Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, yola elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istemlerine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 715 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi gereğince yollar kamu malı niteliğinde olup, yararlanılması umuma aittir. Bu özellikleri gereği yoldan yararlanma hakkı olan özel kişilerin de, varsa elatmanın giderilmesi için dava açmaya hakları vardır. Görevli mahkeme ise çekişme konusu yapılan taşınmazın değerine göre belirlenir. Somut olayda, 23.11.2010 günlü fen bilirkişi raporunda, davalının 84 parsel sayılı taşınmaza yaptığı binanın 53 metrekarelik bölümünün yola taşkın olduğu, 25.11.2010 tarihli bilirkişi raporunda, taşkın kısmının değeri 13.829,60TL olarak belirlenmiştir. Elatmanın önlenmesi istemli davalarda mahkemenin görevi taşınmazın değerine göre belirlenir. Elatmanın önlenmesi istemi yanında kal isteminin de bulunması halinde müddeabih bu iki istemin değerinin toplamıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Men'i Müdahale, Eski Hale Getirme, Tazminat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tacirler arasında kullanım hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminat istemine İlişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (11.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 07.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçelerinde müdahalenin men'i ile eski hale getirme istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesi sırasında davacı yöneticiye kat maliklerince bu davayı (ortak yere elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme) açması konusunda verilmiş bir yetkiye rastlanılmamıştır. Mahkemece davacı yöneticiden yukarıda belirtilen şekilde yetkiyi içeren kat malikleri kurulu kararı var ise temin edilip dosya içerisine konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 15.6.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.06.2005 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, 2863 parsel numaralı mera parseline elatan davalının müdahalesinin önlenmesi ve 11.967.80.YTL. eski hale getirme bedelinin tahsili isteğinde bulunmuştur. Davalı, taşınmazı kullanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili isteğine ilişkindir....

          Mahkemece, müdahalenin men'i talebi bakımından müdahale edildiği iddia edilen yeri davalının terk etmiş olmasından bahisle "müdahalenin men'i davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmuş, eski hale getirme bedelinin ise, kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Hükme esas alınan dosya kapsamındaki 18.05.2006 günlü fen bilirkişileri raporlarına göre; davalının tecavüzüne son vermeden önce ekip biçtiği 251 numaralı mera parselindeki yerin miktarı 17167.72 m2 olarak tesbit olunmuştur. Yine, 11.05.2006 günü mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ...'ın beyanına göre, taşınmazın 1000 m2'sinin 500.00 YTL. değerinde olduğu saptanmıştır. Mahkemenin görevini belirlerken esas alınan müddeabih değeri elatmanın önlenmesi istenilen yerin değeri ile talep olunan eski hale getirme tazminatının toplamından ibarettir....

            Mahkemece, müdahalenin men'i talebi bakımından müdahale edildiği iddia edilen yeri davalının terk etmiş olmasından bahisle "müdahalenin men'i davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm kurulmuş, eski hale getirme bedelinin ise, kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Hükme esas alınan dosya kapsamındaki 18.05.2006 günlü fen bilirkişileri raporlarına göre; davalının tecavüzüne son vermeden önce ekip biçtiği 1632 numaralı mera parselindeki yerin miktarı 12249.21 m2 olarak tesbit olunmuştur. Yine, 11.05.2006 günü mahallinde yapılan keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ...'ın beyanına göre, taşınmazın 1000 m2'sinin 500.00 YTL. değerinde olduğu saptanmıştır. Mahkemenin görevini belirlerken esas alınan müddeabih değeri elatmanın önlenmesi istenilen yerin değeri ile talep olunan eski hale getirme tazminatının toplamından ibarettir....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.04.2012 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı, eski hale getirme bedelini taksitle ödeyeceğini, zamana ihtiyaç olduğunu bildirmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir....

                KARŞI OY Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve kal davasıdır. Davalı taşınmazın babasından kaldığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kısmen kabul edilerek, müdehalenin men'ine ancak ağaçların kal talebinin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı temyiz etmiştir. Davalının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 4342 sayılı Mera Kanununun 4. maddesine göre meralar devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Vasıfları bozulan meraları eski hale getirme amacı ile yapılan masrafların, sebebiyet vermeden tahsili gerekir. Mahkemece yapılan keşifte davalının, meraya 1714.73 m2 kısma zeytin ağaçları dikerek, 5013.79 m2'lik kısmı tarla olarak kullandığı saptanmıştır. Eski hale getirme bedeli de 682,84TL olarak tesbit edilmiştir. TMK 718. maddesine göre mülkiyet arzın üstünü ve altını kapsar....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ECRİMİSİL, ESKİ HALE GETİRME TAZMİNATI Taraflar arasında görülen davada; Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım, ecrimisil ve eski hale getirme tazminatı isteklerine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 3674 parsel sayılı taşınmazın 80 m²'lik bölümüne su deposu, 300 m²'lik bölümüne beton saha ve merdiven yapmak suretiyle davalının müdahale ettiğini, müdahaleye son verilmesi amacıyla 26/6/2012 tarihli ihtarname gönderildiğini, ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, ihtarname tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte ecrimisil ve eski hale getirme tazminatına ve taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın yıkılmasına karar verilmesini istemiştir....

                    Somut olayda, iddiaların ileri sürülüş şekline göre, taraflar arasında, davacıya ait taşınmazın bir kısmının davalıya kiralanması husunda yapılmış bir kira sözleşmesi var ise de; taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesi dışında kalan kısımlara yönelik olup, davacının talebinin de bu yerlere yönelik elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil isteklerine ilişkin olduğu açıktır. Bu durumda, Yargıtay ve Dairenin kökleşmiş içtihat ve ilkelerine göre, işin esasının incelenmesi, iddia ve savunma doğrultusunda davalının mevcut kullanımının haksız işgal niteliğinde olup olmadığı, (bu şekli ile) fuzuli işgalin bulunması durumunda da elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisili tartışıp karar vermesi gereken mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu