Dava konusu uyuşmazlık;devremülk sözleşmesinin devremülk ediminin ifa edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi,bedel iadesi ve zararların tazmini talebine ilişkindir. 28/07/2020 tarih ve 31199 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve yayımı ile de yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun'un 59. maddesi ile, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73'üncü maddesinden sonra gelmek üzere "Dava şartı olarak arabuluculuk'' başlığıyla eklenen 73/A maddesi gereğince tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. 6502 sayılı Kanunun ''Dava şartı olarak arabuluculuk'' başlıklı 73/A maddesi şu şekildedir: ''MADDE 73/A- (Ek:22/7/2020- 7251/59 md.) (1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır....
Hukuk Dairesinin 2018/6789 Esas, 2019/2271 sayılı 21/02/2019 tarihli kararı ; "Davacı, davalı şirketin termal kaplıca tesisinden bir adet 31.05.2015 tarihinde yapılan sözleşme ile devremülk satın aldığını, 9.875,00- TL ödeme yaptığını, ancak sözleşmeden hiç yararlanmadığını, 05.06.2015 tarihli cayma ihtarı ile sözleşmeden döndüğünü ve bedel iadesini istediğini davalıya bildirdiğini, olumlu cevap alamadığını, bunun üzerine bedel iadesi için takip başlattığını, takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, tapunun davacıya devredildiğini ve fesih gerekçelerinin oluşmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, İstanbul 26....
İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller, taşınmaza ilişkin kayıtlar, ihtarname dosya arasına alınarak tarafların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, " ....davacı ile davalı arasında 10/08/2015 tarihli taşınmaz satım vaadi sözleşmesinin akdedildiği ve bu kapsamda davacının davalıya 1.000,00- TL nakit ve 59.000,00- TL havale olmak üzere toplam 60.000,00- TL'yi ödemiş olduğu hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile zarar ve ceza şart alacakları talep hakkının doğup doğmadığı hususunda oluşmaktadır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/842 Esas KARAR NO : 2022/836 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/03/2020 KARAR TARİHİ : 27/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkillerİ ve davalı şirket arasında 07.03.2010 tarihinde ... ili ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/842 Esas KARAR NO : 2022/836 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/03/2020 KARAR TARİHİ : 27/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkillerİ ve davalı şirket arasında 07.03.2010 tarihinde ... ili ......
nun 389.maddesinde belirtilen şartların oluştuğunu, tedbir kararı verilmemesi halinde müvekkilinin hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağını ve ileride oluşacak zararların tazmininin güç olacağını, bu nedenle devremülk sözleşmesine konu taşınmazın üzerine ivedi ve zaruri olarak müvekkilinin payı oranında tedbir konulması gerektiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi talepli açılan davada devremülk sözleşmesine konu taşınmaz üzerine tedbir konulması talebinin yerinde olup olmadığı, HMK.'nun 389.maddesinde öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği hususlarındadır. İlk derece mahkemesince, HMK.'nun 389.maddesi gereğince yalnızca dava konusu taşınmaz üzerine tedbir konulabileceği ve eldeki davanın alacak isteminden kaynaklı olması nedeniyle reddedildiği ve bu kararın istinaf edildiği anlaşılmıştır....
Aynı Kanunun 30 uncu maddesinde "(4) Bağlı kredilerde, mal veya hizmet hiç ya da gereği gibi teslim veya ifa edilmez ise satıcı, sağlayıcı ve kredi veren, tüketicinin satış sözleşmesinden dönme veya bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde müteselsilen sorumludur. Tüketicinin bedelden indirim hakkını kullanması hâlinde bağlı kredi de bu oranda indirilir ve ödeme planı buna göre değiştirilir. Tüketicinin sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, o güne kadar yapmış olduğu ödemenin iadesi hususunda satıcı, sağlayıcı ve kredi veren müteselsilen sorumludur..." şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu düzenleme gereğince konut satışı nedeniyle tüketici tarafından yapılan tüm ödemelerden satıcı şirket ve kredi veren banka birlikte müteselsilen sorumlu olup bankanın sorumluluğu kullanılan kredi miktarı ile sınırlıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 07/05/2019 NİLİ : Av. ... [16441-44476-04528] UETS DAVANIN KONUSU : Ayıp Nedenine Dayalı (Bedel İadesi-Misli ile Değişim İstemli) KARAR TARİHİ : 03/11/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/11/2022 Bursa 2....
Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiklerini, takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu beyan ile itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile öncelikle taraflar arasındaki sözleşme ile belirlendiği üzere davaya bakmaya ... Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğundan, davanın yetkisizlik nedeniyle reddi gerektiğini, taraflar arasında kararlaştırılan fuar işinin pandeminden ötürü ertelendiğini, dolayısı ile müvekkilinin kusurundan bahsedilemeyeceğini, fuarın ertelenmesini salgın hastalıktan ötürü katılımcılarca talep edildiğini, dolayısı ile davacının sözleşmeden dönme ve sonrasında ödenen bedelin iadesini talep edemeyeceğini, müvekkilinin fuar tarihini değiştirme hakkı bulunduğunu, bununda davacıya bedel iadesi hakkı vermeyeceğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Davacının bu ayıplara sahip bir araca, ortalama 170.000 km olan bir aracın bedelinin ödenerek aracı kabul etmesinin kendisinden beklenilemeyeceği sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde haklı olduğu sabittir. Davacı seçimlik hakkını ayıplı malı veren satıcıya karşı kullanabileceğinden davalının savunması kabul edilmemiştir. Davacı,, ayrıca araca yaptığı 3.000- TL tamir ve onarım bedelini de talep etmektedir....