"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı,165 ada 46 parsel sayılı taşınmazda bağımsız bölüm maliki olup,davalı idarenin komşuluk hukukuna aykırı olarak duble yoldan tali yola giriş açtığını ve kapı önüne kadar yol yaptığını, bu nedenle can ve mal güvenliklerinin kalmadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı, projeye uygun olarak işlemler yapıldığını ve idarelerine yönelik atfı kabil bir kusur bulunmadığını,doğan bir zarar veya zarar doğacağına yönelik bir emarenin de söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,YIKIM Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 1 parsel sayılı taşınmaza komşu parsel maliki davalı ...'nin imar mevzuatına aykırı şekilde çekme kat yapmak, pencere açmak, çatıdan sarkıttığı boru ile deterjanlı pis su ve saçak sularını akıtmak, arka bahçede 50 ila 70 adet kuş besleyerek gürültü ve koku yaymak suretiyle müdahale ettiğini diğer komşu parsel maliki davalı ...'...
Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir. Somut uyuşmazlıkta; davacının dava konusu edilen taşınmazda payına karşılık belli bir kısmı kullandığı sabittir. Davacının iddiası payından daha az yer kullandığı istemine ilişkin olduğundan, sorunun elatmanın önlenmesi davası yerine kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.04.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın ve karşı davanın reddine dair verilen 29.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 4416 parsel maliki davalının imara aykırı olarak yaptığı binanın davacı parseline bakan cephesine pencere açması nedeniyle mahremiyetine elatıldığını ve binanın olması gerekenden yüksek inşa edilmesi nedeniyle davacının evinin ışığına ve güneşine engel olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık tapuda kayıtlı taşınmazda komşuluk hükümlerine aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, ... Birinci Başkanlık Kurulu'nun ....07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (...) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.04.2014 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir....
Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. Somut olayda; tarafların müşterek malik oldukları dava konusu taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir yer olduğundan, davacının payına vaki el atmanın önlenmesi davası dinlenemez. Sorunun elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülmesi gerektiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davlarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya içeriğine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir Somut olayda, davacının ağaçlarının kuruması nedeniyle uğradığı zarara ve taşınmazın eski hale getirme masraflarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu 142 parsel sayılı taşınmazda davacının tapu kaydında 16/72 payı bulunduğu, diğer paydaşların muvafakatı ile tamamının davacı tarafından kullanıldığı tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
Burada imar mevzuatına ve komşuluk hukukuna aykırılığın da ötesinde doğrudan ortak sınıra elatma söz konusudur. 4721 sayılı TMK'nın 721. maddesine göre, “İki taşınmazı birbirinden ayırmaya yarayan duvar, parmaklık, çit gibi sınırlıklar, aksi ispat edilmedikçe, her iki komşunun paylı malı sayılır.” Yine, aynı yasanın paylı mülkiyette genel kuralları düzenleyen 688/2 maddesi gereğince de, “Başka türlü belirlenmedikçe, paylar eşit sayılır.” Buna göre; dava konusu müşterek sınırdaki duvarda taraflar 1/2 oranında paylı maliklerdir. Davalının, davacıyla müşterek sınırındaki ortak duvar üzerine sonradan 1.70 metre yüksekliğinde ve 13.00 metre uzunluğunda duvar yapmak suretiyle davacının mülkiyet hakkına tecavüz ettiğinin kabulü gerekir....