"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, birkaç yıldan beri ayırtetme gücüne sahip olmadığını, davalı oğlu ...'in bu durumundan istifade ederek kayden paydaş olduğu 4 parsel sayılı taşınmazdaki hissesini sözde satın aldığını, kısa bir süre sonra da intifa hakkını üzerinde bırakarak, birlikte yaşadığı diğer davalıya temlik ettiğini ileri sürerek ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemiş, yargılama sırasında dava dilekçesini ıslah ederek; davalıların işbirliği içerisinde, kendisine bakacaklarını söyleyip kandırmak sureti ile taşınmazı elinden aldıklarını belirterek, hile hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı ... ..., davayı kabul ettiğini bildirmiştir....
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece “ Dava, ehliyetsizlik ve muvaza hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ancak Mahkemenin 24.04.2008 tarihli ara kararında, davada bu iki hukuki sebebe birlikte dayanılamayacağı belirtilerek, dayandığı hukuki sebebi hasretmesinin istenilmesi üzerine davacı davasının muvazaa hukuksal nedenine dayandırmıştır. Bir davada birkaç nedenin birarada gösterilmesi ilke olarak usul ve yasaya aykırı değildir. Davacıdan zorlama yoluyla alınan beyan hukuki sonuç doğurmayacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl ve birleştirilen davada davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal ve tescil; birleştirilen dava ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir....
Davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince; Asıl davada ehliyetsizlik hukuksal nedenine, birleştirilen davada da hem ehliyetsizlik hem de muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak iptal- tescil istenildiği açıktır. Bu durumda asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ehliyetsizlik yönünden davanın reddine, muris muvazaası yönünden ise kabulüne karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ( TMK ) 28.maddesi uyarınca ölümle kişiliğin son bulduğu gözetilip davanın tarafları olan tüm mirasçılar adına tescil hükmü kurulması gerekirken, ölü kişi ( mirasbırakan ) adına tescile karar verilmiş olması da isabetsizdir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir....
-KARŞI OY- Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1923 doğumlu murisin 25.08.2006 tarihinde 83 yaşında bekar ve çocuksuz olarak öldüğü, emekli doktor olan murisin son 2 yıldır kolan kanseri, karaciğer metastazı ve batın duvarı metastazı nedeniyle tedavi gördüğü anlaşılmaktadır. Muris, dava konusu taşınmaz dışındaki 2 taşınmazını da ölmeden önce 16.08.2006 ve 18.08.2006 tarihlerinde komşusu ...'a intifa haklarını üzerinde bırakarak satmış, açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal- tescil davaları kabul edilerek Dairece onanmış ve kesinleşmiştir. Eldeki davada ise dava konusu 4 nolu bağımsız bölümü kiracısı davalı ...'e ölmeden 2 ay önce yine intifa hakkını üzerinde tutarak 02.06.2006 tarihinde satmıştır. Elbette davalıları ve taşınmazları farklı olan bu davalar muvazaa açısından ayrı ayrı değerlendirilecektir....
-KARAR- Dava; muris muvazaası ve ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve pay oranında tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine; olayda muvazaa iddiası yanında ehliyetsizlik hukuksal nedenine de dayanıldığı, ancak ehliyetsizlik iddiası yönünden araştırma, inceleme ve soruşturma yapılmadığı gerekçesi ile bu yönde inceleme yapılmak üzere kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra, davacı vekilinin 07.10.2009 tarihli celsede ehliyetsizlik iddiasından vazgeçtiklerini beyan etmesi karşısında, ehliyetsizlik yönünden araştırma yapılmadan muvazaanın sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır....
Somut olaya gelince; eldeki davada davacılar tarafından ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayanılmış, Bölge Adliye Mahkemesince ehliyetsizlik iddiası bakımından Adli Tıp Kurumu raporuyla mirasbırakanın ehliyetli olduğunun saptandığı, bu nedenle de ehliyetsizlik iddiası bakımından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı talep bakımından dinlenen tanık beyanlarından temlikin muvazaalı yapıldığına dair somut bir olgu ortaya konulamadığı, eşi ve altsoyu bulunmayan birasbırakanın kendisine yardımcı olan davalı yeğenlerine minnet borcuyla, intifa hakkını kendi üzerinde tutarak temlik yaptığı, bu durumda davacıların mirasbırakanın temliki mal kaçırma amacıyla yaptığına dair iddiasını yöntemince ispatlayamadıkları sonucuna varılmaktadır....
Hâl böyle olunca, dava konusu 3861 nolu parsel yönünden tasarruf işleminin hukuki değer taşımadığı gözetilerek ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı açılan tapu iptal ve tescil davasının kabul edilmesi; 5466 ve 5467 parsel sayılı taşınmazlar yönünden muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılması, tarafların delillerinin eksiksiz toplanması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve noksan soruşturma ile yetinilerek, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacılar vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Getirtilen kayıt ve belgelerden, davaya konu 8 parsel sayılı taşınmazdaki kat irtifakı kurulu 11 nolu bağımsız bölümün 1/2 payının ... adına kayıtlı iken, ....'nın bu yarı payının intifa hakkını üzerinde bırakarak kuru mülkiyetini 02.06.1992 tarihli resmi akitte oğlu ...'e satış suretiyle temlik ettiği; ...'nın 17.11.2010 tarihinde ölümüyle, geride mirasçıları olarak oğulları ... ve ... ile kızları ...ve ...'ın kaldığı; ...'nın oğlu ...'ın, annesinin sağlığında 14.06.2010 tarihinde kardeşi ... aleyhine asıl davayı açarak ehliyetsizlik, muvazaa ve hile nedenlerine dayandığı, duruşma sırasında davanın ehliyetsizlik hukuksal nedenine hasredildiği; ...'nın kızları ... ve ...'ın da annelerinin ölümünden sonra 02.03.2011 tarihinde kardeşleri ... aleyhine birleşen davayı açarak ehliyetsizlik, hile ve gabin nedenlerine dayandıkları görülmektedir. Dosya içeriği ve toplanan delillerle, ...'...
Dava dilekçesinde açıkça; çekişmeye konu temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun yanı sıra ehliyetsizlik hukuksal nedenine de dayanıldığı açıktır. Mahkemece, muvazaa iddiası yönünden inceleme, araştırma ve değerlendirme yapılarak sonuca gidilmiştir. Ne var ki; ileri sürülen ehliyetsizlik iddiası yönünden yeterli bir araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. ......