Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin ve senetlerin iptali , ödenen bedelin iadesi, tapunun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... ... 1.Tüketici ve ... 3....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, asıl dava eser sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle menfi zarar ve yüklenicinin verdiği zararların tahsili, karşı dava ise sözleşmenin haksız feshi sonucu irat kaydedilen teminat mektup bedelinin iadesi ile ödenmeyen hakediş alacaklarının ve KDV'sinin tahsili istemine ilişkindir....

      Davacı tarafça, çekin kaybolduğu, ciro silsilesinin bozuk olduğu, davalının çeki haksız ve kötü niyetli olarak iktisap ettiğinden bahisle ve kendisinin yetkili hamil olduğu iddiasıyla çekin istirdatına karar verilmesi istemiyle eldeki dava açılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 763. maddesine göre, elden çıkan kıymetli evrakın ortaya çıkması halinde senedi elinde bulundurana karşı iade davası açılabilir. Zayi nedeniyle iptali istenen çekin davalı tarafından Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/394 esas sayılı çek iptali dosyasına çekin ibraz edildiğinin bildirdiği anlaşılmaktadır. TTK'nın 792. Maddesine göre, çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür....

      DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Asıl davada talep eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için yürütülen icra takibine yapılan itirazın iptali, birleşin dosyada talep eser sözleşmesinin ayıplı ifa edilmesi nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içerir bir iş görme akdidir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise, teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser, yüklenicinin sermayesini, sanat ve becerisini kullanarak gerçekleştirdiği sonuçtur. İş sahibi, ısmarladığı eserin belli nitelikler taşınmasını, amacını karşılamasını arzu eder....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemli davada teminatın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacı vekilinin teminat iadesi talebinin reddine karar verilmiş olup, ara karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. HMK'nun "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341/1. maddesi; "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir." hükmünü içermektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacak hukukuna ilişkin davada İstanbul 3. Tüketici ile 9. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, güneş enerji sistemi alım ve montaj işinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve bedelin iadesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın önce 18.03.2004 tarihinde İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığı bu mahkemece verilen 06.07.2004 tarihli görevsizlik kararının 12.08.2007 tarihinde tebliğ edildiği, H.Y.U.Y.'nın 193/4. maddesine göre 10 günlük yasal süre içinde dosyanın tüketici mahkemesine gönderilmek üzere başvurulmadığı, davacı tarafından 01.11.2004 tarihinde müstakilen Tüketici mahkemesinde ayrı dava açıldığı, 3....

          Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, 10.08.2001 günlü eser sözleşmesinin feshi ile bu sözleşme uyarınca verilen ve icra takibine konulan toplam dokuz adet bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti ve icra takibinin iptâli istemine ilişkindir. Mahkemece borcun muaccel olduğu 15.10.2001 tarihinden itibaren Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu gerekçesi ile dava reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yanlar arasındaki sözleşme bedeli mukabili iş yapımına ilişkin olduğundan ve mülkiyeti nakil borcunu içermediğinden sözleşmenin ihtarname gönderilmek suretiyle tek yanlı feshi mümkündür. Somut olayda sözleşme konusu değirmen davacı iş sahibine 31.12.2001 tarihinde teslim edilmiş, teslim edilen eser kabule icbar edilemeyecek nitelikte ayıplı olduğundan davacı iş sahibi 12.11.2004 günlü ihtarname ile sözleşmeyi tek yanlı feshetmiştir....

            -K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatifin ortakları olduğunu, davalı kooperatif ile davadışı firma arasında 25.08.1987 tarihinde inşaat sözleşmesi imzalandığını, 11.11.2007 tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısında inşaat sözleşmesinin feshi konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, bu kararın yasa anasözleşme ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, sözleşmenin feshi halinde 10. maddesinde belirtilen tazminatın ödenmek zorunda kalınacağını, ayrıca, genel kurula katılımın sahte vekaletlerle olması nedeniyle toplantı nisabının bulunmadığını ileri sürerek, anılan genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili,davanın reddini istemiştir....

              Asliye Hukuk (Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen "franchising" sözleşmesinin feshi nedeniyle davacının davalıdan cari hesap alacağının olup olmadığı, sözleşmesinin feshi nedeniyle cezai şart talep edilip edilemeyeceğine ilişkin alacak istemine ilişkindir. .... Asliye Ticaret Mahkemesi, davanın konusunun 556 sayılı KHK'dan kaynaklandığından görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. .......

                Noterliğinin 09/03/2018 tarih ve 5396 yevmiye numarası ile davalıya ihtarname keşide edildiği ve bedellerin süresi içinde ödenmediğinden ve sözleşme hükümleri gereğince düzenlenen finansal kiralama sözleşmesinin feshi ile teslim edilen malın aynen iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu