-TL bedel karşılığında davalıdan satın aldığını, müvekkilinin 2013 yılının Nisan aylarında bu daireyi satmak istediğini, kendilerine satılan dairelerin 130 m² olduğu belirtilmiş ise de dairenin aslında 57 m² olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını bildirerek ayıplı ev satışı nedeniyle sözleşmenin feshi ve ödenen bedelinin iadesi ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. HSYK genel kurulunun 19/03/2014 tarih ve 129 sayılı kararı ile ... Tüketici Mahkemelerinin yargı alanı ... Ağır Ceza Mahkemesi yargı çevresi ile aynı olarak belirlenmiştir. Buna göre; ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ilçelerinin ... Tüketici Mahkemelerinin yetki alanında bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİMahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapu iptal istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Asliye Hukuk ( Tüketici mahkemesi sıfatıyla ) Mahkemesi ile .... 1....
Dosya kapsamından, uyuşmazlık taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. 2. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Bu yetki kuralı kesin olmadığından 6100 sayılı Kanun'un 19 uncu maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. 3. 6502 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesinin beşinci fıkrasında tüketici davalarının, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabileceği belirtilmişse de bu kural 6100 sayılı Kanun'un yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. 4....
Bilindiği üzere; Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin "Sözleşmenin feshi" başlıklı 16/4 maddesinde " Katılımcının gereklli tüm özeni göstermesine rağmen öngöremediği ve engelleyemediği bir durum veya mücbir sebep nedeniyle paket turun başlamasına otuz günden daha az bir süre kala fesih bildiriminde bulunması halinde, ödenmesi zorunlu vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile üçüncü kişilere ödenip belgelendirilebilen ve iadesi mümkün olmayan bedeller hariç olmak üzere, herhangi bir kesinti yapılmaksızın katılımcının ödemiş olduğu bedel kendisine iade edilir." hükmü yer almaktadır. Eldeki dosyada, feshin ve iade edilecek miktarın yönetmeliğin anılan hükmü kapsamında ele alınması ve açıklığa kavuşturulması gerekmekte olup, yönetmeliğin bu hükmüne göre, paket tur düzenleyicisinin o ana kadar yaptığı ve geri alma imkanı olmayan harcamaların tüketiciye iadesi mümkün değildir....
in satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, sözleşmeyi kefil olarak imzaladığı, sözleşme uyarınca kefalete dayalı sorumluluğunun dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotek ve hacizlerden dolayı davacının herhangi bir zarara uğraması halinde doğacağının düzenlendiği, satış sözleşmesinin feshi ve bedelin iadesi ile kira kaybı talepleri yönünden davalı ...'in kefalete dayalı sorumluluğunun doğmadığı, satış sözleşmesinin bu bağımsız bölüm yönünden feshi ve satış bedelinin iadesi gerektiği; B1 blok 11. kat 22 nolu bağımsız bölüm açısından sözleşmenin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında değerlendirme yapıldığında davalı şirket ile davalı banka arasında imzalanan 01.10.2010 tarihli sözleşmenin "Konu" başlıklı 3 üncü maddesinde "İşbu sözleşmenin konusu firmanın malik olduğu Güney Mah. Yeni Ereğli Sok....
Davalı, sözleşme imzalanmadan önce davacıya deneme süresi tanıdığını ve henüz deneme süresi bitmeden tesisten çok memnun kaldığını ifade eden davacının üyelik sözleşmesi akdekmek istediğini belirttiğini ve 13.01.2009 tarihinde ödeme yaptığını, sözleşmesinin ise 31.01.2009 tarihinden başlatılarak bir yıllık üyelik ücretinin davacı adına fatura 2011/6193-13078 edildiğini, davacı tarafından dava tarihinden önce tesis ile ilgili hiçbir yazılı veya şifahi şikayeti, ayıp ihbarı veyahut üyelik iptal talebinin bulunmadığını, davacı yanın tüm kış boyunca tesisi hiçbir şikayet veya ihbarı olmaksızın kullandığını, sözleşmenin feshinin talep edilmesi üzerine davacıya üç aylık üyelik dondurma hakkınını hatırlatıldığını ancak davacının bunu kabul etmediğini, haksız ve asılsız hizmet ayıbı iddilarına dayanarak sözleşmenin feshi ve bedel iadesi taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, davacının bu yöndeki iddiaları üzerinde durularak, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 22.9.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Karaaslan ve ihbar olunan vek. Av. ...'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacının davalı ... Tic. A.Ş.’den 16.08.2006 tarihinde 2007 model O km ... otomobili 152.446.00 YTL’ye satın aldığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, ayıplı çıkan araç nedeni ile satım sözleşmesinin feshi, aracın iadesi ve satış bedelinin satış tarihinden itibaren faizi ile tahsili istemine ilişkindir. Davalı ... Tic. A.Ş. vekili, araçta ayıp ve kusur bulunmadığı, süresinde bir ayıp ihbarı da yapılmadığı, ayıbın gizlendiği yada aynı arızaların tekrarlandığı yolundaki iddianın ... dışı olduğunu, arızaların garanti kapsamında giderildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Dava ithalatçı firma ... ... A.Ş.'ye de ihbar edilmiş, ihbar edilen şirket vekili de davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü taraflar arasında imzalanan 23/07/2011 tarihli ve 1878 numaralı gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ile ödenen 6.700 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Mahkemece, sözleşmenin feshi ve sözleşme bedelinin iadesi istemi yönünden davanın kabulüne, cezai şart ve mahrum kalınan kar istemi yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de kendisine vekil ile temsil ettiren davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ... 4.Tüketici Mahkemesi ve ... 25. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin tek taraflı feshi ve verieln senetlerin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, resmi şekilde yapılmayan devre mülk sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların Tüketici mahkemesinin görevine girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davacının tüketici tanımına girdiği ve uyuşmazlığın 4077 Sayılı Yasa Kapsamında kaldığını belirterek görevsizlik yönünde karar vermiştir....