Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, esnaf bağkur sigortalılık tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri , 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 24, 25, 26, geçici 18 inci ve 5510 sayılı Kanun Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun geçici 8 inci maddesidir. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Yapılacak iş, yukarıda bahsedildiği üzere sigortalılık hakkından feragat edilemeyeceğinden davacının tarım bağkur sigortalılık primleri başka sigortalılığa aktarılsa ve iade edilse dahi bu döneme ilişkin sigortalılığının tespitini isteyebileceği dikkate alınarak davacının tarım bağkur sürelerini gerekçe ile hüküm fıkrası çelişmeyecek şekilde belirlemek, davacının esnaf bağkur sigortalılığına aktarılan tüm primlerin tarım bağkur sigortalılığına aktarılmasına karar vermekten ibarettir. O halde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabul edilmesi ve temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı KALDIRILMASI, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Davacının biçerdöver işletmeciliği faaliyetinin esnaf BağKur sigortalılığı kapsamında değerlendirilmesi gerektiği halde sehven tarım BağKur sigortalılığı olarak nitelendirildiğinin daha sonra anlaşılması nedeniyle, davacının 12.05.2011 tarihinden itibaren esnaf BağKur kapsamında tescil edilerek 12.05.2011 tarihinden sonra tarım bağkur sigortalılığı kapsamında yaptığı prim ödemelerinin esnaf Bağkur numarasına aktarılması sonucu her iki sigortalılık statüsü arasındaki prim farkından kaynaklı olarak davacının tarım Bağ Kura yaptığı prim ödemelerinin karşıladığı tarih olan 31.01.2014 itibariyle esnaf BağKur sigortalılığı durdurulmuş ve yasa gereği 01.05.2015 tarihinden itibaren yeniden başlatılmıştır....
yürütülen faaliyet ile oda ve sicil kayıtları da dikkate alınmak kaydıyla, bağkurlu sayılıp sayılmayacağını belirlemek, sonucuna göre belirlenecek esnaf bağkur ile 506 sayılı Yasanın 4/1-a bendi kapsamındaki sigortalılık sürelerinin çakışıp çakışmadığı hususu üzerinde durulup, çakışma çıkması halinde baskın çalışma olgusu irdelenerek, olması gereken sigortalılık niteliği belirlenmeli, tahsis koşulları da bu kapsamda irdelenerek sonucuna göre karar verilmelidir....
Maddenin değiştirilerek zorunlu bağkur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunmasının yeterli görüldüğünü, 02/08/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu bağkur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirildiğini ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunmasının yeterli görüldüğünü, bu nedenlerle müvekkilinin sigortalılık başlangıç tarihinin vergi kaydı başlangıç tarihi olan 02/01/1996 tarihinden itibaren tespitine, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verildi....
Esnaf ve Sanatkarlar Kanuna göre bölge dışına çıkma sebebiyle Esnaf Sicil kaydının resen silindiği sonucuna varılması hatalıdır. Devamla davacının bağkur süreleri tespitinden sonra 5510 s. Yasanın geçici 63. maddesi dikkate alınarak kısmi ihya yapılamayacağı da değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekmektedir. Mahkemece hükümde bağkur sigortalılık süreleri tespiti yapılmadan yaşlılık aylığına karar verilmiş olmakla hangi tarihlerde 1479 sayılı yasa kapsamında, hangi tarihlerde 506 s. Yasa kapsamında çalışmaları olduğu belirlenmeden ve aylığın hangi kurumdan bağlandığı tespit edilmeden hüküm kurulması isabetsizdir. Yapılacak iş; 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. maddesi dikkate alınarak bağkur sigortalılık sürelerini tespit etmek, 5510 s....
Esnaf ve Sanatkarlar Kanuna göre bölge dışına çıkma sebebiyle Esnaf Sicil kaydının resen silindiği sonucuna varılması hatalıdır. Devamla davacının bağkur süreleri tespitinden sonra 5510 s. Yasanın geçici 63. maddesi dikkate alınarak kısmi ihya yapılamayacağı da değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekmektedir. Mahkemece hükümde bağkur sigortalılık süreleri tespiti yapılmadan yaşlılık aylığına karar verilmiş olmakla hangi tarihlerde 1479 sayılı yasa kapsamında, hangi tarihlerde 506 s. Yasa kapsamında çalışmaları olduğu belirlenmeden ve aylığın hangi kurumdan bağlandığı tespit edilmeden hüküm kurulması isabetsizdir. Yapılacak iş; 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. maddesi dikkate alınarak bağkur sigortalılık sürelerini tespit etmek, 5510 s....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava 1.8.1992- 28.7.1995 arası zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
Davacının vergi kaydına istinaden 09.09.2011 geçerli 5510 sayılı yasanın 4- I-b bendi kapsamında bağkur esnaf sigortalı olarak kayıt ve tescile edilmiş, vergi kaydının sona erdiği 23.05.2014 tarihinde sona erdirilmiştir. 5510 sayılı yasanın geçici 63.maddesi gereğince 1 yılda fazla süreye ilişkin prim borcu olduğundan 5510 sayılı yasanın 4I-b 4 alt bendi bağkur tarım kapsamında sigortalılığı 30.11.2010 tarihi itibarı ile askıya alındığı yine 5510 sayılı yasanın 4- I-b bendi bağkur esnaf kapsamındaki sigortalılığı 30.09.2011 tarihi itibarı ile askıya alınmış ise de ; Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 22.01.2020 tarihli ve 2019/4998 e 2020/467 K sayılı kararında "..Tarım bağkur sigortalılığının Yasal Dayanağını oluşturan Kanunlarda 506 sayılı kanunun 79/10 ....
"İçtihat Metni"Mahkemesi:İş Mahkemesi Dava, 23.12.1988 tarihinden itibaren zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti istemine ilişkindir....