Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.02.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davalı, dava konusu taşınmazda davacılarla birlikte paylı mülkiyet hükümleri gereğince malik olduğundan kullanımının haksız olmadığını, davanın reddini savunmuştur . Mahkemece, paylı mülkiyet hükümleri gereğince malikler arasındaki elatmanın önlenmesi davasında, her bir paydaşın çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer olduğundan dava reddedilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir....

    Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 2- Dava konusu taşınmazlarda davacılar hissedar olup, davalının kayıttan kaynaklı herhangi bir hakkı olmamasına rağmen Mahkemece sadece davacıların paylarına vaki müdahalenin menine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. 3-Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.07.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, birleştirilen davada ise temliken tescil ve tazminat istenmesi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminin kabulüne, kal isteminin ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 10.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı- davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Yargıtay 1....

        Buna göre, dava devam ederken başlayan kullanım kadastrosu çalışmaları yine dava devam ederken itiraz olmaksızın kesinleşmişse de, eldeki dava nedeniyle kullanım kadastro çalışmalarının kesinleştirilmesi usulsüz olup, davacılar vekilinin elatmanın önlenmesi davası yönünden dava tefrik edilerek, elatmanın önlenmesi talebi hakkında Kadastro Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi, ecrimisil ve kal istemi yönünden ise elatmanın önlenmesi davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; elatmanın önlenmesi ve kal yönünden davanın kabulü ile 11/05/2015 tarihli fen bilirkişisi Harun Reşit Oğur'un raporunda A harfi ile gösterilen ve yeşil renk ile boyalı davalı tarafından yapılan evin 30,65 m2'lik kısmı ve yine aynı bilirkişi raporunda B harfi ile gösterilen ve mavi renk ile boyalı davalı tarafından yapılan ahırın 24,50 m2'lik kısmının davacının taşınmazına tecavüzlü olduğu anlaşılmakla el atmanın önlenmesine ve bilirkişi raporunda belirtilen bu kısmın kaline, bu hususta ortaya çıkacak masrafın davalı tarafa yükletilmesine, davacı tarafın ecrimisil talebinin yasal unsurlar oluşmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından ecrimisil tahsili isteminin reddine ilişkin verilen karara yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisilin tahsili istemine ilişkindir....

            Fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı). Kural olarak paydaşlar intifadan men edilmedikçe birbirlerinden ecrimisil isteyemezler. Bu durum dava şartı olması nedeniyle kendiliğinden gözetilir....

            Bilindiği üzere; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

            Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08/03/1950 tarih 22/4 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

            Mahkemece elatmanın önlemesi ve kal isteminin kabulüne ecrimisil isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davaya dahil edilen Türk ... A.Ş. Temyiz etmiştir. Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ...Ş.'nin taşınmazına haksız elatmasının bulunduğu iddiası ile bu elatmanın giderilmesini ve tesislerin kaldırılmasını talep etmiştir. Yargılama aşamasında tesislerin bir kısmının dava dışı Türk ... A.Ş.'ye ait olduğu anlaşılınca davacı davasını ona da yöneltmiştir. Ancak dava yöneltilirken ayrı bir dava açılmadığı gibi harç da yatırılmamıştır. Usulünce açılmış bir davada da zorunlu dava arkadaşlığının sözkonusu olmadığı haller dışında davanın yanlış hasma ya da husumet yöneltilmesi gereken kişilerden bir ya da birkaçına karşı eksik açılması durumunda davaya dahil edilerek eksikliğin giderilmesi olanağı yoktur....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, yola elatmanın önlenmesi kal, birleştirilen dava haksız eylemden kaynaklanan tazminat, karşı dava ecrimisil ve alacak isteğine ilişkindir. Mahkemeece davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm ... tarafından kabul edilen tazminat istemine yönelik olarak temyiz edilmiş olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.1.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu