Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.10.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve müdahil davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı olarak açılmış elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Davalı, site yönetiminin dava ehliyeti olmadığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, savunma doğrultusunda dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, davacının çekişme konusu yaptığı 29 sayılı parselde kat irtifakı kurulduğu B Bloktaki 2 numaralı bağımsız bölümün kurulan kat irtifakı gereğince maliki olduğu anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.06.2007 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, üzerinden enerji nakil hattı geçen ve irtifak hakkı sahibi oldukları 21994 parsel sayılı taşınmazda bulunan binanın irtifak hakkına taşkın ve Elektrik Kuvvetli Akımlar Yönetmeliğinin 44. maddesine aykırı inşaa edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/10/2013 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve kal, tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 07/01/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine vekili; ... ili,... Köyü, 111 ada 373, 109 ada 366, 108 ada 363 ve 106 ada 388 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaza davalılar tarafından tecavüz edildiğini belirterek elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Davacı, dava dilekçesinde meranın eski hale getirilmesi bedelinin tahsilini istemiş olup, elatmanın önlenmesi ve kal bakımından bir istemde bulunmamıştır. Her ne kadar HMK'nın 179. maddesi ile müddeabihin artırılması olanaklı hale getirilmiş ise de ‘’dava edilmeyen bir hususun’’ ıslah yolu ile dava konusu haline getirilmesi mümkün değildir. Bu durumda usulüne uygun olarak açılmış bir elatmanın önlenmesi ve kal davası bulunmadığından, 6100 sayılı HMK’nun 180. maddesine göre davanın tamamen ıslah edildiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca; dava dilekçesindeki istek aşılarak elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan binadaki bağımsız bölümlere telefon hattı geçirilirken binanın dışından geçirilen kablolar ile hat için kullanılan direk ve telefon kutularının taşınmazın kullanımını engellediği, bina dışında çirkin görüntü oluşturduğu iddiasıyla elatmanın önlenmesi ve kal istenmektedir. Gerçekten de davalı kurum telefon hattının tellerini bina dışından geçirmiş, direk ve telefon kutularını taşınmaz üzerine yerleştirmiştir. Davalı, bu işlemleri yaparken 406 sayılı Kanunun verdiği yetkiyi kullanmaktadır. Kanunun 14.maddesine göre şahısların kendilerine ait bina ve muhtesatının kullanımını ve istifadesini engellememek zorundadır. Engellenme iddiası ile elatmanın önlenmesi ve kal istendiğinde davacı kurumun yetki sınırlarını aşıp aşmadığı mahkemece araştırılmalıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.11.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın kal suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının elatmanın önlenmesi istemi hüküm altına alınmış, kal talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir....

              Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 28.04.2016 tarihli raporda yeşil renkle gösterilen 8,44 m2 yere elatmanın önlenmesine, kal talebinin reddine ve davalı tarafın temliken tescil talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Dava elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde, dava konusu 850 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında tam hisse ile davacı adına kayıtlı olduğu ve 28.04.2016 tarihli müşterek bilirkişi raporu ile davalı tarafa ait binanın dava konusu taşınmaza tecavüzlü olduğunun tespit edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, davalıların iyiniyet savunmalarına itibar edilmemesinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak tecavüzlü bölümün kal'ine karar verilmesi gerekirken, yıkımın fahiş zarar doğuracağı gerekçesiyle kal talebinin reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.10.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davacı, 2824 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, davalının kendisine ait bu taşınmazın boş olan kısmına 30 cm civarında oluk yaptığını ve akıntısını kendi evinin olduğu tarafa verdiğini, davalı tarafından yapılan bu müdahalenin önlenmesini ve taşınmazının eski hale getirilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE KAL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ... sınırları içerisinde bulunan yere davalıların ,vb. yapılar inşaa etmek suretiyle elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 1772 parsel sayılı taşınmaz ile devletin hüküm ve tasarrufunda bulan yerlerden olan ... sınırları içerisinde kalan yerlerin davalılar tarafından tecavüz edildiği gerekçesiyle davanın kabülüne elatmanın önlenmesi ve yapıların kal'ine karar verilmiştir. Karar, davalı ... Çiçekçi tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                    nun adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini, taşınmaza elatmanın önlenmesi ve taşınmaz üzerindeki yapıların kal'ine karar verilmesini dava ve talep etmiş, mahkmece tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verildikten sonra elatmanın önlenmesi ve kal davası tefrik edilerek bu esastan yargılamasına devam edilmiştir. Davalılar vekili, davaya konu taşınmazın müvekkili ... tarafından 05/03/1965 yılında satış senedi ile satın alındığını, üzerine ev yaptıklarını vergilerini ödediklerini, müvekkillerinin taşınmaz üzerinde fuzuli işgalci olarak bulunmadıklarını, müvekkilinin taşınmazda malik sıfatı ile bulunduklarını ve aradan geçen 51 yıllık dönemde kendilerine karşı herhangi bir dava açılmadığını, ...'...

                      UYAP Entegrasyonu