Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birliğin yararı bakımından gecikmede sakınca bulunur ve diğer eşin hastalığı, başka bir yerde olması veya benzeri sebeplerle rızası alınamazsa." TMK'nın 190. maddesi "Eşlerden biri birliği temsil yetkisini aşar veya bu yetkiyi kullanmada yetersiz kalırsa hâkim, diğer eşin istemi üzerine temsil yetkisini kaldırabilir veya sınırlayabilir. İstemde bulunan eş, temsil yetkisinin kaldırıldığını veya sınırlandığını, üçüncü kişilere sadece kişisel duyuru yoluyla bildirebilir. Temsil yetkisinin kaldırılmasının veya sınırlanmasının iyiniyetli üçüncü kişilere karşı sonuç doğurması, durumun hâkimin kararıyla ilân edilmesine bağlıdır." TMK'nın 196. maddesi "Eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, ailenin geçimi için her birinin yapacağı parasal katkıyı belirler." Eşin ev işlerini görmesi, çocuklara bakması, diğer eşin işinde karşılıksız çalışması, katkı miktarının belirlenmesinde dikkate alınır."...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın kabulüne, TMK'nun 199. maddesi uyarınca kısıtlanmasına, yapılacak tasarruflarda davacı eşin rızasının aranmasına, davalının adına kayıtlı 34 XX 785 plaka sayılı araç üzerindeki tasarruf yetkisinin TMK'nun 199. maddesi uyarınca kısıtlanmasına, yapılacak tasarruflarda davacı eşin rızasının aranmasına karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, davanın kabulüne, TMK'nun 199. maddesi uyarınca kısıtlanmasına, yapılacak tasarruflarda davacı eşin rızasının aranmasına, davalının adına kayıtlı 34 XX 768 plaka sayılı araç üzerindeki tasarruf yetkisinin TMK'nun 199. maddesi uyarınca kısıtlanmasına, yapılacak tasarruflarda davacı eşin rızasının aranmasına karar verilmiştir....

    teki, ... ve ... köylerindeki taşınmazlarının tapu kayıtlarına “davacının rızası dışında tasarruf işlemlerine konu edilmemesi için” tedbir konulduğu görülmektedir. Başka bir ifade ile mahkeme, daha dava sırasında, davalının ailenin ekonomik varlığını tehlikeye soktuğunu tespit etmiş ve nihai kararı beklemeden önlem almıştır. Türk Medeni Kanununun 199. maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Hal böyleyken davanın kabulü yerine reddi doğru olmamıştır. Bu bakımdan sayın çoğunluğun, hükmü bozmak yerine “tasarruf yetkisinin kısıtlanması gerektiğinin kanıtlanamadığını” benimseyerek yerel mahkeme kararını onaması isabetli olmamıştır. Açıklanan sebeple davacının karar düzeltme isteği haklı ve yerinde olup, kabulü ile onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf yetkisinin kısıtlanması Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 199. maddesine dayanılarak açılan tasarruf yetkisinin kısıtlanması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, ... Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, ... Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 18.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-Tasarruf Yetkisinin Kısıtlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından tasarruf yetkisinin kısıtlanması isteminin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davacı vekili Av. ... 16.03.2016 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.04.2016 (Perş)...

          Dava TMK 199.madde gereğince tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasıdır. Davalı erkeğin araç, gayrimenkul ve banka hesaplarına tedbir konulması talep edilmiş ilk derece mahkemesince davalıya ait motosiklet ve gayrimenkuller üzerine "davalıdır" şerhi işlenmesine karar verilmiş, bankalar yönünden tedbir talebi de reddedilmiş, bankalar yönünden tedbir talebinin reddine yönelik istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davanın niteliği gereği amaç, evlilik birliği mallarının korunması açısından davalı erkek eşin tasarruf yetkisinin kısıtlanması olmakla ve ilk derece mahkemesince konulan "davalıdır" şerhleri yeterli olduğundan, esası çözümler nitelikte tedbir kararı verilemeyeceğinden tüm malvarlığına tedbir konulması da mümkün olmadığından ilk derece mahkemesinin 12.05.2023 tarihli kararı davacı tarafın davalının banka hesaplarına tedbir konulmasına yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 198 ve 199. maddesine dayalı ailenin ekonomik varlığının korunmasını gerektirdiği ölçüde davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlanması ve erkek eşin borçlularına ait önlemlerin alınması istemine ilişkindir. Davacının Türk Medeni Kanununun 406. maddesine dayalı savurganlık nedeniyle kısıtlama kararı verilmesine dair herhangi bir talebi bulunmamaktadır. 4787 sayılı Kanunun 5133 sayılı Kanunla değişik 4/1. maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 3. kısmı hariç olmak üzere ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemesinde bakılır....

            Davacı kadın vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı hükmedilen tedbir nafakasının az olduğu ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebinin reddine ve davacı kadın için 500 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de; tedbir nafakası ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması taleplerinin 2 ayrı dava olmasına rağmen, tek harç düzenlemesi ile davanın karara bağlanmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, ayrıca tasarruf yetkisinin kısıtlanması davasına ilişkin kararda gerekçe bulunmadığı, tedbir nafakası davasının kabulü kararının gerekçesinin ise, yetersiz olduğu, hangi vakıaların hangi delillerle ispatlandığının karar gerekçesinde tartışılmadığı, tedbir nafakası talebinin TMK 197. maddesine dayandığı ve ortada tarafların sıfatları göz...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tedbir Nafakası-Yardım nafakası-Tasarruf Yetkisinin Kısıtlanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından, nafaka miktarları, reddedilen konut tahsisi ve tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebi, tazminat talepleri ile ilgili hüküm kurulmaması yönünden, davalı tarafından ise nafakalar ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacıların tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir (HMK m. 326/1). Yargılama giderlerine re'sen hükmedilir (HMK m. 332/1)....

              UYAP Entegrasyonu