Davalı Ömer Kılıç cevap dilekçesinde; davaya konu taşınmazlar üzerinde bulunan elbirliği mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesi konusunda hukuki bir yarar bulunmadığını, davaya konu taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde tarım arazisi niteliğinde olduğu ve taşınmazların 20 dönümün altında kaldığı açıkça görüleceğini, paylı mülkiyete geçildiği takdirde de taşınmazın paydaşlar tarafından payları oranında taksimi ve kulanımı hukuken de mümkün olmadığını, mevcut durum olan elbirliği mülkiyetinde kalınması halinde taşınmaz için yapılması gerekli olabilecek zorunlu işler ve giderlerin elbirliği mülkiyetinde bulunan malikler tarafından karşılanabilecek taşınmazların bakım gözetim ve korunmasının sağlanabileceğini, davacıların murisi Recep Kılıç'ın almış oldukları eski veraset belgesinin yanlış olduğundan ötürü, mirasçısı olarak yeniden almak zarureti hasıl olduğunu, bu nedenle davacıların almış oldukları eski veraset belgesinin hükümsüz olduğundan ötürü yeni veraset belgesi üzerinden işlem...
Böylece, mirasçılar terekeye elbirliği mülkiyeti ile sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. TMK'nın 701/2. maddesi hükmüne göre, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır. Bir başka ifadeyle, tereke üzerindeki hak sahipliği ortaklardan tek başına hiçbirine ait olmayıp hak sahibi olan ortaklıktır. Bu yasal düzenlemelere göre, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, terekedeki paylar ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların terekeye giren mallar (menkul-gayrimenkul) üzerinde somut ve bağımsız payları mevcut değildir....
Satış vaadinde bulunan davalıların murisi ... dava konusu 107 ada 80 parsel sayılı taşınmazda 1/5 paylı mülkiyet, elbirliği mülkiyetine konu olan başka bir 1/5 paylı mülkiyette ise 1/30 elbirliği mülkiyetine maliktir. Elbirliği mülkiyetine konu olan 1/5 toplam payda, davacının da babası ...'ten intikal eden pay nedeniyle elbirliği mülkiyetinde hissedar olduğu anlaşılmaktadır. Ancak elbirliği mülkiyeti henüz çözülmediğinden, elbirliği mülkiyetine konu 1/5 paydan davacıya satış vaadi nedeniyle sadece 1/30 elbirliği payının tesciline karar verilebilir. Diğer taraftan ...'ün 1/5 müşterek mülkiyete konu olan payının ayrıca iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, satış vaadinde bulunan davalıların murisi ...'ün maliki olduğu 1/5 müşterek mülkiyete konu olan payının iptali ile davacı adına tesciline karar verildikten sonra ayrı bir hüküm bendinde, elbirliği mülkiyetine konu olan ve içerisinde davalıların murisi ...'...
Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunmaktadır. TMK'nın 640 ve 702. maddeleri hükümlerine göre elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oybirliği aranmakta yani tüm mirasçıların katılımıyla tasarrufi işlemler yapılabilmektedir. Dava da tasarrufi bir işlemdir. Mirasçılardan biri veya bir kısmı tek başına adına tescil isteyemeyeceğinden ve tüm mirasçılar adına tescil istenilmediği için, dışarıda kalan mirasçıların da davaya katılmalarının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci tayini yoluyla da davanın yürütülmesi mümkün olmadığından ve bir mirasçının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre miras bırakanın diğer mirasçıları adına da sürdürülmüş sayılacağından bu durumda davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı kabul edilmektedir.Somut olayda ise; davacılar ve davalı gerçek kişi mirasçı olup, davalı tereke karşısında 3. kişi durumunda değildir....
Mahkemece; dava konusu taşınmazların tarafların ortak murisinden kaldığı ve ölüm tarihine göre tereke elbirliği mülkiyetine tabi olup taraflar dışında başka mirasçıların da bulunduğu, bu halde davacıların tek başlarına dava açma ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Davacılar taşınmazların ortak murislerine ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığını usulüne uygun taksim yapılmadığından tapu kayıtlarının iptali ve miras paylarının adlarına tescili istemi ile dava açmışlardır. Miras bırakanın ölüm tarihine göre TMK'nın 701. maddesi hükmü gereğince terekesi elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunmaktadır....
Elbirliği halinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu durum TMK'nın 701. maddesinde; “...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır...” şeklinde yer almıştır. Bu itibarla elbirliği halinde mülkiyette, ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Yasada veya elbirliği hâlinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunludur....
Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 08.02.2011 gün ve 256/36 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu taşınmazın ortak miras bırakandan kaldığı ve TMK. nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bulunduğuna, elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde yer aldığına, TMK. nun 702. maddesi gereğince tüm mirasçıların birlikte (oybirliğiyle) üçüncü kişilere karşı dava açması gerektiğine, somut olayda elbirliği mülkiyetine tabi taşınmaz için davacı tek başına dava açmış olup, sadece adına tescil isteğinde bulunduğuna,...
Dosyada toplanan delillerden ..., ... ve ... sayılı parsellerde elbirliği mülkiyetinin çözüldüğü ve taşınmazların mirasçılar adına paylı olarak intikal gördüğü, ancak 1249 sayılı parseldeki davalının satış vaadinde bulunduğu ...’ye ait payın elbirliği mülkiyeti rejimine tabi olduğu görülmektedi 2010/14270 - 2011/383 Elbirliği mülkiyetinde hiçbir ortak için tasarruf edebileceği pay söz konusu değildir. Mülkiyet hakkı elbirliği ile ortakların tümüne aittir. Elbirliği mülkiyeti rejimine tabi bir taşınmazda iştirakın dışında bulunan alıcıya maliklerden birinin yaptığı satış kuşkusuz geçerli bir satıştır. Fakat elbirliği mülkiyeti paylı hale getirilmeden sözleşmenin ifa olanağı yoktur ve buna dayanılarak da tescil talebinde bulunulamaz. Yapılan bu saptamaya göre ... sayılı parselde malik ... payı elbirliği mülkiyetine tabi olup sözleşmenin bu parsel yönünden ifa olanağı bulunmadığından 1249 sayılı parsele yönelik davanın reddi yerine bu bölüm isteğin de kabulü doğru değildir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2022 NUMARASI : 2020/1272 E 2022/1571 K DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Elbirliği Mülkiyetinde (Sözleşmeden Doğan)) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Murislerden yasal mirasçılara intikal eden, Ordu ili Altınordu İlçesi Yaraşlı Mahallesi Ayvadüzü Mevkii 2955 ada 19,15 parseller, 2958 ada 8 parsel, Çileklik Mevkii 2959 ada 5 parsel sayılı bağımsız bölümler üzerinde, müvekkili ve davalılar arasında iştirak halinde mülkiyet söz konusu olduğunu, davalılarla yapılan şifahi görüşmelerde, gayrimenkul üzerindeki iştirak halinde mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi mümkün olmadığı gibi davalılar gayrimenkulün satışına da yanaşmamakta olduğunu bu nedenle taşınmaz üzerindeki paydaşlığın öncelikle aynen taksim, mümkün olmadığı takdirde satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Ordu 2....
"Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler." 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 701. maddesi; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.” 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun 702. maddesi; “Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir. Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir. Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz....