Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin tesbiti ve korunması istemli K A R A R Dava, tapulu taşınmazda paydaşın paydaş aleyhine açtığı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.5.2005 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ile paydaş oldukları taşınmazda payına elatma olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 3030/5675 paya elatmanın önlenmesine ve 449.95 YTL ecrimisile hükmedilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, paylı mülkiyete konu taşınmazda kullanım hakkına elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir....

      Dava elatmanın önlenmesi ile kal; karşı dava ise temliken tescil istemine ilişkindir. Tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ile birlikte taşınmaz üzerindeki taşkın inşaatın yıktırılması davasında mahkemenin görevi, taşkın kısmın zemin değeri ile birlikte binanın taşan kısmının değerlerinin toplamı üzerinden belirlenir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan 14.02.2007 tarihli fen bilirkişi raporunda, davalıya ait 19 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın davacıya ait 18 parsel sayılı taşınmaza tabanda 1,40m² tecavüzü olduğu; 06.06.2007 tarihli mimar ve hukukçu bilirkişi raporunda da, zemin değeri 760,00YTL, binanın tecavüzlü kısmının değeri ise 717,00YTL olarak belirlenmiştir. Bu değerler toplamı mahkemenin görevini belirlediğine göre, HUMK.nun 8/1. maddesi gereğince, dava ve karşı davanın açıldığı 2005 yılında Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu açıktır....

        Taşınmazda, başka paydaşlar da mevcuttur. Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına elatmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazların harici veya fiili taksimi ile paylarının mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz....

          Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. Yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ve araştırmayla elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 1.8.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin reddine dair verilen 26.9.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 15 parsel sayılı taşınmazının 16 parsel sayılı taşınmaz ile birlikte 16 parsel sayılı taşınmaz malikleri davalılar ... ve ... tarafından davalı ...’a kiraya verildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur....

              Mahkemece bozma ilamına uyularak el atmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, ecrimisil talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, paylı taşınmazda oluşan yararlanma hakkına öteki paydaşın elatmasının önlenmesi istemine ilişkindir. Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına elatmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüy'un satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir....

                Mahkemece, davacıların ve davalının taşınmazda elbirliği halinde malik olmaları nedeniyle payları oranında elatmanın önlenmesine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; dava konusu 138 ada 4 parsel sayılı taşınmazda davacıların 7/160, davalı ...’ın 3/20 ve dava sırasında satış suretiyle edindiği 23/80 oranında paydaş oldukları, taşınmaz üzerinde iki adet evin bulunduğu ve davalı tarafından mülkiyetin tespiti davası açıldığı ve derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesine ilişkin davada Kars Sulh Hukuk ile 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava tapulu taşınmazda hisseye vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.nın 8/1. maddesindeki görev sınırı 5219 Sayılı Yasa ile 400 milyon TL.’den 5 milyar TL’ye çıkarılmış olup, 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Geçici madde 1.’de ise, “Bu kanunla artırılan parasal sınırlar nedeniyle mahkemelerce görevsizlik kararı verilemez” hükmü getirilmiştir. Görevin tespitinde ana kural, dava tarihindeki değer ve yasa hükümleridir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 20.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmazda paya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 08.11.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu