Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.06.2009 gününde verilen dilekçe ile asıl davada elatmanın önlenmesi ve kal, birleşen davada tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine dair verilen 28.09.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23.02.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    Mahkemece,elatmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne, ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, mülkiyet hakkına dayalı men’i müdahale, kal ve ecrimisil istemlerine ilişkin olup 05.09.2005 tarihinde sulh hukuk mahkemesinde açılmıştır. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi gereğince; müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak harç alınır. Mahkemelerin görev konusunu düzenleyen usul hükümleri gereğince de görev dava olunan şeyin değerine göre belirtilmiş ise görevli mahkemenin tespitinde davanın açıldığı gündeki değerin esas tutulması gerekir. Gerek harç gerekse görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu tartışmasızdır. Somut olayda; eldeki dava gayrimenkulün aynına ilişkin olduğundan dava değeri müdahale edilen kısım, kal'i talep edilen yapının değeri ve ecrimisil toplamından ibarettir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.01.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil, birleşen dava elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 27.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece uyulan Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuş olmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 04.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Mahkemece; keşif, uygulama ve inceleme yapılmadan, davanın mülkiyet ve tapu iptali tescil istemi yönünden (görevsizlikle) kadastro mahkemesine devrine, elatmanın önlenmesi istemi yönünden ise, dosyanın yeni bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır. Mahkemece, çekişme konusu yere ilişkin olarak ... köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmesi nedeniyle davanın mülkiyet ve tapu iptali tescil istemi yönünden (görevsizlikle) Kadastro Mahkemesine devrine, elatmanın önlenmesi istemi yönünden ise, dosyanın yeni bir esasa kaydedilmesine karar verilmiş ise de kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; davalılardan ... 03.08.2005 tarihinde ......

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.05.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, savunma yolu ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine, temliken tescil isteminin kabulüne dair verilen 04.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.02.2011 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı.Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemleriyle açılmıştır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, kal, zilyetlik şerhinin terkini, karşı dava ise zilyetlik şerhinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, hükmün asli davanın taraflarınca temyiz edildiği anlaşıldığından, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Dairemize değil Yüksek 1.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki; anılan Dairece de görevsizlik kararı verildiğinden ortaya çıkan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığı’na gönderilmesine, 04.05.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              Hukuk Dairesinin 11.03.2003 gün 2002/10129 - 2003/1454 sayılı bozma kararında özetle: "Dava; tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi ve binanın kal-i istemine ilişkin olup, mahkemece her ne kadar tapunun iptaline karar verilmeden ve parsel numarası da gösterilmeden sadece elatamının önlenmesi yolunda hüküm kurulmuşsa da, bozma kararından önce düzenlenen fen bilirkişi raporunda dava edilen yerin 920 m2 olduğu ve tescilden oluşan tapu kapsamında bulunduğunun açıklandığı, bozmadan sonraki fen bilirkişi raporunda ise, davalı yerin 897 m2 olduğu belirtilmiş, krokilerin şekil ve yüzölçümü itibariyle kısmen farklı olduğu anlaşılmış ve bu çelişkiler üzerinde dahi durulmadan yazılı olduğu gibi infazda da sorun oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedeni olduğu" gereğine değinilmiştir....

                Davalı, davanın reddini savunmuş ve asıl dosya ile birleştirilmesine karar verilen aynı mahkemenin 2009/454 E. 2009/453 K. sayılı dosyasında asıl davanın davacısına karşı Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece, 13.01.2011 tarihli bilirkişi raporunda, 11200 parsel sayılı taşınmazın 11201 parsel sayılı taşınmaza 42,12 m2 tecavüzlü olduğunun ve tecavüz edilen kısmın rayiç değerinin 7.000,00 TL olduğunun tespit edildiğini, tespit edilen değerin dava tarihine göre mahkemenin görev sınırı olan 7.080,00 TL altında kaldığı gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Hüküm, davalı ve birleştirilen davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; dava, 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğünden önce açılmış ve asıl davada davacı elatmanın önlenmesi ile birlikte yapının kaldırılması talebinde de bulunmuştur....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı/karşı davalı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.04.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istenmesi, davalı/k.davacı vekili tarafından 07.09.2009 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 04.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı/karşı davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın yıkım suretiyle önlenmesi ve ecrimisil tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise Türk Medeni Kanununun 725.maddesine dayanarak temliken tescil isteminde bulunmuştur....

                    Tapu kütüğünde bağımsız bir hak olarak davalı adına olan mülkiyet hakkının iptali sağlanmadan, davalının taşınmazı kullanma ve yararlanma hakkına sınırlama getirilemez. Kısaca kamu yararı amacıyla da olsa mülkiyet hakkında kısıtlama sonucu doğuracak davanın «elatmanın önlenmesi» davası değil, «tapu iptali ve tescil» davası şeklinde açılması gerekir. Her ne kadar bu hususa Dairemiz bozma kararında değinilmemiş ise de, maddi hatadan kaynaklanan olgu davacı yararına usulü kazanılmış hak sağlamaz. Davanın ileri sürülüş biçimi ve açıklanan bu haliyle reddi yerine, istem yazılı olduğu şekilde hüküm altına alındığından, karar bozulmalıdır. 2-Yukarıdaki bozma nedenine göre davacı Hazinenin temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu