Mahkemece, taraflar arasında devre mülk satış sözleşmesi dosyaya iliştirilemediğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili vermiş olduğu 07.06.2018 havale tarihli dilekçesinde " Davacı taraf ile aktedilen sözleşme bir devre tatil değil, HİSSELİ GAYRİMENKUL SATIŞ SÖZLEŞMESİDİR. Bahsi geçen sözleşme Kat Mülkiyeti Kanununa tabidir. Kat Mülkiyeti Kanununda, gayrimenkul satışlarında cayma hakkında ilişkin herhangi bir madde bulunmamaktadır. Cayma hakkı devre tatil sözleşmelerine ilişkin bir haktır. Zira bu hak, Tüketici Kanunu ile belirlenmiştir. Sözleşmenin hiçbir satırında Cayma Hakkı düzenlenmediği gibi, devre mülk sözleşmelerine ilişkin olarak mevzuatta böyle bir cayma hakkı da öngörülmemiştir. Bu nedenle davacının, sözleşmeden caydığı şeklindeki beyanı hukuki dayanaktan yoksun ve yersizdir. Mevzuatın hiçbir maddesinde, gayrimenkul satışına ilişkin olan devre mülk sözleşmelerinde cayma hakkı olduğuna ilişkin bir madde bulunmamaktadır."...
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
A.Ş. ile 1995 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmesi gereğince 31.12.2024’e kadar devre tatil hakkını E/52-53 nolu dairede 33.haftada kullanmak üzere satın aldığını, yine 1998 yılında da ...ve Gülsen Baycan ile imzaladığı devir senedi ile onlara ait E/22-24 nolu dairede 31.12.2024 tarihine kadar her yılın 32. haftasında kullanılmak üzere olan devre tatil hakkını devraldığını, 2004 yılına kadar devre tatil hakkını kullandığını, tesisin işletmesinin 1999 yılında diğer davalı ......
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2021/16 ESAS - 2021/264 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Buna göre, somut olay değerlendirildiğinde; davacının talebinin satın aldığını iddia ettiği devre mülkün adına tapuya tesciline, bu olmadığı takdirde bedelinin güncelleştirilmiş değerinin kendisine verilmesine ilişkin olduğundan, mahkeme tarafından, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davasının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerektiği, tapu iptal ve tecsil davasının ise kayıt kabul davası niteliğinde olmadığı, kayıt kabul niteliğinde olmayan tapu iptal ve tescil talepleri yönünden, İcra İflas Kanunun da özel bir düzenleme yer almadığından; taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesinin zorunlu olduğu, hal böyle olunca, davanın devre tatil sözleşmesinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın niteliği itibariyle 6502 sayılı Kanunun 50.maddesinde düzenlenen “devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri” kapsamında kaldığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, karşı görevsizlik kararı verilip...
Davacı murisin, dava harici Turtel Turizm A.Ş ile imzaladığı 1992 tarihli devre tatil sözleşmesi uyarınca bu tarihten 2004 yılına kadar devre tatil hakkını kullandığı, söz konusu sözleşmenin süresinin 31/12/2020 tarihinde dolacağı uyuşmazlık dışıdır. Davacı muris, söz konusu devre tatil hakkının davalı şirketçe kendisine kullandırılmadığı, bu sebeple maddi ve manevi zarara uğradığı iddiasındadır. Davalı ise sözleşmeye konu dairenin belirlenen tarihlerde boş tutulmasına rağmen davacının devre tatil hakkını kullanma amacıyla taraflarına başvurmadığını, ayrıca sözleşmeyle üstlendiği yıllık bakım aidat ödeme yükümlülüğünü de yerine getirmediğini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ... Turz. Yönünden reddine diğer davalı yönünüdne kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı Turter Turz. İşlt. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ...Ş. ile 19.8.1993 tarihinde imzalamış olduğu Devre Tatil Sözleşmesi gereğince 31.12.2022 tarihine kadar devre tatil hakkını ve RCI üyeliğini ... ... tatil köyündeki E01/E02 no’lu daireyi her yılın 27. haftasında kullanmak üzere satın aldığını, devre tatil hakkını kullandığı tatil köyünün 2000 yılında davalı ......
Hotel bünyesinde devre mülk sahibi olduğunu, 15 gün devre tatil kullanım hakkını salgın sebebi ile kullanamadığını, hizmetten yararlanmaması sebebi ile hakem heyetine başvuru yaptığını, hakem heyetinin talebinin kabulüne karar verdiğini, davalının husumet itirazının yerinde olmadığını, ... Hotel'in devre mülkte tapu sahibi olduğunu, aynı kullanım alanı içinde olan tesiste kendisi tarafından otel ve devre mülk işletmesinin ayrı kişilerce yönetildiğini bilmesinin söz konusu olmadığını, devre mülk hakkından yararlanması sebebi ile tüketici olduğunun açık olduğunu, 2020 yılı döneminde devre mülkten hiç faydalanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Hotel bünyesinde devre mülk sahibi olduğunu, 15 gün devre tatil kullanım hakkını salgın sebebi ile kullanamadığını, hizmetten yararlanmaması sebebi ile hakem heyetine başvuru yaptığını, hakem heyetinin talebinin kabulüne karar verdiğini, davalının husumet itirazının yerinde olmadığını, ... Hotel'in devre mülkte tapu sahibi olduğunu, aynı kullanım alanı içinde olan tesiste kendisi tarafından otel ve devre mülk işletmesinin ayrı kişilerce yönetildiğini bilmesinin söz konusu olmadığını, devre mülk hakkından yararlanması sebebi ile tüketici olduğunun açık olduğunu, 2020 yılı döneminde devre mülkten hiç faydalanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olup MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....