Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2022 NUMARASI : 2022/101 ESAS, 2022/291 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi, Kal (Komşuluk Hukukuna Dayalı) KARAR : Sinop 1....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.09.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 15.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi ve tazminat istemine ilişkindir. Davacılar vekili; davalıya ait halı sahanın çatısından kaynaklı olarak, özellikle kış aylarında yağan kar ve yağmur sularının davacının binası ile davalıya ait halı sahanın bulunduğu boşlukta biriktiği, bu nedenle davacı ...'e ait binanın ve kiracısı durumundaki davacı ...'...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.12.2013 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırı elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.09.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi istemi ile açılmıştır. Davacı, davalının taşınmazında bulunan ağaçların manzarasını kapattığını belirterek müdahalenin önlenmesini istemiştir. Davalı, haksız açılan davanın reddini savunmuştur....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/10/2017 NUMARASI : 2015/351 ESAS - 2017/376 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Tapulu Taşınmazda Komşuluk Hukukuna Aykırılığın Giderilmesi) KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar Kavacık Mahalesi, Eti Sokak; Battal Apt No. 29 Beykoz/İstanbul adresinde bulunan 542 ada, 236 parsel sayılı taşınmazın paydaşları olup taşınmaz üçerinde kat mülkiyetine tabi olmayan bir apartman bulunmakta olduğunu, davalının söz konusu binada bulunan çekme kat şeklindeki dairenin sahibi olduğunu ve bu dairede kendisinin oturduğunu, müvekkilinin ise onun alt katında oturmakta olduğunu beyan ederek, davalının dairesinden müvekkilinin dairesine gelen su sızınısının, bu sızıntının giderilmesi için yapılması gereken hususların tespiti ile düzeltilmesine, haksız müdahalenin menine, ve ortaya çıkan zararın davalıdan tahsiline karar verilmesine...

        Diğer taraftan, bir taşınmaz kamuya ait bir taşınmaza sınır ise ve bu yerde hizmetin ifası esnasında aşırı davranılarak komşu taşınmaza zarar verilmekte ise oluşan elatmanın önlenmesi de komşuluk hukukuna dayanılarak Adli Yargı yerinde açılacak davada dava konusu yapılabilir. Bu gibi uyuşmazlıklarda da çekişmenin Türk Medeni Kanunun 737. ve devamı maddelerinde düzenlenen komşuluk hakkına ilişkin hükümler doğrultusunda giderilmesi gerekir. Somut olayda; kamu hizmetinin görülmesi sırasında taşkınlık yapıldığı iddia edildiğinden kayıt sahibinin meydana gelen zararının giderilmesi için açtığı dava Adli Yargı yerinde görülmelidir. Mahkemece mevcut davadaki çekişmenin esası hakkında bir hükme ulaşılması yerine, davanın İdari Yargı yerinde halli gerekeceğinden sözedilip görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 06.12.2010 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle kal ve eski hale getirme isteğine ilişkindir. Davacı, sınır komşusu olan davalının bahçe duvarına kömürlük yaparak görüntüsünün engellediğini, bu sebeple kömürlüğün kaldırılarak eski hale getirilmesini talep etmiştir. Davalı, dava konusu kömürlüğün imar mevzuatına uygun olduğunu, davacının görüntüsünü engellemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

            Anılan hüküm uyarınca bir şeye malik olan kimse malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir. Davacı, 23 parsel sayılı taşınmazın maliki olmadığından yasanın mülkiyet hakkı sahibine tanıdığı yetkileri kullanmada dava ehliyetine sahip değildir. Dolayısı ile mahkemenin davacının 23 parsele ilişkin haksız elatmanın giderilmesi istemi ile açılan davayı reddetmesinde yasaya aykırılık yoktur. Davacının bu hususu amaçlayan temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davadaki ikinci istek, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun taşınmazda mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “Komşu hakkı” bölümünde “kullanım biçimi” başlığı altında yer alan 737. maddesi “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşuların etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür....

              Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazların harici veya fiili taksimi ile paylarının mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşmayla belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre de paydaşlar bu durumu benimsemişlerse; kayıtta paylı, eylemli olarak bağımsız bu oluşumun resmi taksim yapılana veya ortaklığın giderilmesine kadar “ahde vefa” (söze sadakat) kuralı doğrultusunda korunması gerekir....

                Ancak, zarar henüz doğmadığı halde, zararın doğacağı muhakkak ve pek muhtemel ise veya beklenen taşkın kullanma ile ileride telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelecekse, davalının alacağı önlemlerle zararı önleme ihtimali yoksa, zarar verme tehlikesi taşıyan eylem ve işlemler hakkında davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

                  UYAP Entegrasyonu