"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacak hukukuna ilişkin davada Ankara 15. Asliye Hukuk ve 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devremülk sözleşmesinin feshi ve alacak istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, taraflar arasında devremülk sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüketici mahkemesi, özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. 4077 Sayılı Yasada devre tatil konusunda düzenleme yapılmış; ancak, devre mülk konusunda düzenleme yapılmamıştır. Somut olayda; ayni hak tesisi sağlayacak devremülk sözleşmesinin iptali istendiğine göre, Tüketici Yasası kapsamında değerlendirilmeyecek uyuşmazlığın, genel hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekir....
AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini,kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak kira sözleşmesinin süresinin bitmesi,devre tatil sözleşmesinin tarafı olmamasını gerekçe göstererek 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırtmadığını bildirerek öncelikle devre tatil haklarının sözleşmede yazılı koşullarla süresi sonuna kadar devam ettiğinin tesbiti ile kullandırılmayan 2004 yılı tatil bedelinin ve uğradığı haksızlık nedeniyle manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini,bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile kalan yıllar itibarıyla emsal tesislerde aynı koşullarda devre tatil hakkının karşılığının tesbit edilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Bilahare davacı 11.12.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile 2004 yılı tatil bedeli olarak 4.246 YTL ile kalan yılların tatil bedeli olarak 62.250 YTL nin 5000 YTL manevi tazminatın reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve...
AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini,kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak kira sözleşmesinin süresinin bitmesi,devre tatil sözleşmesinin tarafı olmamasını gerekçe göstererek 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırtmadığını bildirerek öncelikle devre tatil haklarının sözleşmede yazılı koşullarla süresi sonuna kadar devam ettiğinin tesbiti ile kullandırılmayan 2004 yılı tatil bedelinin ve uğradığı haksızlık nedeniyle manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini,bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile kalan yıllar itibarıyla emsal tesislerde aynı koşullarda devre tatil hakkının karşılığının tesbit edilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Bilahare davacı 11.2.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile 2004 yılı tatil bedeli olarak 8152 YTL ile kalan yılların tatil bedeli olarak 58.852 YTL nin 5000 YTL manevi tazminatın reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve...
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 1.6.2005 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız...
Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi ve fesih tarihinden sonra kalan bakiye kullanım bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davacı, söz konusu tesisin bakımsız olduğunu, kullanamadığını, iskanı olmadığını beyan ederek sözleşmenin feshini istemiş, davalı ise cayma hakkının süresinde kullanılmadığını savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin feshi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, daha önce düşünmediği halde, tatil hakkı kazandığından bahisle davet edildiği tesiste, davalı firma elemanlarının yoğun baskıları sonucunda 20.6.2005 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiçbir şekilde kullanmadığını, tesislerin yapı kullanım izinlerinin bulunmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu sözleşmeyi feshederek, ... olduğu paranın iadesini istemişse de talebinin kabul edilmediği ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Davalı, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, tatil hakkını kullandığını , kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Davalı, davacının tesisi görerek sözleşmeyi imzaladığını, tatil hakkını kullandığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak reddini dilemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 0devre tatil sözleşmesi imzaladığını, 5.000 TL nakit ödeme yaptığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle ödenen 5.000 TL nin tahsilini talep etmiştir. Davalı cevap vermemiştir....
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesi gereği davacının kendi beyanlarında da belirttiği üzere tesisten yararlandığı, sonraki yıllarda ailesinin tesisten yararlanıp tatilinin yaptığı, kendisinin Fethiye'ye taşındığından ve şu anda çalışmadığından bahisle devre tatil sözleşmesine konu hakkını satmak istediğini, kendisini bir danışmanlık bürosuna yönlendirdikleri halde satışın gerçekleşmediğini beyan etmişse de tarafları arasında sözleşme özgürlüğü kapsamında bahse konu devre tatil sözleşmesinin imzalandığı, davacı yanın kendisinin de kabulünde olduğu gibi, karşı yanın kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği halde öznel sebeplerinden ötürü sözleşmenin feshi ile ödediği bir kısım paranın iadesini talep ettiği görülmekle davacının cayma hakkını süresinden çok sonra ve koşulları oluşmadan talep ettiği, davacının talebinin iyi niyet kuralları ile de bağdaşmadığı, subjektif sebeplerle ve süresinden sonra yapılan talebin yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın...