Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen ...'nın doğum günü olan 12.10.2007 tarihinde anne ve babası resmen evlidir. Çocuk evlilik içinde doğmuştur ve Türk Medeni Kanununun 321.maddesine göre ailenin, diğer bir deyimle babanın soyadını almıştır....

    İstinaf incelemesine gönderilen dosyada, davalı vekilinin ibraz ettiği vekaletnamede çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin davasını takip etmek için özel yetki bulunmadığı, evveliyatla bu hususta vekile (Çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin davası için özel yetki taşıyan) vekaletnamesinin aslını veya onaylı örneğini sunması için kesin süre verilmesi (HMK m. 77), bu süre içinde özel vekaletname verilmez veya davalı asil yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile mahkemeye bildirmez ise vekil tarafından yapılan işlemlerin yapılmamış sayılacağının ihtar edilmesi ve tebligatların bu ikinci halde davalı asile yapılmak sureti ile davalı asile (özel yetkiyi içeren) vekaletnamesi bulunmayan avukat tarafından yapılan işlemleri kabul edip etmediği yönünde beyanda bulunması, beyanda bulunmaz ise vekil tarafından yapılan işlemlerin yapılmamış sayılacağının ihtarını içerir tebligat yapılmasından sonra istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmesi için mahalline...

    Oysa usulüne uygun bir tebligatın amacı, kişiyi aleyhine açılan davadan haberdar etmek, dolayısıyla kendisini ilgilendiren yargılamadan tam olarak bilgi sahibi olmasını sağlamak, açıklamada bulunmak ve ispat hakkını kullanmasına imkan vermektir. Bu haliyle; davalı erkeğe, aynı zamanda davacı kadının oturduğu yer olan adreste Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliği usulsüzdür. Davalı erkeğe, gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliği ile temyiz süresi de beklenerek gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 04.07.2017(Salı)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan sonra Annenin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 25.12.2018 gün ve 2018/7734-2018/15396 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, babalığın tespiti, çocuk için nafaka ve Türk Medeni Kanunu'nun 304. maddesi uyarınca mali hak isteminde bulunmuş, mahkemece davalının çocuğun babası olduğuna, çocuğun annenin soyadını taşımasında izin verilmesine, nafaka ve tazminat talepleri de kısmen kabul edilerek hüküm altına alınmıştır. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Türk Medeni Kanunu'nun 301. maddesinde; ''Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin her bir davada ayrı ayrı kusur belirlemesi yapılmasının hatalı olduğunu, kusurların birlikte değerlendirilmesi gerektiği, bu hususun gözetilmeden ayrı ayrı kusur belirlemesi yapılmasının doğru olmadığı bu nedenle bu yönden hataya değinilmekle yetinildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesince kadına yüklenilen evlenmeden önceki borçlarını söylememe vakıasının, evliliğin iptali sebebi olabileceği, boşanma davasında kusur olarak değerlendirilemeyeceği bu nedenle bu kusurun çıkartıldığı, Mahkemece belirlenen tarafların diğer kusurlu davranışlarının gerçekleştiği, bunun yanı sıra erkeğin, ayrılık döneminde kadının kullanımındaki telefonu kapattırdığı, kadının erkeğin soyadını kullamasını istemediğinin de erkeğe kusur olarak yüklenilmesi gerektiği, belirlenen bu kusurlara göre de tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği, eşit kusurlu eş...

            ın ... ile 03.07.1985 tarihinde evlenerek 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 187. maddesi hükmü uyarınca kocasının soyadını aldığı, kocasının soyadı önünde önceki soyadını kullanmak için evlendirme memuruna ya da nüfus idaresine herhangi bir başvuruda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında davacı kızlık soyadını henüz taşımadığına göre davanın reddine hükmedilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçe ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının, kocasının soyadını kullanmak konusunda harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davasının bulunmamasına göre tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.05.2012 (Prş.)...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanan Kadının Kocasının Soyadını Taşıması İzninin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.12.2013 (Per.)...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evli Kadının Kızlık Soyadını Kullanma Talebi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.12.2013 (Çrş)...

                    UYAP Entegrasyonu