Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 6. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

      Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan ... 4. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Tüketici Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        A.Ş. ile yapılan 07.09.2012 tarihli devremülk sözleşmesi bu sözleşmeye devrolmu, dönem değişikliği yapılmış ve ek ödeme planı düzenlenmiştir. O halde, davalı ... Otel İşletmeleri Tur. İnş. Paz. A.Ş.’nin malik-sağlayıcı olarak yer aldığı ilk sözleşmenin ikinci yapılan bu sözleşmeye devredildiği görülmekle her iki davalı arasında organik bağ bulunduğu değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davalı ... Otel İşletmeleri Tur. İnş. Paz. A.Ş. yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Davalı Termal ... Otel İşletmeciliği Turizm İnşaat Pazarlama A.Ş. temyiz itirazları bakımından; Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin feshi ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki devremülk satış sözleşmeleri imzalanmıştır. Söz konusu sözleşmeler incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu yapılan sözleşmeden önce davacının davalı ......

          Mahkemece, Davanın kabulüne, Taraflar arasında imzalanan 04.11.2014 tarih MİEMT 1531 nolu devremülk satış sözleşmesinin iptaline, 1.000,00-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, cayma süresinin devre tatilin tecrübe ve muayenesinden yani hizmet ediminin tüketiciye ulaştığı tarihten başlayacağı, sözleşme hükümlerinin bu sürede askıda olduğu, sözleşmenin 04/11/2014 tarihinde imzalandığı davacının devre tatil hakkını kullanmadığı, ... 3....

            Mahkemece, Davanın KABULÜ ile, davacı ile davalı firme arasında düzenlenen 19/01/2014 Tarih ve 33 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin FESHİNE, Davacı tarafça ödendiği anlaşılan 2.800,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Sözleşme gereği imzalandığı anlaşılan sözleşme ekinde bulunan 41 adet senedin İPTALİ ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 19.01.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

              Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

                Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 16.10.2008 gün ve 2008/64-2008/315 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık devremülk satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin bulunduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı şirket arasında 07/07/2017 tarih 550839 numaralı devremülk satış sözleşmesi imzalandığı, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı, bu nedenle devremülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğu, devre mülk satış sözleşmesinin tıpkı devre tatil sözleşmelerinde olduğu gibi tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmelerden olduğundan cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacağından, bu süre içinde sözleşmenin askıda olduğu somut olayda davacının, sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığı, davalı yanca da bu hususta herhangi bir belgenin sunulmadığı, bu haliyle davacı ile davalı arasındaki sözleşmeyi feshedebileceği ve ödediği bedeli isteme hakkının olduğu, bu nedenle davacının sözleşmenin feshi, borçlu olmadığının tespiti davasının haklı...

                  Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

                    UYAP Entegrasyonu