ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/04/2019 NUMARASI : 2017/355 ESAS, 2019/167 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Yıkım Ve Ecrimisil) KARAR : Dava, taşınmaza el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Dava konusu taşınmaz üzerinden davalı tarafından orta gerilim hattı geçirilmek suretiyle bedel ödenmeksizin el atıldığını, taşınmazın kullanımının engellendiğini, 2006 yılından itibaren haksız surette el atıldığından el atmanın önlenmesi ve kal ile şimdilik 1000,00 TL ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı BEDAŞ vekili cevap dilekçesinde ; Davacının fiili duruma razı olduğunu, bedele ilişkin de talep bulunmadığını, taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2013 NUMARASI : 2010/803-2013/407 Taraflar arasında görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde, temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden malik olduğu 1441 ada 26 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölümü davalının haksız olarak kullandığını ileri sürerek eldeki davayı açmış, yargılama sırasında ecrimisil istemini atiye terk etmiştir. Davalı, davaya konu taşınmazı haricen satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ecrimisil isteminin atiye bırakılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına; el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 15/08/2014 tarihinde verilen dilekçeyle kişisel hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 30/03/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi davasının kabulüne, ecrimisil isteminin kabulüne, dair verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava kişisel hakka dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece, asıl davanın ehliyetsizlik ve hile olgusu ıspatlanamadığı gerekçesiyle reddine; birleşen el atmanın önlenmesi davasının kabulüne; ecrimisil isteminin reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma istemi değerden reddedilerek, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, bir kısım mirasçılar arasında görülen tapu iptal ve tescil, birleşen dava ise el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacılar, aşamalardaki açıklamalarında çekişmeli taşınmaz ile dava dışı taşınmazları miras bırakanın sağlığında aralarında sözlü olarak taksim ettiklerini ileri sürmüş iseler de; TMK'nun 676,677, 678. Maddeleri hükmü karşısında yazılı olmayan bu tür bir sözleşmeye değer verme olanağı yoktur....
Dava; el atmanın önlenmesi ve yıkım istemlerine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 683. maddesinde; malikin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, tasarrufta bulunma, yararlanma yetkilerine sahip olduğu, malını haksız olarak elinde bulunduran kişiye karşı her türlü el atmanın önlenmesi davası açabileceği öngörülmüştür. Yani; asıl olan mülkiyet hakkıdır ve malik ile davalı arasında akdi bir ilişki yoksa, malikin dava açma hakkı her zaman için vardır. Açıklanan bu ilke ışığında somut olaya gelince; 28.03.2014 tarihli fen bilirkişisi raporuna göre toplamda 6,37 metrekare tecavüz belirlenmiş olup, dava açılmakla rıza geri alınmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 29/03/2017 tarihinde verilen dilekçeyle el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19/06/2020 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalılar vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin ecrimisil yönünden reddine, el atmanın önlenmesi talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalılar vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....
Yönünden açılan davanın bu davalı kamulaştırmasız el atmadığından reddine, c)Davacıların, davalılardan ecrimisil istemi yönünden vazgeçme nedeniyle bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, d)Asıl davada, davacıların, davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün el atmasının önlenmesi ve kal istemi yönünden, 5999 sayılı yasa uyarınca el atma tarihi itibari ile el atmanın önlenmesi ve kal istenemeyeceğinden davanın reddine, e)Davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün karşı dava olarak açtığı taşınmazın idare adına tescili istemi bakımından ise Kamulaştırma Kanunun 38. maddesi yürürlükten kalkmış olup, bu itibarla idarenin talebinin hukuki dayanağı kalmadığından reddine karar verilmiş, Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür....
İlk Derece Mahkemesince, davacının el atmanın önlenmesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf kanun yolu başvurularının el atmanın önlenmesi davası yönünden; 6100 Sayılı HMK'nin 353/(1)-b.1 bendi uyarınca esastan reddine, ecrimisil davası yönünden ise davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin, miktar itibariyle kararın kesin olduğu belirtilerek HMK'nin 341/2 maddesi gereğince reddine karar verilmiş, karar davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davalıların temyiz itirazlarının incelenmesinde, ecrimisile yönelik istinaf talebi yönünden, Bölge Adliye Mahkemesince kararın miktar itibariyle kesin olduğu gerekçesiyle davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....