Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda mahkemece komşuluk hukukuna dayalı olarak açılan elatmanın önlenmesi ve kal talebinin konusuz kalmış olması nedeniyle bu hususta karar verilmesine yer olmadığına tazminat talebinin ise tespit raporu ile belirlenen zarar miktarı üzerinden kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 14.11.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir. TMK m. 683'deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir....

      DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Komşuluk Hukukuna Aykırılığın Giderilmesi) KARAR : Köyceğiz Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/277 Esas, 2020/16 Karar sayılı dava dosyasından verilen, 14/01/2020 tarihli kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin, davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, dairemize gönderilen dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Köyceğiz ilçesi Döğüşbelen mahallesi 263 parsel sayılı taşınmazın davacının murisi Hayriye Belenoğlu'na ait iken ölümüyle mirasçılarına intikal ettiğini, taşınmaz içerisinde davacıya ait ev ve müştemilatın bulunduğunu, davalıya ait 362 parselin davacının sınır komşusu olduğunu ve aralarında küçük bir sulama kanalının bulunduğunu, davalının taşınmazının davacıya sınır olar kısmına ardiye olarak kullanılan üstü örtülü, imara ve komşuluk hukukuna aykırı bir müştemilat yaptığını, davacının yapım aşamasında köy muhtarlığına ve belediyeye başvuru yaptığını ancak bir sonuç alamadığını, müştemilatın...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava,elatmanın önlenmesi ve komşuluk hukukuna dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece elatmanın önlenmesi isteminin kısmen kabulüne,tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.Hüküm,davacı tarafından komşuluk hukukuna dayalı tazminat yönünden temyiz edilmiştir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.07.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı kurum tarafından 2005 yılında yapılan kanalın bir ucunun kapalı olması nedeniyle yağan yağmur ve kar sularının birikerek yetiştirdiği ürünlere zarar vereceğini, mevcut kanalın tekniğine uygun olarak yapılmadığı ve bağlantısının da bulunmadığını belirterek komşuluk hukukuna aykırı davranışın kal sureti ile giderilmesine karar verilmesini istemiştir....

          nedeniyle davacı ve ailesinin rahatsız olduğunu, açık besi ahırının kötü koku nedeniyle sağlık yönünden önemli sorun yarattığını, davacının bahçesinde oturamadığını, yaz aylarında durumun daha da dayanılmaz bir hal aldığını, davalının TMK'nin 737. maddesine aykırı davrandığını belirterek, elatmanın önlenmesini, yapıların kal'ini, sağlık koşullarına aykırı durumların önlenmesi ve giderilmesini, gereken işlemlerin davalı tarafından yapılmasını, yapmadığı takdirde davacı tarafından yaptırılarak masrafının davalıdan alınmasını talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.05.2001 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırı elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.09.2002 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanunun 683. maddesi “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.” hükmü ile malikin mülkiyet hakkının hukuksal sınırlar içinde kullanabileceğini düzenlemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.10.2009 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırı elatmanın önlenmesi, muarazanın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir. Davalı, yararlanma hakkını kullanırken davacıya bir zarar vermediğini, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiş, davalının haksız müdahalesinin ve muarazasının önlenmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....

                Mahkemece, davacı parseline sarkan dalların budanması yoluyla elatmanın önlenmesine karar verilmiş, Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir. Medeni Kanunun 683. (önceki Medeni Kanunun 618.) maddesi "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü ile malikin mülkiyet hakkının yasal sınırlar içinde kullanabileceğini düzenlemiştir. Anılan Kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen "Komşu hakkı" bölümünde yer alan 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir. Bu madde ile de mülkiyetin aşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Mülk sahibi bu hakkını kendisi kullanabileceği gibi bu zararın mahkeme aracılığıyla da giderilmesini isteyebilir....

                  Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

                    UYAP Entegrasyonu