Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. Yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durulmaksızın elatmanın önlenmesi isteği eksik inceleme ve araştırmayla kabul edildiğinden karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 22.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu 37 ada 2 parselin bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin krokide kırmızı ile boyadığı alanın davacıya veya onun mirasbırakanlarına bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından, elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. Bu yönler üzerinde durulmaksızın elatmanın önlenmesi isteği eksik inceleme ve araştırmayla kabul edildiğinden, karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.05.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 13.5.2005 gününde verilen dilekçe ile tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.3.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı ile paydaş oldukları taşınmazda payına elatma olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 3030/5675 paya elatmanın önlenmesine ve 449.95 YTL ecrimisile hükmedilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, paylı mülkiyete konu taşınmazda kullanım hakkına elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.05.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, paylı taşınmazda oluşan yararlanma hakkına öteki paydaşın elatmasının önlenmesi istemiyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına elatmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez....
Kısaca, asıl ve birleşen davanın tarafları tapulu taşınmazların paydaşlarıdır. Taşınmazda taraflar dışında çok sayıda paydaşda bulunmaktadır. Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına elatmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazların harici veya fiili taksimi ile paylarının mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.09.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, paylı taşınmazda oluşan yararlanma hakkına öteki paydaşın elatmasının kal suretiyle önlenmesi, tazminat tahsili ve komşuluk hukukuna aykırı davranışların giderilmesi istemleriyle açılmıştır. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının da çekişmeli 3892 parsel sayılı taşınmazda paydaş olup kendi payına düşen yerden yararlandığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır....
Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. Tüm bu açıklamalardan sonra; Davacı Hazine tarafından dava konusu taşınmaza 1062 sayılı Yasa ve 01.10.1966 günlü ve 6/7104 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve bunun uygulama şeklini gösteren yönetmelik hükümleri gereğince elkonulmuş olması nedeniyle paylı maliklerden Suriye uyruklu ... kızı ... payının Hazine tarafından idare edildiği anlaşılmaktadır....
Yapılacak bu inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanlarından kaldığı saptanırsa bu takdirde bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulup tutulmadığı Türk Medeni Kanununun 676. maddesi de gözetilerek araştırılmalı, yöntemine uygun yapılmış bir taksim varsa ve bu taksimde taşınmaz davalıya terk edilmişse dava şimdiki gibi reddedilmeli, aksinin belirlenmesi halinde payı sebebiyle davacının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği kabul olunmalıdır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durulmaksızın elatmanın önlenmesi isteği eksik inceleme ve araştırmayla reddolunduğundan karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, 27.04.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Payı nedeniyle davalının da dava konusu taşınmazda yararlanma hakkı bulunduğundan taraflar arasındaki sorunun elatmanın önlenmesi davasıyla değil, kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açılmak suretiyle giderilmesi gerekir. Yukarıda açıklanan bu yön nazara alınmadan elatmanın önlenmesi isteğinin kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 5.11.2009 tarihinde oy birliği ile karar verildi....