Buna göre, dava devam ederken başlayan kullanım kadastrosu çalışmaları yine dava devam ederken itiraz olmaksızın kesinleşmişse de, eldeki dava nedeniyle kullanım kadastro çalışmalarının kesinleştirilmesi usulsüz olup, davacılar vekilinin elatmanın önlenmesi davası yönünden dava tefrik edilerek, elatmanın önlenmesi talebi hakkında Kadastro Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi, ecrimisil ve kal istemi yönünden ise elatmanın önlenmesi davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Yönetiminin tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi istemi yönünden de asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan, görevsizlik kararı verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın orman niteliğinde olduğunun tespitine, tapu iptali tescil ve el atmanın önlenmesi davası yönünden mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm dahili davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasına itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1942 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1964 yılında genel arazi kadastrosu, 23.11.1981 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 27.02.1989 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulü yönünde kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Gölün orman kadastrosuna itiraz davasının kabulüne, Orman Yönetiminin tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davalarının reddine ve dava konusu taşınmazın orman kadastrosu sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali tescil ve 10 yıllık sürede açılan orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 12/07/2002 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 12/02/2007 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ve birleşen davada ortak alana elatmanın önlenmesi ile 10 milyar TL ecrimisilin faizi ile davalılardan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil davasının da kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili ve birleşen davanın davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada ve birleştirilen davada kat irtifaklı anataşınmazın B Blok zeminindeki ortak bahçeye haksız elatmanın önlenmesi ile bu ortak yerin haksız işgali nedeniyle 10.000.000.000 TL ecrimisilin (haksız işgal tazminatının) tahsili istenilmiştir....
Köyü, 722 parsel sayılı 3960,00 m² (gerçekte 9360,00 m² yüzölçümünde maddi hata ile tapuya 3960,00 m² yüzölçümüyle kayıt edilmiştir) yüzölçümündeki taşınmaz, 1937 tarih 164 sıra nolu vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiş, tespite itiraz üzerine .... Tapulama Mahkemesinin 26.12.1986 tarih ve 1983/483 - 1986/6741 sayılı kesinleşen kararıyla da taşınmaz ....adına tescil edilmiştir. Davalılardan ...’ın davacı sıfatıyla .... Sulh Hukuk Mahkemesine açtığı orman kadastrosuna itiraz davası, ....Sulh Hukuk mahkemesinin, 01.05.2007 tarih ve 2005/648 - 2007/339 sayılı kararı husumet nedeniyle reddedilmiş ve verilen bu karar itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı ... Yönetimi, 21.10.2009 havale tarihli dilekçesiyle çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili ve taşınmaza elatmanın önlenmesi istemleriyle dava açmıştır....
Kadastro Mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açmış ve dava halen mahkemenin 2004/2-2010/4 esas sayılı dosyasında derdesttir. Çekişmeli 187 sayılı parselin, yukarıda belirtilen orman sınır noktaları ile çevrili alanda kaldığı yapılan uygulama ve ... Kadastro Mahkemesinin 2004/2-2010/4 sayılı kararını temyiz üzerine inceleyen Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2011/249-1361 sayılı bozma kararı ile de sabittir. Bu hale göre, çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro mahkemesinde devam eden orman kadastrosuna itiraz davası olduğuna göre, HMK.nun 166. maddesi (eski HYUY’nin 45.maddesi) gereğince aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunan davaların birleştirilerek görülmesi zaruridir. Bu nedenle, bu davanın ... Kadastro Mahkemesinin 2004/2-2010/4 sayılı kararının bozma üzerine aldığı esas numarasındaki dava ile birleştirilmesine karar verilmelidir....
Asıl davadaki ecrimisil ve kal davasına konu taşınmazlar ile karşı davadaki uygulama kadastrosuna itiraz davasına konu taşınmazlar aynı olmakla birlikte, her iki davada uygulanacak yasa hükümleri, yargılama usul ve yöntemleri, kanun yoluna başvuru usulleri ve kesinleşme kriterleri birbirinden tamamen farklıdır. Zira, mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan elatmanın önlenmesi ve kal davasında, uygulama kadastrosunda belirlenen sınırlar zemine aplike edilmek suretiyle tecavüz bulunup bulunmadığı saptanmakta iken, karşı davadaki uygulama kadastrosuna itiraz davasında asıl davaya uygulanacak olan uygulama kadastrosu sınırlarının doğru olup olmadığı, tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosu arasında uyumsuzluk bulunup bulunmadığı ve bu sınırlarda herhangi bir hata yapılıp yapılmadığı incelenecektir. Dolayısıyla, karşı davada verilecek olan hükme ve belirlenecek olan sınırlara göre, asıl davadaki tecavüz durumu netleşecektir....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 27.05.1982 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Davalının miras bırakanı Veyis ... tarafından Orman Yönetimi aleyhine açtığı orman kadastrosuna itiraz davası sonucunda asliye hukuk mahkemesinin 20.10.1984 gün ve 1983/100-156 sayılı kararı ile tapu ... memuru ......
Yönetimi, 548 parselin davalı adına kayıtlı tapusunun iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili, elatmanın önlenmesi istemiyle; ... ise orman şerhinin silinmesi ve orman kadastrosunun iptali istemiyle dava açmış, her iki dava birleştirildikten sonra mahkemece, taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde ve eylemli orman olduğu belirlenerek Orman Yönetiminin davasının kabulüne, ...'ın davasının reddine, 548 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemi ile orman kadastrosuna itiraza ilişkindir....
Tapu kaydına dayalı olarak 10 yıllık hak düşürücü sürede genel mahkemelerde orman kadastrosunun iptali davasını açma hakkını 28.05.1987 tarihinde yürürlüğe giren ve 6831 Sayılı Orman Yasasının 11. maddesini değiştiren 3373 Sayılı Yasa ile tanınmıştır. ... kişinin açtığı orman kadastrosuna itiraz davası ise; 3373 Sayılı Yasanın yürürlük tarihinde yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunun iptaline ilişkin bulunduğundan hukuki sorun; o tarihte yürürlükte bulunan yasaya göre çözümlenir. Her ne kadar ... kişiler 323 parsel sayılı taşınmaz hakkında orman kadastrosuna itiraz davası açmamış ise de halihazırda 10 yıllık dava açma süresi henüz dolmadığından orman yönetimi tarafından açılan tapu iptali tescil ve el atmanın önlenmesi davasında ......