Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, ... kullanılarak satın alınan mobilyaların ayıplı çıkması nedeniyle, sözleşmeden cayma ile ödenen satış bedelinin, davacı tüketiciye iadesine ilişkindir....

    GEREKÇE: Dava, ticari satım sözleşmesi kapsamında ayıplı olarak teslim edildiği iddia olunan emtia nedeniyle sözleşmeden dönülerek malın iadesi ile ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, davalıdan finansal kiralama yoluyla satın alınan Liebherr marka iş makinesinin ayıplı olduğundan bahisle malın iadesi ile bedelin tahsilini istemiş; davalı satıma konu makinanın ayıplı olmadığını, arızaların kullanım hatasından kaynaklandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Uyuşmazlık, satım sözleşmesine konu makinanın ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6102 sayılı TTK'nın 23/1-c maddesi gereğince; malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içerisinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür....

      Birleşen dosya davalı vekili cevap dilekçesinde özetle davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş ve asıl dosya dilekçesindeki iddialarını yinelemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlığın sağlıklı olarak çözümlenmesi için öncelikle hukuki nitelendirmesinin doğru yapılması gerekmektedir. Taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme incelendiğinde birden fazla değişik makinenin bileşiminden oluşan eserin davalı karşı davacının iş yerine teslimi ve kurulumuna ilişkin olup uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Tarafların dava ve cevap dilekçeleri ile birleşen dava ve cevap dilekçeleri yukarıda özetlenmiş olup asıl davadaki talep sözleşme gereği bakiye iş bedeli alacağına ilişkindir. Karşı davadaki talep ise eserin ayıplı olması nedeni ile sözleşmeden dönme hakkının kullanılmasına dayalı olarak asıl dosya davacı yana ödenen bedellerin iadesi --- bedelinin tahsili ve uğranılan kar kaybı nedeni ile oluşan zararların tazmini istemine ilişkindir....

        SAVUNMA: Davalı vekili beyan (cevap) dilekçesinde özetle; işbu davanın dava şartı yokluğu nedeniyle esasa girilmeksizin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ayıp iddialarının kabulü mümkün olmadığını, davacı tarafça dava dilekçesinde beyan edilen ----- kapsamında derhal çözüme ulaştırıldığını, Davacının aynı arızalarla ilgili olarak müvekkile tekrar başvuru yapmadığını, dolayısıyla bahsi geçen arızalar davalı tarafından onarılmış olup, Davacı tarafın sözleşmeden dönme ve mal için ödenen bedelin iadesi talebinin haklı ve hukuki bir yönü kalmadığını beyan ederek davacı tarafça dava şartı olan zorunlu arabuluculuğa başvurulmadan açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından huzurdaki davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, yukarıdaki talebimiz kabul görmez ise, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından davanın reddine, haksız ve mesnetsiz davanın külliyen reddine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı...

          Hukuk Dairesi Asıl ve birleşen dava, ticari nitelikteki araç satış sözleşmesinden kaynaklı satılan aracın ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme ve bedel (iade) istemine ilişkindir. Davanın açıklanan niteliğine göre hükmü temyizen inceleme görevi, yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 11. Hukuk Dairesine gönderilmesine 01/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı şirket yetkilisi istinaf dilekçesinde özetle; husumet itirazlarının reddinin isabetsiz olduğunu, dava konusu mobilyalar nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, tüketicinin taraf olduğu satım sözleşmesine konu malın ayıplı olduğundan bahisle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda davacı tarafından dava dilekçesi ekinde yer verilen sipariş fişine konu ürünlerdeki gizli ayıplar uyarınca sözleşmeden dönme ve bedel iadesi isteminde bulunulduğu sabittir....

            Bu seçimlik haklar da yine aynı maddede, sözleşmeden dönme ve bedelin iadesini isteme hakkı, eseri alıkoyup bedelde indirim isteme, eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkı olarak sayılmıştır. Birleşen dosya da davacının ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedelin iadesi talebinin bulunduğu dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Asıl davada ayıplı ifaya ilişkin itiraz ve birleşen dosyadaki talep dikkate alındığında, eserin ayıplı olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Eser sözleşmesinde ayıp ihbarının yapıldığı tanık dahil her türlü delille ispat edilebilir....

              Dava, ayıp nedeniyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine ilişkindir. Davacı vekili davalı şirketin ithalatcısı olduğu, 2015 model Hyundai marka aracın dava dışı Maslak Otomotiv San. Ve Tic. A.Ş'den satın aldığını, bu aracın üretimden kaynaklı ayıplı çıktığını belirterek eldeki davayı açmış olup, davalı vekili ise davanın reddini talep etmiştir. 6502 sayılı Kanun'un 11. Maddesinde; "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir....

              tüketicinin davalı inşaat şirketine karşı sözleşmeden dönme hakkı ve bedel iadesi talebinde de bulunduğu hususunun nazara alınmadığını, halbuki davacı ile davalı Emay arasında edimler sona ermemiş olup, tapunun üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılamaması halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi de bulunduğundan ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını, nitekim dava bakımından davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığını, aksine dava konusunun 6502 sayılı kanun kapsamında ayıplı mal olduğunu bir kez daha belirtmekte fayda gördüğünü, satıcı ya da sağlayıcının tüketici sözleşmesinde ki borcunu gereği gibi ifa etmemesi halinde, örneğin satılanın ayıplı olmasından doğan uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinde görüleceğini, açıklanan nedenlerle Anadolu 2....

              Tüketici bu haklardan birisini kullanmakla seçim hakkını kullanmış olur ve artık tercihini değiştiremez. Çünkü satıcı kayıtsız şartsız bildirilen tercihi yerine getirmek zorundadır. Bu nedenle tüketicinin seçim ... bir kez kullanılmakla sona ermekte ve onun yerine geçmektedir. (Tüketici hukuku, Prof Dr. İ. ... ... 2.baskı, sayfa 161) Öyle olunca mahkemece tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemini seçtiği kabul edilmeli ve ıslah dilekçesinin seçimlik hakka ilişkin kısmının dikkate alınmaması gerekir. Mahkemece, ıslah dilekçesinde belirtilen arızalarda dikkate alınarak; sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullandığıda dikkate alınmak süretiyle; 25.5.2004 tarihinde satın alınan aracın ... süresi içinde meydana 2006/16777 2007/4240 gelen arızalar sebebiyle 4077 sayılı yasanın 4. maddeleri ile ......

                UYAP Entegrasyonu