Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece elatmanın önlenmesi isteğinin feragat nedeniyle reddine, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hüküm davalı tarafından ecrimisile hasren temyiz edilmiştir.Davanın belirtilen niteliği ve temyiz edenin sıfatına göre 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 3.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın davalı ... yönünden elatmanın önlenmesi isteğinin konusuz kaldığı gerekçesi ile bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, dahili davalı ... yönünden ise ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar dahili davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı paydaşı olduğu 994 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yer alan dükkana, davalı tarafından depo olarak kullanılmak suretiyle haksız elatıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında davalının taşınmazı boşaltarak ...'...

      İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 09.10.2012 tarihli cevabından davaya konu yapının kaçak olduğu ve imar mevzuatına aykırı bu tür yapılar için ifraz – tevhid işlemlerinin yapılamayacağı belirtildikten sonra 26.07.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre de tecavüzlü yapının yıkımı halinde ekonomik ve statik bakımdan fahiş bir zarar doğurmayacağı da belirtilmiştir. Hâl böyle olunca; Mahkemece verilen elatmanın önlenmesi ve yıkım kararı isabetli görüldüğünden Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 24.02.2016 tarihli ve 2014/14482 Esas, 2016/2164 Karar sayılı bozma ilamının elatmanın önlenmesi ve yıkıma ilişkin kısmının maddi hataya dayalı olduğu bu sefer yapılan incelemede anlaşıldığından, davacı vekilinin elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine yönelik karar düzeltme isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

        Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir Davacılar, kayden paydaşı oldukları 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 22, 28, 29, 39, 40, 42, 43, 44 ve 46 parsel sayılı taşınmazları davalıların haksız kullandıklarını, bir kısım davalıların dava dışı ...'ye yaptıkları pay satışının açtıkları ön alım davası sonucunda iptal edilmesi ile büyük paydaş haline geldiklerini, ancak davalıların şehir dışından getirdikleri adamlar ile cebir, şiddet ve silah kullanımı sonucunda arazilerini kullanmalarına mani olduklarını, daha önce açtıkları elatmanın önlenmesi davası ile intifadan menin sağlandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve 10.000,00 TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesi isteğiyle eldeki davayı açmışlar, yargılama sırasında, ecrimisil taleplerinden, davalılar ... ve ...'...

          Mahkemece, tecavüzlü kısmın sınır düzenlemesinin yapılarak yeniden tapuya tescil edilmesi nedeniyle konusuz kalan elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimsil isteğinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava dilekçesinde sadece ecrimisil isteği yönünden değer bildirildiği, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden ise bir değer bildirilmediği gibi, çekişmeli taşınmazın ve yapının keşfen belirlenen değeri üzerinden de harç ikmal ettirilmediği, davacının ıslah yoluyla ecrimisil tutarını artırdığı ve artırılan ecrimisil tutarı üzerinden harç alınmış ise de, taşınmazın ve yapının değeri üzerinden keza harç yatırılmadığı, bu durumda, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteği yönünden harç alınmaksızın neticeye gidildiği anlaşılmaktadır....

            Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu 4 parselin bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin krokide yeşille çevrelediği alanın davacıya bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmazına yapı yaparak elatması haksız olacağından, elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. Bu yönler üzerinde durulmaksızın elatmanın önlenmesi isteği eksik inceleme ve araştırmayla kabul edildiğinden, karar bozulmalıdır. Gerçekten, Türk Medeni Kanununun 737.maddesi uyarınca, malikin mülkiyet hakkından kaynaklanan yetkilerini kullanırken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıklardan kaçınması gerekir. Hoşgörü sınırlarını aşabilecek ve yerel adete uygun ve kaçınılmaz taşkınlıklardan kaynaklanan fiilleri sebebiyle komşusuna zarar veren malikin ortaya çıkan zararları gidermesi gerekir....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacının kendi bahçesine ve ağaçlarına zarar verdiği iddia edilen ağaçların bitişik taşınmazdaki orman ağaçları olduğu ve bu ağaçlarının kesilmesi hususunda orman arazisini haksız olarak kullanan davalı gerçek kişi aleyhine husumet yönelterek elatmanın önlenmesi davası açılamayacağına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/12/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 29.03.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu 393 ve 394 (yeni 1495) parsel sayılı taşınmazları içerisinde bulunan su arkına komşu 392 ve 395 sayılı parseller malikleri olan davalıların muhtelif cins ve miktarlarda meyve ağacı dikmek suretiyle müdahale ettiklerini ve bu ağaçlar nedeniyle taşınmazlarıyla su arkının zarar gördüğünü ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve meyve ağaçlarının kaldırılmasını istemiştir....

                  Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

                    nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine dair kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu