yapmadığını, bu evlerin yerine sözleşmeye ve devre tatilcilerin rızasına aykırı şekilde spor kulüpleri için futbol sahaları inşa ettiğini, sözleşmenin 10/c maddesi uyarınca müvekkilinin sadece devre servis bedeli ödemekle yükümlü bulunmasına rağmen zorunlu yenileme ve tadilat paylarının (ZYP) ödenmemesi durumunda müvekkilinin sözleşmeden doğan devre kullanım hakkından yararlanamayacağını ihtaren müvekkiline bildirildiğini, davalı şirketin uygulamasının sözleşmeye açıkça aykırı olduğunu beyanla taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin haklı nedenle feshi ile müvekkili tarafından ödenen devre tatil bedelinin bakiye kullanım süresine isabet eden miktarının denkleştirici adalet ilkesine göre güncelleştirilerek yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil hakkı sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Davacı, davalı ile yaptığı devre tatil sözleşmesine göre cayma hakkını kullanarak sözleşmenin iptali ile nakit ve kıymetli evrakın iadesi için eldeki davayı açmış, davalı davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacı tarafından sunulan 17.06.2012 tarihli sözleşmede davalı şirketin kaşesi mevcut ise de bir imza olmadığından, bu durumda davacı ile davalı arasında devre mülk satış sözleşmesinin yapıldığı ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ise de; davada dayanılan sözleşmede davalının kaşesi bulunduğu gibi, davalının da davacı ile aralarında sözleşme ilişkisi kurulmadığına ilişkin açık bir savunması ve sözleşme altında yer alan kaşeye itirazı bulunmamaktadır. Kaldı ki davacı 06.07.2012 tarihli ihtarname ile davalıya sözleşmeden döndüğünü de bildirmiştir. Böylece dosya kapsamından anlaşılacağına göre, taraflar arasında sözleşme kurulmuştur....
Devre tatile konu taşınmazın inşa edileceği arsa için yapı ruhsatı alınmadan tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi yapılamaz. (3) Uzun süreli tatil hizmeti sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye, belirlenen süre zarfında konaklamaya veya konaklama ile birlikte seyahat ya da diğer hizmetlerin beraber sunulduğu durumlara ilişkin indirim yahut diğer menfaatlerden faydalanma hakkı verilen sözleşmelerdir. (4) Tüketicilere aşağıdaki sözleşmelerin kurulmasından en az bir gün önce, Bakanlıkça belirlenen hususları içeren ön bilgilendirme formu verilmesi zorunludur: a) Devre tatil sözleşmeleri b) Uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri c) Değişim sözleşmeleri ç) Satıcı veya sağlayıcının, devre tatil veya uzun süreli tatil hizmetinin alınıp satılması hususunda tüketiciye yardımcı olduğu yeniden satış sözleşmeleri....
KARAR Davacı, davalı ...Ş. ile 21.01.1992 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmeleri gereğince 31.12.2020 tarihine kadar devre tatil hakkını E-80 nolu dairede 32.haftada kullanmak üzere 7260 DM ödeyerek satın aldığını ve 2004 tarihine kadar devre tatil hakkını kullandığını, tesisin işletmesinin 2000 yılında diğer davalı ... AŞ.ye kira sözleşmesi ile devredildiğini, bu davalının yıllık bakım bedeli talep ederek devre tatil hakkını kullandırdığı halde, 8.7.2003 tarihinde tesisin bulunduğu taşınmazın üst hakkını,önceki üst hakkı sahibi olan ... AŞ.’nin ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı...Tatil Hiz. Ltd. Şti. Yönünden davanın kabuülne diğer advalı hakkındaki davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... Otel A.Ş. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 1.3.2011 tarihli devre tatil sözleşmesinden caydığını davalılara ihtarla bildirdiğini ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği 800 TL.nin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, İdeal şirketi davanın reddini dilemiş, davalı Uygar şirketi de sözleşmede imzasının bulunmadığını, husumet nedeni ile davanın reddini dilemiştir....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
, ödemeye ilişkin itirazlar yönünden; tapu müdürlüğünde yapılan devre ilişkin cayma hakkı kullanılamayacağını, (Yalova 3 AHM 18/50 E: 2019/35 K. 30.01.2019 T) cayma süresi sözleşme tarihinden itibaren başladığını, bilindiği üzere gerek tüketicinin korunması hakkında kanun ve gerekse devre tatil yönetmeliği yeniden değiştiğini, değişikliklere kadarki tüm uygulamalara ve tecrübelere nazaran yasa koyucu ısrarla ve yine gerek kanunda, gerekse yönetmelikte, cayma hakkı süresinin sözleşme tarihinden itibaren başlayacağını düzenlediğini, (İstanbul 10....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının davalı şirketin işçisi olarak Teraspark AVM'de temizlik işçisi olarak 25/04/2013- 30/11/2018 tarihleri arasında çalışırken “işyeri devri” yapılacağı belirtilerek 21/11/2018 tarihinde “devre muvafakat” talebinde bulunulduğu, davacının devre muvafakat etmeyerek yeni iş sözleşmesini imzalamadığı, bu arada davacının geniş anlamda ücret alacaklarının da ödenmemiş olduğu ve 30/11/2018 tarihinde bu nedenlerle haklı nedenle iş sözleşmesini feshettiği iddiasıyla kısmi dava olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kıdem tazminatı, belirsiz alacak davası olarak fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının dava dilekçesinde ayrıntılarını açıkladığı faizleriyle birlikte tahsilini talep ve dava ettiği, Davalı vekili yasal sürede verdiği cevap dilekçesinde; zamanaşımı definde bulunmuş, iş sözleşmesinin davacının devralan işverende...
Gerekçe ve Sonuç Dairenin 28.11.2022 tarihli ve 2022/7436 E., 2022/8978 K. sayılı ilamıyla; devre tatil sözleşmesinin iki taraflı sözleşme olduğu koşulların varlığı halinde sözleşmenin feshi talebinin mümkün bulunduğu, mahkemece; davacının fesihten haklı neden olmaksızın yararlandırılıp yararlandırılmadığı araştırılarak sözleşmenin feshi koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. VI. KARAR DÜZELTME A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı şirket vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. B....