Somut olayda, dava devremülk sözleşmesinden cayma nedeniyle sözleşmenin feshi, verilenlerin iadesi ve tapu iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, dava konusu taşınmazın bulunduğu yer olan ... 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06/12/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İzmir 8. Tüketici Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince İzmir 8. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/05/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemelerince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun’un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dörtyol 1....
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı tarafın beyanlarının aksine müvekkili şirket 3431 nolu devre mülk sözleşmesi kapsamında müvekkili şirket edimlerini ifa ettiğini ve sözleşme geçerli olarak uygulamaya geçildiğini, 3431 nolu sözleşmede de teslim tarihi sözleşme tarihinden sonra olup ilgili maddeler ve içtihatlar çerçevesinde malın tüketiciye teslim edilmesi hususu dikkate alınması gerektiğini belirtip, usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME-GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ile bedel iadesi ve senetlerin iptali istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355....
Tüketici bu haklardan birisini kullanmakla seçim hakkını kullanmış olur ve artık tercihini değiştiremez. Çünkü satıcı kayıtsız şartsız bildirilen tercihi yerine getirmek zorundadır. Bu nedenle tüketicinin seçim ... bir kez kullanılmakla sona ermekte ve onun yerine geçmektedir. (Tüketici hukuku, Prof Dr. İ. ... ... 2.baskı, sayfa 161) Öyle olunca mahkemece tüketicinin sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemini seçtiği kabul edilmeli ve ıslah dilekçesinin seçimlik hakka ilişkin kısmının dikkate alınmaması gerekir. Mahkemece, ıslah dilekçesinde belirtilen arızalarda dikkate alınarak; sözleşmeden dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkını kullandığıda dikkate alınmak süretiyle; 25.5.2004 tarihinde satın alınan aracın ... süresi içinde meydana 2006/16777 2007/4240 gelen arızalar sebebiyle 4077 sayılı yasanın 4. maddeleri ile ......
Oysa ki, mahkemece bu talep sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi olarak algılanmış ve verilecek kararla tapu iptal ve tescil hükmü kurulması gerektiğinden, kesin yetkili mahkemenin sözleşmenin yapıldığı ve taşınmazların bulunduğu ... mahkemeleri olduğu düşünülerek, yetkisiz Sivas İcra Dairesinde takip yapılmış olması nedeniyle, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir. Davacının talebinin, yalnızca cezai şart bedeli isteminden kaynaklı olduğu gözetildiğinde, sözleşmeden kaynaklanan bu alacak,(818 sayılı BK.nın 73 ve) 6098 sayılı TBK.nın 88. maddesi gereğince alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, Sivas'da istenebileceğinden, icra takibi yapılan Sivas 1. İcra Dairesi'nin yetkilidir. O halde, mahkemece bu husus gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Geçersiz olan bu sözleşmeye dayanılarak devre mülk hakkının tapu siciline tescili istenemeyeceğinden, davacının tescil talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık yoktur. Ancak; Az yukarıda sözü edildiği üzere dayanılan sözleşme geçersiz olduğundan, bu sözleşmeye dayanılarak tescil istenemez ise de, geçersiz sözleşme nedeniyle verilenlerin sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca iadesi talep edilebilir. Sözleşmede yazılı bedel 37.500.000 TL’dir. Somut uyuşmazlıkta davacıya bu bedelin aynen iadesi halinde adalet duygularının zedeleneceği, diğer taraf yararına adil olmayan sonuç yaratılacağı açıktır. Bu bakımdan davacıya iadesi gereken bedelin sözleşme tarihinden dava tarihine kadar yöntemince güncelleştirilerek bulunması ve bulunacak o bedelin hüküm altına alınması gerekir. Ne var ki, bilirkişiler güncelleştirme metoduna uygun hesaplama yapmamış, devremülk hakkının dava tarihindeki rayiç tutarını bularak sonuca ulaşmıştır....
Davacı bu hakkını, sözleşmeden dönme, ödediği bedelin iadesi şeklinde kullandığından ve dava konusu mobilyaların ayıplı olduğu anlaşılmakla, ayıplı malın iadesi ile satış bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 7.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVALI VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; km düşürme işleminin müvekkilinin aracı satın aldığı tarihten önce yapıldığının ortada olduğunu, bilirkişi tarafından tespit edilen 23.000 km düşürülmesi nedeniyle aracın değeri konusunda aşırı bir zarar oluşmayacağının ortada olduğunu, düşük bir zarar sebebiyle TBK 227/3 maddesi gereğince sözleşmeden dönme yerine bedelden indirilmesine karar verilmesinin hakkaniyete daha uygun olacağını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava; araç sözleşmesinden kaynaklanan ayıp iddiasına dayalı sözleşmeden dönme, bedel iadesi ve tazminat talebine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davalı ile devremülk sözleşmesi imzalayan davacının, davalının sözleşme şartlarına aykırı davranması sebebiyle ödediği bedelin iadesi istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın devre mülk sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle tüketici mahkemesinin görevli olduğugerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesince, ayni hak tesis eden devremülk sözleşmelerinin Kat Mülkiyeti Kanununun 57 ve devamı maddelerinde düzenlendiği, bu nedenle davanın sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın çözümünde Kat Mülkiyet Kanununun değil, genel hükümlerin uygulanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....