Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 25.07.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 29.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun 15.01.2013 tarihli ve 8 sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın yargı alanı içerisinde bulunduğu Altınova İlçesi, Yalova Adliyesi yargı alanı içerisine dâhil edildiğinden yetkisizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.10.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ...vasisi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacı, 1194 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evine komşu olan davalılara ait 1195 parsel üzerindeki ahırın kapısı ve bacasının yakın olması nedeniyle koku ve dumandan rahatsız olduğunu belirterek komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.09.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 14.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkindir. Davacı ..., 162 ada 5 parsel sayılı taşınmazda evinin bulunduğunu, davalıya ait 162 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki açık besihanenin evine yakın olması nedeniyle kokudan ve kirlilikten dolayı rahatsız olduğunu ileri sürerek komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesini ve 1.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 17.08.2015 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne, davalı vekilinin duruşma isteminin dava değeri gözetilerek reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir....

          Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

            Anılan hüküm uyarınca bir şeye malik olan kimse malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir. Davacı, 23 parsel sayılı taşınmazın maliki olmadığından yasanın mülkiyet hakkı sahibine tanıdığı yetkileri kullanmada dava ehliyetine sahip değildir. Dolayısı ile mahkemenin davacının 23 parsele ilişkin haksız elatmanın giderilmesi istemi ile açılan davayı reddetmesinde yasaya aykırılık yoktur. Davacının bu hususu amaçlayan temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davadaki ikinci istek, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun taşınmazda mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “Komşu hakkı” bölümünde “kullanım biçimi” başlığı altında yer alan 737. maddesi “Herkes, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkilerini kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşuların etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlüdür....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 20.10.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi kal ve eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.09.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.05.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi istemi ile açılmıştır. Davacı, davalının taşınmazında bulunan ağaçların manzarasını kapattığını belirterek müdahalenin önlenmesini istemiştir. Davalı, haksız açılan davanın reddini savunmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPULU TAŞINMAZDA KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; komşuluk hukukundan kaynaklı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davlarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Davaya konu olayda uygulama imkanı bulunan TMK’nun 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir....

                      UYAP Entegrasyonu