WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Eşinde bulunmaması onunla birlikte yaşamayı kendisi için çekilmez bir duruma sokacak derecede önemli bir nitelikte yanılarak evlenen kişi (TMK m. 149/2) evlenmenin nispi butlan ile iptalini isteyebilir. İptal davası açma hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak altı ay ve her hâlde evlenmenin üzerinden beş yıl geçmekle düşer (TMK m. 152). Tarafların sadakat yükümlülüğü evlilik birliğinin kurulmasıyla başlar (TMK m. 185)....

    Mahkemece yapılacak iş davacı-davalı kadının davasında, delillerin nisbi butlan sebebi ile (TMK m. 149, 150) evliliğin iptali hakkı yönünden değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi, davalı-davacı erkek tarafından .../.. açılan boşanma davasında ise, kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek, boşanma davasının tefrik edilerek kadının açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

      DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evliliğinin mutlak butlan nedeni ile iptaline, mutlak butlana ilişkin şartların bulunmaması halinde evliliğin nispi butlan nedeni ile iptaline, butlan hukuki şartlarının bulunmaması halinde tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı kadından alınarak davacı erkeğe verilmesine karar verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince mutlak butlan olmadığı takdirde nispi butlan sebebine dayalı evliliğin iptaline ilişkin davanın tefrikine karar vermiş ve eldeki esasa kaydedilmiştir. II. CEVAP Davalı kadın davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 4....

        nin ise kendisinin dayısı olduğu ve davalıların arasında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 129 uncu maddesinin birinci fıkrası gereğince evlenme engeli bulunduğu, bu nedenle davalıların yapmış olduğu evlenmenin 4721 sayılı Kanun 145 inci maddesinin dördüncü fıkrası gereğince mutlak butlan ile batıl olduğu anlaşılmış olduğu belirtilerek davlıaların 31.10.2016 tarihli evliliklerinin iptaline karar verilmesi kamu adına talep ve dava edilmiştir. II. CEVAP Davalı ... süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; diğer davalı eşiyle aralarında evlenme engeli bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...'nun 27.10.2004 tarihinde ... tarafından evlat edinildiği, ...'nun aynı zamanda davalı ... ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliyken, yeniden evlenen kişinin ikinci evliliğinin mutlak butlan sebebiyle (TMK. md. 145/1) iptali isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet savcısı tarafından 06.03.2014 tarihinde re'sen açılmıştır. Cumhuriyet savcısı, Kanunda açıkça öngörülen hallerde hukuk davası açar veya açılmış olan hukuk davasında taraf olarak yer alır (HMK md. 70/1). Mutlak butlan davası açma Cumhuriyet savcısı için bir görev olduğundan (TMK md. 146/1) duruşmalarda hazır bulunması gereği de görevin doğal sonucu olarak bir zorunluluktur. Bu nedenle Cumhuriyet Savcısının duruşmalara katılması sağlanmadan yokluğunda yargılamaya devamla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            Kesinleşmiş boşanma kararının mevcudiyeti, evlenme akdinin geçerli biçimde oluştuğunu butlan sebeplerinden biriyle sakatlanmadığını gösterir. Çünkü boşanma, ancak geçerli olarak doğmuş evlilikler için sözkonusu olur. Boşanma kararı kesinleştikten sonra evlenen kişinin evliliğinin butlanına karar verilemez. Aksini kabulü kesin hükümle bağdaşmaz ve kesin hükmün tarafları bağlayıcı etkisini ortadan kaldırır. Bu bakımdan kesinleşmiş boşanma kararıyla sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmesinin doğru olmadığı kanısındayım. Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle değerli çoğunluk görüşüne bu yönden katılamıyorum....

              GEREKÇE : Davanın konusu TMK 149/2 maddesi uyarınca evlenmenin iptali, birleşen dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı istemine ilişkindir. TMK 149/2 maddesi uyarınca evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. Butlan davasının sonucu beklenmeksizin, boşanma davasının esasının incelenmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş, kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet talepli davanın butlan davasından tefrik edilmesi butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının sonucu beklenildikten sonra, karar vermekten ibarettir....

              Mahkemece, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinden alınan 10.11.2016 tarihli sağlık kurulu raporunda davalı kadında “hafif derecede mental retardasyon olduğu, hastalığının kronik olduğu ve evlilik tarihinde mevcut olduğu” belirtilmiş, bu rapor ile de evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmiş ise de; davalı kadının evlenme tarihinde sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunup bulunmadığı veya evlenmeye engel derece akıl hastası olup olmadığı hususunun, davalının, dosya içerisindeki tüm tedavi kayıtları ve raporları ile birlikte yeniden bu hususları kapsayacak şekilde rapor alınmak suretiyle tespit edilmesi; buna göre mutlak butlan sebebi mevcutsa butlana karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....

                Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması evliliği mutlak butlanla batıl kılar (TMK.md.145/4). Mutlak butlan davası, Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılır. Bu dava ilgilisi olan herkes tarafından da açılabilir (TMK.m.146). Somut olayda, ... ile ...'ın arasında 129/1. maddesi gereğince evlenmeye engel olacak derecede (dayı-yeğen) akrabalık ilişkisi bulunduğu iddiasına dayalı olarak, Cumhuriyet Savcısı tarafından davaname ile; evliliğin iptali istenmiştir. Bu durumda, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde bulunmadığı, Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 145/4. maddesi gereğince mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptaline ilişkindir....

                  SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer bölümlerinin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 14.04.2015 (Salı) KARŞI OY YAZISI Dava, mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali (TMK. mad. 145/4) istemiyle aynı Kanunun 146/1. maddesindeki yetkiye dayanarak Cumhuriyet savcısı tarafından açılmıştır. Mahkemece duruşma günü davayı açan Cumhuriyet savcılığına usulüne uygun tebliğ edilmemiş ve davayı açan Cumhuriyet savcısı duruşmalara katılmamıştır. Hal böyleyken mahkemece dört oturum tarafların yokluğunda yargılamaya devam edilerek 04.10.2013 tarihli oturumda davalıların huzurunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemenin, davanın davacısı sıfatında bulunan Cumhuriyet savcısının duruşmalara katılımını sağlamak gibi bir görevi bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu