Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... şirketi, davacının ... imkanlarını ... grubu hariç sistemdeki diğer oteller açısından kullanabileceğini, diğer davalı şirket ise sözleşmesinin tarafı olmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davacının uluslararası değişim sisteminde birden fazla tesisin bulunduğunu, ... bünyesinde bulunan tesislerin havuza girmesi veya çıkmasının satıcının inisiyatifinde bulunmadığı, davacının sözleşmede belirtilen ... ... otelinde veya uluslararası değişim siteminde bulunan tesislerde her zaman tatil yapma hakkına haiz olduğu gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre tatil sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği iddiasına dayalı olarak sözleşmenin kalan süresi için ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı davaya konu devre tatil sözleşmesini davalı ... şirketinin ... bünyesinde bulunmasına güvenerek imzalamıştır. Davacının devre tatil hakkını genellikle ... ......

    Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile taraflar arasında imzalanan 21/11/2015 tarih ve İD 203949 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.11.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme sebebiyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 13/01/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 8.750 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 13.01.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini ve ödediği 8.750 TL nin iadesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 27/01/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 9.900 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 27.01.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini ve ödediği 9.900,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....

          Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 06/12/2015 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 06.12.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

            AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini,kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak kira sözleşmesinin süresinin bitmesi,devre tatil sözleşmesinin tarafı olmamasını gerekçe göstererek 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırtmadığını bildirerek öncelikle devre tatil haklarının sözleşmede yazılı koşullarla süresi sonuna kadar devam ettiğinin tesbiti ile kullandırılmayan 2004 yılı tatil bedelinin ve uğradığı haksızlık nedeniyle manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini,bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile kalan yıllar itibarıyla emsal tesislerde aynı koşullarda devre tatil hakkının karşılığının tesbit edilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Bilahare davacı 11.12.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile 2004 yılı tatil bedeli olarak 4.246 YTL ile kalan yılların tatil bedeli olarak 62.250 YTL nin 5000 YTL manevi tazminatın reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve...

              AŞ ile yaptığı kira sözleşmesi şerhleri ile devraldığını ve 5.yıldızlı tatil köyü haline getirdiğini,kira sözleşmesi süresince devre tatil hakkını kullandırdığını ancak kira sözleşmesinin süresinin bitmesi,devre tatil sözleşmesinin tarafı olmamasını gerekçe göstererek 2004 yılından itibaren tatil hakkını kullandırtmadığını bildirerek öncelikle devre tatil haklarının sözleşmede yazılı koşullarla süresi sonuna kadar devam ettiğinin tesbiti ile kullandırılmayan 2004 yılı tatil bedelinin ve uğradığı haksızlık nedeniyle manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini,bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmenin feshi ile kalan yıllar itibarıyla emsal tesislerde aynı koşullarda devre tatil hakkının karşılığının tesbit edilerek tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Bilahare davacı 11.2.2006 tarihli ıslah dilekçesi ile 2004 yılı tatil bedeli olarak 8152 YTL ile kalan yılların tatil bedeli olarak 58.852 YTL nin 5000 YTL manevi tazminatın reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve...

                Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....

                  Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri ilk defa 7.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir. 6502 sayılı TKHK ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....

                    Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde 18/03/2012 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....

                      UYAP Entegrasyonu