KARAR Davacı, davalı ile devremülk sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede belirtilen tarihte devremülkün teslim edilmediğini, bu nedenle hakkını kullanamadığını, sözleşme uyarınca davalının belirleyeceği başka bir termal tesiste konaklama hakkı da verilmediğini, sözleşmeden dönmek istediğini belirterek davalıya ... olduğu 17.500,00-TL'nin iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın kabulü ile; taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinden cayma hakkının kullanıldığının tespiti ile 17.500,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasında kurulan devremülk sözleşmesinin iptali ve (taşınmazın)devremülkün davalıya iadesi ile davacı tarafından davalı tarafa sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talebine ilişkindir. Benzer uyuşmazlığa ilişkin taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğuna yönelik Yargıtay 3....
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince, 14/02/2017 tarihli İB 208753 nolu devremülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline,sözleşme sebebi ile davacı tarafından ödenen 13.547,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine ve davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş, davalı tarafça karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur....
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince, 14/02/2017 tarihli İB 208753 nolu devremülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline,sözleşme sebebi ile davacı tarafından ödenen 13.547,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine ve davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş, davalı tarafça karara karşı istinaf yoluna başvurulmuştur....
Davalı, tapunun davacıya devredildiğini ve fesih gerekçelerinin oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, taraflar arasında akdedilmiş olan 06/02/2011 tarih, 91643 no.lu ve 13/03/2011 tarihli, 93901 no.lu Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin ayrı ayrı iptaline iptaline, Tarsus 1. İcra Müdürlüğünün 2015/260 Esas sayılı dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, şartları oluşmayan icra inkar tazminatının reddine, davacı adına kayıtlı olan ... ili ... İlçesi ... Mahallesi 892 parsel B/5 nolu bağımsız bölümdeki davacı hissesinin tapu kaydının iptali ile davalı adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinden cayılması nedeniyle ödediği bedelin iadesi için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir....
Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan ... 4. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 4. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İzmir 8. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İzmir 8. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dörtyol 1....
Tüketici Mahkemesinden verilen 03/05/2016 gün ve 2015/3909-2016/658 sayılı hükmün davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu. KARAR Dava konusu uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi isteminden kaynaklanmakta olup, 492 sayılı kanunun değişik 123/son maddesinde yargı harçlarından istisna olan işlemler açıklanmakla birlikte dava konusu uyuşmazlığın ise istisna kapsamına girmediği anlaşılmaktadır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 6.10.2010 gün, 2010/12-443 E, 2010/471 K sayılı kararı). 4603 sayılı kanunun 4. maddesindeki "bu kanun çerçevesinde yapılacak işlemler ve bu işlemlere ilişkin olarak düzenlenecek kağıtlar her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır" düzenlemesi açıkça yargı işlemlerini kapsamamaktadır....
Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....