Somut olayda aracın 2012 yılında satışının yapıldığı, dava tarihine kadar yaklaşık 1 yıl 5 ay boyunca kullanıldığı dikkate alındığında sözleşmenin feshi ve aracın bedeline hükmedilmesinin TMK 2. maddesindeki hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı açıktır. Bu durumda araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi gerekir. Dairemizin kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir. Hal böyle olunca çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, işin esasının incelenerek, indirilecek miktar yönünden nispi metot uygulanmak suretiyle ek rapor alınarak bedel indirimi talebinin değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Sözleşmenin Feshi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık * kira sözleşmesinin iptali ve verilen teminat mektubunun iadesi istemine ilişkin olup hükmün sulh hukuk mahkemesince verilmiş olmakla, inceleme görevi Yargıtay * 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 3. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.12.2008 (pzt.)...
Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...
Halen davacı nezdinde olduğu kanaatine varılan senetler yönünden davacının borçlu olmadığının tespiti talebinin; sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebi ile bağlı olduğu ve tüketici sözleşmesinin feshi kararının hüküm ve sonuçlarına tabi olduğu ve bu kararın senetler yönünden de borçlu olmadığının tespiti hükmünü doğuracağı, davacının tüketici olduğu ve senet bedellerinin de harca esas tutulmadığı anlaşıldığından menfi tespiti talep edilen senet bedelleri yönünden ayrıca davalı aleyhine harç ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığı anlaşılmıştır....
İlgili Yönetmeliğin 26/1.fıkrasında; "perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi, kullanım yerinin değişmesi ve/veya perakende satış sözleşmesinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde, müşterinin elektrik enerjisi tüketim bedelini ödememesi ihtimaline karşılık olarak, borcuna mahsup edilmek üzere..." şeklinde belirtildiğinden,bu durumda güvence bedeli müşterinin borcunu ödememe ihtimaline karşılık talep edilmektedir. Aynı yönetmeliğin 26/4. fıkrasında; "perakende satış sözleşmesinin feshi veya sona ermesi durumunda perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi, nakden tahsil edilen güvence bedelini, tüm borçların ödenmiş olması kaydıyla güncellenerek, talep tarihinden itibaren en geç üç iş günü içerisinde ilgili gerçek veya tüzel kişiye iade eder." hükmü bulunmaktadır. Başka bir ifade ile ilgili abonenin sözleşmesinin sona ermesi ve tüm borçlarının ödenmiş olması halinde iadesi gereken bir teminat olarak belirtilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava,kira sözleşmesinin tek taraflı feshedilmesi nedeni ile sözleşmenin aynen ifası, olmadığı takdirde tazminat ve alacak istemine ilişkindir....
Davalı KUŞADASI OTEL İŞLETMELERİ TURİZM İNŞAAT TİCARET ANONİM ŞİRKETİ vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın müvekkili şirket yönünden tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, mahkeme aksi kanaatteyse müvekkili açısından pasif husumet yokluğundan davanın reddi yönünde karar verilmesi gerektiğini, davacının davaya dayanak yaptığı sözleşmede müvekkilinin taraf olmadığını, imzası ve kaşesi bulunmadığını, bu sebeple hukuken sorumlu tutulamayacağını, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinin feshi ile ödenen bedellerin iadesi istemini içermektedir. Kararı davalı vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna getirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Sözleşmenin Feshi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * noterde düzenleme şeklinde yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesinin, bakım borçlusunun bu borcunu yerine getirmediği sebebiyle iptali, bunun kabul edilmemesi halinde tenkis ve bakım borçlusunun tahsil ettiği kira parasının terekeye iadesi isteğine ilişkin olup, mahkemece, istek reddedilmiş, kararı davacılar temyiz etmiştir. Temyiz edenin sıfatına ve temyizin kapsamına göre, öncelikli olarak incelenmesi gereken temyiz nedeni “ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iptali talebinin reddi” olduğundan inceleme görevi Yargıtay *13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay *13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.10.2008 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde kira sözleşmesinin feshi ve 76.380 TL alacağın faiz ve masraflarlar birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece kira sözleşmesinin feshine alacağın ise kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz dilekçesinde alınacak harç belirtilmediği gibi, alınması gereken temyiz harcına dair dosyada bir belgeye de rastlanılamamıştır. Temyiz edenden hiç temyiz harcı alınmamışsa HUMK'nun 434.maddesinin 3.fıkrasına göre işlem yapılarak harcın alınması, temyiz harcı alınmış ise buna ait belgenin dosyasına konulması ve temyiz süresi geçmiş ise temyiz isteminin reddine, aksi takdirde dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize iadesi için dosyanın mahalline, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekilinin talebi mahkememizce net ve açık bulunmadığından talebini açıklaması istenmiş, davacı vekili 09/03/2021 tarihli beyan dilekçesi ile taleplerinin gemi satım sözleşmesi ve gemi kiralama sözleşmesine istinaden yapılmış olan ödemeler nedeni ile tazminat davası olduğunu, gemide kalan eşyalar nedeniyle tazminat taleplerinin olmadığını, dosyaya sunulan sözleşmeler gereğince gemi satım sözleşmesi ve gemi kiralama sözleşmesinin haksız yere feshi sebebiyle tazminat davası olduğunu söylemiştir. CEVAP: Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava; gemi kiralama sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. Dava ve iddiaları reddetmiş sayıldığından tarafların aralarında uzlaştıkları bir husus bulunmamaktadır....