Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydında anne ve baba adı düzeltilmesi ve ve gerçek anne ve babası ile soybağının kurulması istemine ilişkindir. ... 1. Aile Mahkemesince, uyuşmazlığın neseple ilgisinin olmadığı, hatalı yazılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince ise davanın soybağına ilişkin ve görevin aile mahkemelerine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısımı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ilâ 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2723 KARAR NO : 2022/2941 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BAFRA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/91 ESAS, 2022/223 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Bafra 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/91 esas, 2022/223 karar sayılı dava dosyasında verilen nüfus (ad ve soyadı düzeltilmesi istemli) talebinin reddine karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Samsun ili T3 kayıtlı olduğunu, müvekkilinin Yunanistan'da bulunduğunu ve yaşamını orda sürdürdüğünü, müvekkilinin mutat meskeni ailesinin bulunduğu adres olduğunu, Türkiye'de bulunmadığı için resmi adresini Bafraya alamadığını, müvekkilinin nüfus kaydında "Yaylalı" olarak yazılan resmi soyismini uzun yıllardır kullanmadığını...

    Bu çocuğun anne ve babasının sonradan boşanmış olması sadece boşanma ve velayet hakkı nedeniyle anneye böyle bir dava açma hakkı bahşetmez. Boşanma ilamı uyarınca babasının çocukla kişisel ilişki tesis etme hakkı bulunması ve bu nedenle anne ve babanın ister istemez karşılaşması, evlilik dışı doğan çocukların annelerinin soyadlarını yasal olarak taşımalarının toplum içinde yaratabileceği muhtemel algı dikkate alındığında davacının dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların hukuki bir dayanağı bulunmadığı gibi soyadı değişikliğinin çocuğun evlilik içinde doğmakla kazandığı meşru statüye ve onun menfaatlerine zarar vereceği gerçeği karşısında mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2020 NUMARASI : 2019/442 ESAS, 2020/67 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Nüfus Temsilcisi istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Babası olan T7 2012 yılında öldüğünü, nüfus kaydında görülen babası T7 anne adının her nasılsa Fatma olarak yazıldığını ancak gerçekte anne adının Fatma değil Ümmü olduğunu, babasının kardeşlerinin anne adının doğru olarak Ümmü yazıldığını, mağduriyetlerin yaşanmaması amacı ile açılı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dahili Davalıların duruşmada alınan beyanlarında; Davacının babası Abdullah'ın annesinin ismi Ümmüdür. Nüfusa Fatma olarak yanlışlıkla yazılmıştır....

      KARAR Davacı dava dilekçesinde, babası ..... 01.07.1927 olan doğum tarihinin 06.02.1926 olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14 maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının babası Hasan Dedeoğlu'nun 06.11.2016 tarihinde ölümü üzerine nüfus kaydının kapatıldığı anlaşılmaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, evlat edinmede anne ve babanın rızasının aranmaması kararı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm çocuğun annesi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, kurumlarında barınan 27.12.2012 doğumlu ... bakımından evlat edinmede anne ve babasının rızasının aranmaması kararı verilmesini istemiştir. Mahkemece hasımsız olarak görülen davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 309. maddesinin 1. fıkrasına göre "evlat edinme, küçüğün anne ve babasının rızasını gerektirir." hükmü düzenlenmiştir....

          in ... ve ... olan baba ve anne adının gerçeğe uygun olarak ... ve ... ve 20.06.1998 olan doğum tarihinin de 25.08.1998 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece, karar ve davalıların temyiz dilekçesi Cumhuriyet Savcısına tebliğe çıkarılmış ve adreste çalışana tebliğ edilmiş ise de kararın Cumhuriyet Savcısı tarafından görüldüğüne ilişkin dosyada herhangi bir kayda rastlanmamıştır. Bilindiği üzere 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasına göre davaname ile açılan kayıt düzeltme davalarında verilen kararlara Cumhuriyet Savcılığı tarafından görüldü şerhi konulması gerekmektedir. Görüldü şerhlerinin ilgili Cumhuriyet Savcısının adı, soyadı, imzası, sicil numarası ve görüldü şerhinin verildiği tarihi taşıması zorunludur. Bu nitelikteki bir görüldü şerhi verilmeden dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Anne Adının Düzeltilmesi İstemli) KARAR Dava, anne adının düzeltilmesi isteğine ilişkin olup, nüfus müdürlüğü davada yasal hasım, kayyım ise anne ile çocuk menfaatinin çatışması nedeniyle açılan davada çocuğu temsil etmek üzere atanmıştır. Yargıtay ilamı ile karar düzeltme dilekçesinin nüfus müdürlüğü ile kayyım vekiline tebliğine dair belgeye dosyada rastlanılamamıştır. Yargıtay ilamı ile karar düzeltme dilekçesinin nüfus müdürlüğü ile kayyım vekiline tebliği ile cevap ve karar düzeltme süresinin beklenilmesinden sonra karar düzeltme incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Kabule göre de; “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin anne adı ve doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla; tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan kimlik bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tescile dayanak yapılan işlemde düzeltilmesini gerektirir bir hata yapılmışsa bu hatanın Tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki koşullar araştırılarak idarece düzeltilmelidir.Bu nedenle anne adı ve doğum tarihi düzeltilmesi talebinin reddi gerekirken kabülüne karar verilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.04.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                in nüfusta 11.11.1993 olan doğum tarihinin ay ve gün baki kalmak üzere 11.11.1990 olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde ve yargılama sırasındaki beyanlarında müşterek çocukları ...’in gerçek doğum tarihinin 11.11.1990 olmasına rağmen nüfus kütüğüne 11.11.1993 olarak yazıldığını, ileri sürerek bu yanlışlığın düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden yaşının düzeltilmesi istenen ...’ın aynı anne ve babadan doğma 11.11.1990 doğumlu ... ... adında bir kardeşinin olduğu görülmektedir. Mahkemece ...'in doğum tarihinin 11.11.1990 olarak düzeltilmesi sonucu ... ile kardeşi ... ikiz kardeş durumuna gelmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu