davasının reddine, davacının nisbi butlan sebebine dayalı evliliğin iptali istemli davasının incelenmesinde, davacı tarafın dava dilekçesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nda (4721 sayılı Kanun) sayılı nisbi butlan sebeplerinin bir ya da bir kaçına vakıalarını belirtir şekilde her hangi bir açıklama yapmadığı, sadece nisbi butlan sebebinin somutlaştırılması istenildiğinde ayrıntılı beyanda bulunduğu, dilekçelerin teati aşaması tamamlanması sonrası tarafların iddia ve savunmalarını ancak karşı tarafın açıkça muvafakati olması halinde genişletip değiştirilebileceği ve somut dava dosyasında davalının iddianın değiştirilip genişletilmesine açıkça muvafakat etmemesi gerekçesi ile davacının nispi butlan nedeniyle evliliğin iptali davasının reddine karar verilmiştir....
birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2020/520 2021/606 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : Dairemizin 10/01/2022 tarih, 2022/43 esas, 2022/36 Karar sayılı ilamının Yargıtay 2....
Taraflar 15.6.1995 tarihinde evlenmiş, 29.5.2006 tarihinde kesinleşen hükümle boşanmışlar, görülmekte olan dava bir yıllık süre geçtikten sonra 20.3.2008 tarihinde açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “ “Aile Hukuku” ” adlı ikinci kitabının “ “Evlilik Hukuku” ” başlıklı birinci kısım ikinci bölümünde bulunan 178. maddesinde; “ “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar” ” hükmü yer almaktadır. Maddenin gerekçesinde, “ “…eşlerin yıllar sonra maddî ya da manevî tazminat ya da ilk kez istenilen yoksulluk nafakası dolayısıyla karşı karşıya gelmeleri önlenmek istenmiştir...” ” denilmiştir. TMK.nun aynı kısım aynı bölümünde, boşanma, tazminat, nafaka ile birlikte mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme de yer almaktadır....
Anılan karara karşı davalı ... tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince, evliliğin ölüm ile sona erdiğinden ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, evliliğin iptali ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına, kadının kötü niyeti kanıtlanmadığından sağ kalan eşin evlenme ile kazandığı kişisel durumun korunmasına karar verilmiştir. Ancak, mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davalarında, evliliğin ölümle sona ermesi davayı konusuz kılmaz. İlgililer her zaman için evliliğin mutlak butlanla sakat olduğunun tespit altına alınmasını isteyebilirler. O halde yapılacak iş, yargılamaya devamla, evliliğin mutlak butlanla sakat olup olmadığının tespit edilmesi, eğer mutlak butlanın varlığı kanıtlanırsa ancak o zaman TMK’nın 159. maddesi gereğince, sağ kalan eşin evlenme sırasında iyi niyetli olup olmadığı konusunda bir karar verilmesinden ibarettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evliliğin Feshi - Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm evliliğin feshi, kusur, manevi tazminat, eşya ve ziynetler yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.06.2007 Y.İşl.Müd.S.Karakoca...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda; tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerine yer verilmesi zorunludur (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m. 27.HMK m. 297/1-b). Mahkemece; hükümde tarafların Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına denilmekle yetinilmiş, tarafların kimlik bilgilerinin hiçbiri yazılmamıştır....
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davalı-davacının istinaf isteminin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- İstinaf harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- İstinaf başvurusu nedeniyle davalı-davacının yaptığı giderlerin kendi üzerine BIRAKILMASINA, 4- Kararın taraflara TEBLİĞİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, ziynet alacağı davası yönünden HMK'nın 362/1- a maddesi uyarınca kesin, evliliğin iptali davası yönünden 6100 sayılı HMK.'nın 353/1- b-1 bendi ile aynı kanunun 361. Maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 22.03.2007 KARŞI OY YAZISI Davacı ..., 4.3.1998’de ölen eşi Hasan Mehmetoğlu’nun kendisinden önce 5.11.1968’de Almanya’da Maria İngeborg ile evlendiğini, bu evlilikten davalı ...’un olduğunu, Almanya’nın Karlsruhe Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.06.1974 tarihli kararı ile boşandığını daha sonra 6.1.1978’de kendisi ile evlendiğini, ilk evliliğin kendisi ile olan evlilikten sonra 5.11.1999’da nüfusa işlendiğini, Cumhuriyet Savcılığı tarafından kendi evliliğinin iptali için dava açıldığını, belirterek yabancı mahkemeden, verilmiş boşanma...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 13.03.2014 tarihinde, ara kararla davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının, boşanma hükmünün kesinleştiği 20.05.2015 tarihine kadar devam edeceğinin tabi bulunmasına göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan dava "davacı-karşı davalı erkeğe atfedilebilecek bir kusur bulunmasa da, uzun süreli ayrılıktan kaynaklanan mesafe ve soğukluk nedeniyle davacı-karşı davalının da evliliğin devamını istemediğinden bahisle" kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş, davacı-karşı davalı erkeğin açmış olduğu boşanma davası ise vaki feragat nedeniyle reddedilmiştir. Davacı-karşı davalı erkek boşanma davasından feragat etmiş olmakla artık kadına atfedilen kusurlu eylemleri affetmiş sayılır....