Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacıya ait taşınmaz üzerinde bulunan binadaki bağımsız bölümlere telefon hattı geçirilirken binanın dışından geçirilen kablolar ile hat için kullanılan direk ve telefon kutularının taşınmazın kullanımını engellediği, bina dışında çirkin görüntü oluşturduğu iddiasıyla elatmanın önlenmesi ve kal istenmektedir. Gerçekten de davalı kurum telefon hattının tellerini bina dışından geçirmiş, direk ve telefon kutularını taşınmaz üzerine yerleştirmiştir. Davalı, bu işlemleri yaparken 406 sayılı Kanunun verdiği yetkiyi kullanmaktadır. Kanunun 14.maddesine göre şahısların kendilerine ait bina ve muhtesatının kullanımını ve istifadesini engellememek zorundadır. Engellenme iddiası ile elatmanın önlenmesi ve kal istendiğinde davacı kurumun yetki sınırlarını aşıp aşmadığı mahkemece araştırılmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.11.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın kal suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının elatmanın önlenmesi istemi hüküm altına alınmış, kal talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir....

      Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 28.04.2016 tarihli raporda yeşil renkle gösterilen 8,44 m2 yere elatmanın önlenmesine, kal talebinin reddine ve davalı tarafın temliken tescil talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Dava elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde, dava konusu 850 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında tam hisse ile davacı adına kayıtlı olduğu ve 28.04.2016 tarihli müşterek bilirkişi raporu ile davalı tarafa ait binanın dava konusu taşınmaza tecavüzlü olduğunun tespit edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, davalıların iyiniyet savunmalarına itibar edilmemesinde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak tecavüzlü bölümün kal'ine karar verilmesi gerekirken, yıkımın fahiş zarar doğuracağı gerekçesiyle kal talebinin reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.09.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal ile tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 164 parsel sayılı taşınmazı üzerindeki duvarının davalı tarafından yıkıldığı gibi, hafriyatının da taşınmazına dökülmesinden ötürü taşınmazının bu kısmını kullanamadığını, ayrıca bir adet badem ağacının da davalı tarafından sökülmek suretiyle taşınmazına elatıldığını bildirerek davalıca yapılan elatmaların önlenmesi ile verdirilen zararın davalıdan alınmasını istemiş, Mahkemece, elatmanın önlenmesi ile 2.111,08YTL tazminatın davalıdan alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE KAL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ... sınırları içerisinde bulunan yere davalıların ,vb. yapılar inşaa etmek suretiyle elattığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 1772 parsel sayılı taşınmaz ile devletin hüküm ve tasarrufunda bulan yerlerden olan ... sınırları içerisinde kalan yerlerin davalılar tarafından tecavüz edildiği gerekçesiyle davanın kabülüne elatmanın önlenmesi ve yapıların kal'ine karar verilmiştir. Karar, davalı ... Çiçekçi tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı-birleştirilen davalı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.05.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal birleştirilen davada elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, dere yatağına ilişkin açılan davanın husumet yokluğundan reddine, birleştirilen davanın reddine dair verilen 03.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-birleştirilen davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve birleşen dava; komşuluk hukukundan kaynaklanan men' i müdahale ve kal istemine ilişkindir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.10.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davacı, 2824 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğunu, davalının kendisine ait bu taşınmazın boş olan kısmına 30 cm civarında oluk yaptığını ve akıntısını kendi evinin olduğu tarafa verdiğini, davalı tarafından yapılan bu müdahalenin önlenmesini ve taşınmazının eski hale getirilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.01.2012 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme tazminatı istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 31.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı Hazine vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili isteğine ilişkindir....

                  nun adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmesini, taşınmaza elatmanın önlenmesi ve taşınmaz üzerindeki yapıların kal'ine karar verilmesini dava ve talep etmiş, mahkmece tapu iptal ve tescil davasının kabulüne karar verildikten sonra elatmanın önlenmesi ve kal davası tefrik edilerek bu esastan yargılamasına devam edilmiştir. Davalılar vekili, davaya konu taşınmazın müvekkili ... tarafından 05/03/1965 yılında satış senedi ile satın alındığını, üzerine ev yaptıklarını vergilerini ödediklerini, müvekkillerinin taşınmaz üzerinde fuzuli işgalci olarak bulunmadıklarını, müvekkilinin taşınmazda malik sıfatı ile bulunduklarını ve aradan geçen 51 yıllık dönemde kendilerine karşı herhangi bir dava açılmadığını, ...'...

                    Dava, yola ve kadastro harici taşınmaza elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemlerine ilişkindir. Elatmanın önlenmesi davasına konu taşınmaz 84 ve 81 sayılı parsellerle birlikte kısmen de kadastro harici yere ve kadastrol yol üzerine inşa edilmiştir. Davalı ...'ın dosya içerisindeki tapu kayıt örneğine göre 84 sayılı parselin paylı maliklerinden ...'ın oğlu olduğu anlaşılmaktadır. Ancak binanın üzerinde bulunduğu 81 sayılı parsel ile 84 sayılı parsellerin asıl maliklerinin davada taraf olarak yer almadıkları görülmektedir. Elatmanın önlenmesi ve kal davası sonucunda verilecek karar her iki parselin tüm maliklerini hukuken etkileyeceğinden öncellikle, 81 sayılı parselin tapu kaydı da getirtilerek tüm malikler belirlendikten sonra haklarında ayrıca dava açılıp bu dava ile birleştirilmek suretiyle ya da harçlı dilekçe ile davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu