı tarafından açılan boşanma ve evliliğin iptali davası ile davalı tarafından açılan birleşen boşanma davasında, davalardan biri hakkında taraflardan birinin temyizi , o tarafın temyiz etmediği dava yönünden; diğer tarafa katılma yoluyla (HUMK. md. 433/2) temyiz hakkı vermez. Hükmü, davacı-davalı erkek, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat istekleri, nafaka ve görevsizlik kararı yönünden temyiz etmiştir. Davalı-davacı kadın ise katılma yoluyla evliliğin iptali davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden temyiz etmiştir. Evliliğin iptali davasına yönelik bir temyiz bulunmadığına göre, bu dava katılma yoluyla da temyize getirilemez....