Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(HUMK.13-1) Elatmanın önlenmesi davası da taşınmazın aynına ilişkin bir dava olduğundan HUMK.'nun 13.maddesinde öngörülen mahkemede açılmalıdır. Mahkemenin yetkili olabilmesi için, taşınmazın mahkemenin bulunduğu ilçe sınırının (adli sınırın) içerisinde olması gerekir. Elatmanın önlenmesi ile birlikte ecrimisil de istenmişse esas davayı elatmanın önlenmesi teşkil ettiğinden diğer istekler hakkında da elatmanın önlenmesi davası gibi kesin yetki kuralına göre taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde karar verilir. Somut olayda da dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler benimsenmek suretiyle yetkisizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının, temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.55.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 17.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda; yerel mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalılar vekili tarafından, yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava dilekçesinde dava değerinin, talep edilen ecrimisil miktarı kadar gösterildiği ve bu değer üzerinden harç yatırıldığı, elatmanın önlenmesi isteği bakımından bir değer gösterilmediği gibi, yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadığı ve elatmanın önlenmesi davası yönünden kararla birlikte de harç alınmadığı anlaşılmaktadır....

      Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketini temsilci atamadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.09.2011 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, suya vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı, paylı malik olduğu 116 ada 60 parsel sayılı taşınmazda bulunan suyu 25 yıl önce borularla fiili taksime göre kullandığı kısma getirdiğini, depo yaptığını ve bahçesini suladığını, davalıların ise suyu kullanmalarına engel olduğunu belirterek muarazanın giderilmesini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi istemine ilişkin davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesinde; ... Köyü Mevkiinde bulunan ......dan 2004 yılında satın aldığı 4042, 4043 ve 4044 parsel sayılı taşınmazları o tarihten beri ecrimisil bedellerini ödeyerek zilyetliğinde bulundurduğunu, buna rağmen 3091 sayılı yasa gereği Hazine arazisi oldukları gerekçesi ile men kararı verildiğini bildirerek ihtiyati tedbir ile birlikte muarazanın önlenmesi talebinde bulunmuştur....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.07.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, kal isteminin reddine dair verilen 01.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, paydaşı olduğu 32 parsel sayılı taşınmaza davalının ev ve ahır yapmak yoluyla elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesini ve binaların kal’ini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, kal isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/438 nolu dosya ile AC01 villa 1 nolu taşınmaz için elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açıldığı, bir müddet sonra davalı şirket tarafından taşınmazların elektrik, su ve doğalgazlarının kesildiği belirtilerek taşınmazların elektrik, su, doğalgazlarını kesmek biçiminde davalılarca yaratılan muarazanın men'i ve dava konuna kadar davalıların bu yoldaki haksız müdahalelerinin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi istenilmiştir. Mahkemece; gerek davacı vekilinin mahkemenin 02/04/2015 tarihli duruşmasındaki beyanı, gerekse davalı vekillerinin beyanlarına göre dava tarihinden sonra davaya konu aboneliklerin yeniden açtırıldığı, her davanın açıldığı tarihteki duruma göre değerlendirileceği ve bu haliyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm ......

              Hâl böyle olunca; mahkemece yerinde keşif yapılarak halen var olan veya sökülüp kaldırılan tel örgünün ve sarmaşıkların davacının çapı kapsamında kalıp kalmadığının ayrıca bu muhdesatlara davalı tarafından yapılan bir eylem olup olmadığının saptanması, şayet davacının mülkiyet alanı kapsamında kaldığı ve davalının bir elatma olgusu saptanır ise isteğin Türk Medeni Kanununun 683. maddesinden kaynaklandığı gözetilerek bu konuda davalı tarafından yaratılan muarazanın giderilmesi yönünde bir karar verilmesi gerektiği....” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulup soruşturma tamamlandıktan sonra elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne mimari projeye ve çekme mesafesine aykırılık iddialarının ise yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir....

                Davacı da ancak bu şirkete karşı elatmanın önlenmesi isteminde bulunabilir. İnceleme konusu davada davalı ...Ş’nin davalı olma sıfatı bulunmadığından davanın bu davalı yönünden pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken davanın kabulü doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine 13.02.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi ve Yıkım Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkilinin 877 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı şirketin taşınmazına kurduğu baz istasyonunun üç yıldır faaliyetini sürdürdüğünü, yönetmeliklere ve fiziki koşullara uygun olmadığını, müvekkilinin rızası alınmadan kurulduğunu, müvekkilinin ve tüm köy halkının imza toplayarak baz istasyonundan rahatsız olduklarını baz istasyonunun hem insan sağlığı hem de bitki ve hayvan sağlığı açısından son derece olumsuz etki ve zararlarının bulunduğunu ileri sürerek baz istasyonunun faaliyetinin durdurulmasına, muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu