HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Dosyanın incelenmesinden; davacının yurt dışından aldığı emekli maaşı hesabına uygulanan haciz işleminin kaldırılması istemiyle açılan davada, ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile haciz uygulanan hesabın davacının yurt dışından aldığı emekli maaşına ilişkin olması, elde edilen gelirin yabancı para cinsinden olmasının emekli maaşı olma niteliğini değiştirmeyeceği, davalı idare tarafından haciz konulan hesabın haciz uygulanabilir niteliği haiz olup olmadığının işlemi tesis etmeden önce araştırılması gerektiğinden bahisle verilen kabul kararına karşı davalı idarece yapılan istinaf başvurusu … Bölge İdare Mahkemesi ......
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının emekli maaşı hesabına banka tarafından yapılan blokenin kaldırılmasına, davacının emekli maaşından kesinti yapılan 6.974,32-TL’nin son kesintinin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat talebinin reddine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş kredi taksitlerinin emekli maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir. Bilindiği üzere, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93. maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkeme, bozmaya uyarak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI :"Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacının davalı banka nezdindeki 11420747 nolu hesabından tüketici kredisi için yapılan 13.838,81 TL kesintinin dava tarihi olan 21/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davacının blokenin kaldırılmasına yönelik talebinin reddine," karar verildiği anlaşılmıştır. DAVACI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Mahkemece müvekkilinin blokenin kaldırılması yönündeki ve lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi yönündeki reddedilen kısmi kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi ve blokenin kaldırılması, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2016/2178 ile 2016/2180 esas sayılı dava dosyasında 3 ayrı takip başlattığını, icra dosyasından haciz konulamayacağını bilen davalı banka müvekkilin TR25 Iban numaralı hesabından aylık 1/4 oranında emekli maaşına bloke koymak suretiyle kesinti yaptığını, bu kesintilerin icra dosyaları vasıtası ile olmadığını, kesintilerin iadesi ve blokenin kaldırılması için Mersin 2. Tüketici Mahkemesinin 2017/245 esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını ve dava sonucunda davalı bankanın yaptığı tüm kesintilerin yasal faiziyle iade edildiği gibi konulan blokenin de kaldırılmasına karar verildiğini, ancak dava sırasında kesintilere devam eden davalı bankanın ilam ile blokenin kaldırılmış olmasına rağmen mahkeme kararına riayet etmeyerek kesintilerine devam ettiğini, SSK ve BAĞKUR'den emekli olan kişilerin emekli maaşlarında 5510 sayılı SGK kanunun 93....
Dosyanın incelenmesinde; Davacının emekli olmak için davalı bankadan 20.8.2008 tarihinde 50.521.40 TL ihtiyaç kredisi kullandığı, kredi ödemelerinin emekli maaşından ödenmesi için bankaya aynı tarihli taahhütname ve temlikname verdiği, kredi ödemelerinin bu şekilde emekli maaşı hesabından ödendiği, 26.1.2009 tarihi ile 25.3.2011 tarihleri arasında 28 ay süre ile 15.981,35 TL kesinti yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 02.10.2013 tarihli ilamıyla sürekli olarak kısıtlanmasına ve kendisinin de oğluna vasi tayinine karar verildiğini, Bağkur emeklisi olan kısıtlının 2013 yılında kullandığı tüketici kredisinde temerrüde düşmesi üzerine davalı banka tarafından emekli maaşlarına bloke koyduğunu, icra takibi başlatılmadan ya da dava açılmadan, usulüne uygun muvafakat alınmadan emekli maaşının tamamına bloke konulmasının 5510 SY'nın 93. maddesine göre mümkün olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kısıtlının emekli maaşından tahsil edilen 15.000,00 TL nın kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Her ne kadar 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu yürürlükte iken borçlunun emekli maaşı haczedilmiş ise de, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu' nun geçici 1, 2 ve 4. maddelerine göre 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'na tabi olanların bu Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının a, b,c bendi kapsamında sigortalı olarak kabul edileceğinin belirtildiği dikkate alındığında Emekli Sandığı'ndan emekli maaşı alanlara da 5510 sayılı Kanun'un emekli maaşının haczedilemeyeceğine ilişkin 93. maddesinin uygulanması gerekir. Anılan kanun hükmünü değiştiren ve 28/02/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Kanun'un 32/2-b fıkrasında, "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler borçlunun muvafakatinin bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedilir."...
Sulh Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14/11/2013 tarih ve 2011/8-2013/873 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada bulunan hesabına emekli maaşının yattığını, davalı banka tarafından müvekkilinin maaşının çekilen kredi nedeniyle mahsup edilerek emekli maaşının alınamadığını, bu durumun yasal olmadığını ileri sürerek, hesaba konulan blokenin kaldırılmasını ve hesaptan çekilen 3.040 YTL’nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğü tarafından farklı bir borç nedeni ile haciz işlemi yapılıp maaşından kesinti yapıldığını, davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasını, haksız olarak maaş hesabından tahsil edilen 15/11/2013 tarihinden 1.595,55 TL, 15/12/2013 tarihinden 1.106,64 TL, 15/01/2014 tarihinde 1.100,94 TL ve 15/02/2014 tarihinde 1.151,47 TL olmak üzere toplam 4.954,60 TL'nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek mevduatlara uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte iadesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı taraf üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Eldeki dava, davacının maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve bu yolla tahsil edilen paranın istirdadı istemine ilişkindir....