Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava eser sözleşmesinden kaynaklı bedel iadesi, cezai şart ile maddi tazminat isteğine ilişkindir. Taraflar arasında kurulan ilişki, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser yüklenicinin sermayesi, sanat ve becerisini kullanarak gerçekleştirdiği sonuçtur. İş sahibi ısmarladığı eserin belli nitelikler taşımasını, amacını karşılamasını arzu eder. Şayet ısmarlanan eser iş sahibinin beklentisini karşılamıyorsa sözleşmenin yararlar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bu bakımdan eser, fen ve sanat kurallarına uygun ve iş sahibinin amacını karşılar nitelikte imâl edilmelidir....

    Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimlerin ifa edilmemesi nedeniyle, ödenmiş bulunan bedelin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece verilen davanın reddine ilişkin kararın istnaf edilmesi üzerine; ... Bölge Adliye Mahkemesi 14....

        Tatil Üyelik sözleşmesinden 25.07.2013 tarihli ihtarname ile cayma hakkını kullandığını ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile ödemiş olduğu bedelin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını,ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek,sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davacının cayma hakkını süresinde kullanmadığını savunmuştur. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

          2.Tüketici Mahkemesinin 2016/613 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, müvekkili ile davalı arasında 20.03.2014 tarihli sözleşmenin feshi ile ödenen 18.000 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Dava açılırken sözleşme nedeni ile ödenen bedelin iadesi ve gecikme cezası istenilmediğine göre dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamaktadır. Ancak davada yer alan bir talep, ıslah konusu edilebilir. Bu husus yasa koyucunun amacına da uygun düşer. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun uygulaması da bu yöndedir (HGK 15.06.2016 gün ve 2014/4-1193 Esas, 2016/800 Karar sayılı ilâmı). Somut olayda; Dairemizin yerleşik içtihatları ve HGK 15.06.2016 gün ve 2014/4-1193 Esas, 2016/800 Karar sayılı kararı uyarınca dava açılırken istenmeyen ve ıslah ile talep edilen sözleşme nedeni ile davalıya ödenen bedelin iadesi ve gecikme cezasına da hükmedilmesi doğru olmamıştır....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/592 Esas KARAR NO : 2021/465 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/09/2021 KARAR TARİHİ : 14/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ---- Sözleşmesinden kaynaklı nedeni ile davalı tarafa verilmiş olan teminat çekinin müvekkil firmaya iadesi ve bu sözleşmeden kaynaklı dava safhasında bilirkişi marifeti ile hesaplanacak değer esas olmak üzere fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik --- en yüksek piyasa faizi ile birlkte iadesi, müvekkil firmanın hakkedişlerinin ödenmesinde yaşanan gecikmelerden kaynaklı olarak müvekkil firmanın uğramış olduğu zararların (özellikle kur farkı zararı) yine yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde çıkacak değer esas olmak üzere fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik --- zararın doğduğu andan itibaren...

              Dava, eser sözleşmesinden kaynaklı iş veren tarafından açılmış ayıp nedeniyle sözleşmeden dönülerek bedel iadesi, bu olmadığı takdirde ücretsiz onarım ve ürünün kullanılamamasından kaynaklı zararın tahsiline ilişkin davadır. Davacı tarafça sunulan sözleşme istinabe yoluyla meşruhatlı isticvap davetiyesiyle davalıya tebliğ edilmiş olup, usulüne uygun tebligata rağmen davalı duruşmaya katılmadığından sözleşme davalı tarafça kabul edilmiş sayılmıştır. Sözleşmenin incelenmesinde; davalı tarafça davacıya sözleşme ve ekindeki belgede özellikleri yazılı makinenin satılıp teslim edileceği KDV dahil sözleşme bedelinin ...-TL olduğu, makinenin tesliminden itibaren ... yıl garantili olduğu makinenin en geç ... tarihinde teslim edileceği hususlarında tarafların anlaştıkları, sunulan fatura ve dekontlardan ise davacının makinenin bedelinin bir kısmını iki ayrı işlemde önceden ödediği, faturanın ... tarihinde kesildiği, davacının kalan bedeli ... tarihinde ödediği anlaşılmıştır....

                Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava, devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

                  SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında 17.10.2016 tarihinde, "Kaplama Prosesi Ekipmanlarının İmalatına Daire Sözleşme" imza edildiğini, kendilerinin sözleşmeden doğan tüm edim ve yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiklerini, davacının sözleşmenin feshinde kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Asıl dava; eser sözleşmesinin haksız feshi iddiasına dayalı fazla yapılan ödemenin iadesi, işin dava dışı 3.kişiye yaptırılması nedeniyle doğan zarar ve kar kaybı talebine ilişkin alacak davası; birleşen dava ise; eser sözleşmesinin haklı feshi iddiasına dayalı maddi tazminat davasıdır....

                    UYAP Entegrasyonu