Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; ecrimisil, men’i müdahale ve kal istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesi uyarınca "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmüne yer verilmiştir. Elatmanın önlenmesi davalarının kabulü için, elatmanın haksız olması gerekir....

Ne var ki, dava dilekçesinde sadece ecrimisil isteği yönünden değer bildirildiği, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden ise bir değer bildirilmediği gibi, çekişmeli taşınmazın ve yapının keşfen belirlenen değeri üzerinden de harç ikmal ettirilmediği, davacının ıslah yoluyla ecrimisil tutarını artırdığı ve artırılan ecrimisil tutarı üzerinden harç alınmış ise de, taşınmazın ve yapının değeri üzerinden keza harç yatırılmadığı, bu durumda, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden harç alınmaksızın neticeye gidildiği anlaşılmaktadır...öncelikle yukarıda açıklanan usüli işlemlerin tamamlanması ondan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne ilişkin karar Dairece “... yıkım isteği bakımından harç ikmâl edilmeden, bu yöndeki usulî işlemler tekemmül ettirilmeden neticeye gidilmiş olması doğru değildir....

    Bunun için de mahkemece öncelikle taraflara ait taşınmazların tapu kayıtları ile çap ve krokileri getirtilmeli, yapılacak keşifte, kadastro mühendisi veya tapu fen memuru bilirkişi yanında davanın niteliğine, tarafların iddia ve savunmalarına göre, en uygun ihtisas grubu ve meslek erbabından seçilecek bilirkişiler hazır bulundurulmalı; düzenlenecek bilirkişi raporlarında, alınması gereken önlemler ile tazminat, ecrimisil, yıkım ve eski hale getirme istekleri varsa, bunlar gerekçeli olarak gösterilmelidir. Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmelidir. Somut olaya gelince; davacı elatmanın önlenmesi ve kal, bu talebinin kabul edilmemesi halinde tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece davacının elatmanın önlenmesi ve kal talepleri yönünden bir karar verilmemiş ise de bu hususta tarafların temyiz itirazları bulunmamaktadır....

      Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120-96 sayılı kararı). Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK'nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir....

        Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : HAKSIZ İŞGAL NEDENLİ -KARAR- Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtayın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca Dairemizin bakmakta olduğu taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca,Yargıtay Başkanlar Kurulunun 09/02/2018 tarih ve 2018/1 sayılı Kararı ile 21/02//2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtayın Ceza ve Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca dosyanın Yargıtay 8....

            Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere; ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı zilyet olmayan hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler....

              Yukarıdaki bu açıklamaya göre; eldeki dosyanın konusunun kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat veya kamulaştırma bedel tesbit ve tescil istemine ilişkin bir dava olmadığı, bu dosyada tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi ve emrimisil istemi yönünden bir davanın bulunduğu ve hüküm kurulduğu, ilk derece mahkemesinde karara bağlanan uyuşmazlığın el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olduğu açıktır. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 13.02.2018 gün ve 208 sayılı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin kararı uyarınca, "Taşınmaz mallara ilişkin, tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal, tescil, el atmanın önlenmesi, yıkım (kal) istemli davalar ile haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara" ilişkin istinaf incelemesi yapma görevi Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'ne ait olup, somut uyuşmazlığı inceleme konusu Dairemizin görev alanı dışındadır....

              Fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ve malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nin 25.02.2004 tarihli ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı)....

              Öyle ise davalı yönünden korunması gerekli bir bağıtın varlığından söz edilemez.Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteği yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve gerekçelerle yazılı olduğu üzere elatmanın önlenmesi isteğinin reddine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi kabule göre de mahkemece, elatma olgusu reddedildiği halde, fuzuli şagilin (haksız işgalcinin) taşınmazı kullanmasından dolayı taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu en az kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı olarak öngörülen haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden davalının sorumlu tutulması yoluna gidilmiş olması da kural olarak doğru değildir." gereğine değinilerek bozulmuş,mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne;ecrimisil isteği hakkında ise bozma ilamından sonra ödeme yapıldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu