"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın elatmanın önlenmesi talebi yönünden davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebi yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalı asil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 737. maddesine göre, kural olarak elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, zararın doğmuş olması gerekir. Örneğin, davacı davalının taşınmazına diktiği ağaçların ileride kendi taşınmazına gölge yaparak zarar vereceğinden bahisle dava açamaz. Açılan dava reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya TMK’nın 737 ve bu maddenin müeyyidesi olan 730. maddesi uyarınca zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.06.2008 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan Yeter ile davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davalılar vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizin 07.01.2014 günlü, 2013/10601 Esas, 2014/253 Karar sayılı ilamı ile “...Davalıların mülkiyet haklarını, komşuluk hukuku ilkelerine aykırı şekilde davacıların taşınmazının hava ve ışık almasını engelleyici biçimde kullandıkları anlaşılmaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk A. Elatmanın önlenmesi talebi yönünden; Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa, açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....
Eldeki dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. Dava dilekçesinde davacı yan, eski hale getirme taleplerinin bulunmadığını belirtmiş olup bu bahisle istenebilecek tazminat, haksız işgal tazminatı niteliğinde bulunan ecrimisildir, kaldı ki Mahkemece de ecrimisil olarak tasnif yapılmıştır. Hükme esas olan ziraat bilirkişisi raporunda taşınmazın tecavüz edilen kısmının değeri tespit edilerek tazminat olarak bu meblağ hüküm altına alınmıştır. Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve Hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatma isteminin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacı, kayden maliki olduğu 918 parsel sayılı taşınmazın içerisinde bulunan kargir evi davalının işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve geriye dönük 5 yıllık 5.000,00 TL. ecrimisile karar verilmesini istemiş,ıslah dilekçesiyle talebini 6.695,00 TL olarak artırmıştır. Davalı; taşınmazın miras malı olduğunu, ifraz edilmesiyle davacıya daha fazla yer kaldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir. TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. TMK’nun 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 21.04.2016 gün ve 2015/12457 Esas - 2016/4853 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacılar ve davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava ve karşı dava komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir....
Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek davada karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Davacılar vekilinin ecrimisil hususundaki temyiz itirazlarına gelince; dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu, tarla nitelikli taşınmazlardan bir kısmına davacıların tek başına malik oldukları, bir kısmına davalı ile birlikte, bir kısmına ise dava dışı kişilerle paydaş oldukları, mahkemece feragat edilen 20 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazlarla ilgili olarak elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, yine ecrimisil talebinin de kabulüne karar verildiği; Bölge Adliye Mahkemesince kayda üstünlük tanınarak elatmanın önlenmesi talebinin kabulünün doğru olduğu ancak ziraat mühendisi bilirkişi tarafından 2014 yılı Ekim ayı içinde buğday ekimi yapıldığı, hasadın 2015 yılı...
Bilindiği gibi, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....