"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, tapu tahsis belgesine dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olup, davacı yargılamalar sırasında elatmanın önlenmesi istemini ... terk etmiş, mahkemece ecrimisil yönünden araştırma yapılarak bu istemle ilgili karar verilmiş bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 3.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 14.06.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20/01/2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın davalı ... yönünden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı ... yönünden reddine dair verilen 03/07/2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesi nedeniyle şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, adına tapu tahsis belgesi düzenlenen taşınmaza ev yaptığını, çocukları olan davalılardan ...'ın 3 no'lu, ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Dava, tapu tahsis belgesine dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04/12/1996 tarihli ve 1996/14- 763 esas 864 sayılı kararında da belirtildiği üzere tapu tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmaya belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. Davacı tapu tahsis belgesine dayandığına göre tapu tahsis geçerliliğini koruduğu müddetçe yani iptal edilmedikçe bundan yararlanan kişi elatmanın önlenmesini isteyebilir. Dava konusu taşınmaz dava dışı Maliye Hazinesi adına tapuda kayıtlı olup taşınmaza ilişkin davacı adına tapu tahsis belgesi verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, davalının işlettiği taşocağındaki patlamalar nedeniyle haksız eylemden kaynaklanan elatmanın önlenmesi, tazminat istemine ilişkindir. Komşuluk hukukunun öngördüğü mülkiyet hakkının taşkın kullanımı söz konusu değildir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 18.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve haksız eylemden kaynaklanan maddi zararın ödetilmesi isteğine ilişkin olup Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine verilen karar temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, haksız eylemden kaynaklanan elatmanın önlenmesi kal isteğine ilişkin olup, aynı nitelikteki dosya Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2010/8094 E-2012/11498 K. sayısı ile incelenmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğiyle birlikte haksız eylemden kaynaklanan bir tazminat istenmektedir. Hazine seçimlik hakkını kullanarak, idari bir karar almadan, idari bir işlem yapmadan, 75. maddede sözü edilen komisyonu oluşturmadan İhbarname ya da ihtarname düzenlemeden ve bunu şagile tebliğ etmeden kısaca, idari yargı yolunu tercih etmeden doğrudan doğruya genel mahkemede dava açmış ise, mahkeme gerekli araştırma ve soruşturmayı yaparak bir karar vermek zorundadır. Esasen, Hazineyi bu ola naktan alıkoyan bir yasal hükümde bulunmamaktadır. Aynca, Anayasanın 36. maddesinin 2. fıkrasında belirtildiği üzere"… ….Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.' Yasa koyucu başka türlü düşünseydi, 2886 sayılı Yasanın 75. maddesinde, ecrimisilin genel yargı yolu ile takip ve dava edilemeyeceğini de düzenlerdi. Öte yandan, haksız eylemden kaynaklanan bir alacağın dava edilmesinde hukuksal yaranın varlığı tartışılamaz bir gerçektir....
Aynı hüküm, haksız fiilin unsurlarını da belirtmekte olup bunlar; (hukuka aykırı) fiil, zarar, fiili gerçekleştirenin kusuru ve illiyet bağı şeklinde sayılabilmektedir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmamaktadır. Başka bir deyişle, davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunması şartıyla elatmanın önlenmesi davasında etkili değildir. İlliyet bağı, kelime karşılığı itibariyle sebep-sonuç ilişkisi olup zarar olarak belirtilen sonucun buna sebep olan fiilden kaynaklanması gerekmekte ve kanunun 50. maddesinin 1. fıkrasıdaki “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.” düzenlemesi gereği, illiyet bağının varlığını, iddia eden davacının ispat etmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 7118 ada 1 parsel sayılı taşınmazına davalının gecekondu yaparak haksız olarak müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “....Somut olayda, tarafların komşu kadastral parsellerde tapu tahsis belgelerinin bulunduğu 1997 yılında yapılan imar uygulaması sonucu değinilen imar parsellerinde malik oldukları anlaşılmakta olup,davalının imar uygulamasından sonra davacı parselinde kalan gecekondusunda tadilat yaparak genişlettiği tanıklarca beyan edilmektedir....