Devre Tatil Sözleşmesinin resmi şekilde yapılmamış olması nedeniyle feshedildiğinin tespitine, davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, 20.780,00 TL'nin 22/06/2015 ihtarname tebliğ tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 9.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Tur.İnş.Tar.San.Tic.Aş. hakkındaki davanın kabulüne, diğer davalı şirket hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ... Tur.İnş.Tar.San.Tic.Aş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Davacı, davalı şirket ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin iadesi ve sözleşme kapsamında imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme, devre mülk sözleşmesi olarak nitelendirilip, resmi şekilde yapılmadığı gerekçesi ile sözleşmenin geçersiz olduğu değerlendirilerek sonuca gidilmiştir. Oysa ki taraflar arasındaki sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır....
Tatil Sitesi tesislerinden devre mülk tatil sözleşmesiyle 1/35 hisseli gayrimenkulün tamamını (bütün dönemlerini) peşin 230.000,00 TL ödeyerek satın aldığını, sözleşme hükümlerine göre davalının söz konusu devre mülkü 31.08.2013 tarihinde sözleşmeye uygun olarak tamamlamayı ve eksiksiz olarak teslim etmeyi taahhüt ettiğini, sözleşme bedeli 230.000,00 TL'yi, 28.03.2012 tarihinde 8.000,00 TL, 05.04.2012 tarihinde 17.000,00 TL, 30.05.2012 tarihinde 45.000,00 TL, 30.06.2012 tarihinde 40.000,00 TL, 30.07.2012 tarihinde 40.000,00 TL, 30.08.2012 tarihinde 40.000,00 TL, 30.09.2012 tarihinde 40.000,00 TL olarak davalı şirkete ödediğini, satıcının teslim etmeyi taahhüt ettiği devre mülkü 31.08.2013 tarihinde teslim etmediğini, dava tarihine kadar sözleşme hükümlerinin yerine getirilmediğini, dava tarihi itibariyle teslimi taahhüt edilen süreden yaklaşık 17 aylık bir süre geçmesine rağmen satıcı şirketin sözleşmeye aykırı davrandığını ve üstlendiği işi teslim etmediğini belirterek sözleşmenin feshi...
bağımsız bölümlerin bedelinin davacı tarafından ödendiği, bu devre mülk bedelinin iadesinde de davacının hak sahibi olduğu, bu sebeple iki devre mülk yönünden de ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış olup, davacının bu yönlü istinafı yerinde bulunmuştur....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil ... sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair ilk hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizce davalılar yararına bozulmuş, mahkamece bozmaya uyularak, devre tatil sözleşmesinin feshine, 2003 yılından sözleşme sonu 2025 yılına kadar ödenen tatil bedelinin kalan yıllara tekabül eden 6562 TL.nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı ......
Davacı, davalı firma elemanlarının gezi sırasında yanına gelerek bedava tatil vaadi ile kandırarak aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 07.08.2009 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, sözleşmenin şirketi temsile yetkili kişiler tarafından imzalanmadığını,devre tatil hakkını hiç kullanmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin 2012/9060-11380 iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını ve cayma hakkını 10 günlük yasal süre içinde kullanmadığını savunmuştur. Taraflar arasında imzalanan sözleşmede kullanım dönemi 43. Hafta Sarı I. Dönem olarak yazılı olduğu halde, dosya içeriğinden davacının davalıya ait tesislerden hiç faydalanmadığı,sözleşmeye bağlı bir kullanım bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Tüketici Mahkemesi 01/03/2022 tarih, 2021/300 Esas, 2022/98 Karar sayılı "Davalının zaman aşımı itirazının reddine, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında yapılan 002756 numaralı, 25.040 TL bedelli, devremülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, Davacının bu sözleşmeye istinaden ödediği 25.040 TL bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre yapılan hesaplaması sonrasında, 107.919,40- TL karşılığını dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2018/356 ESAS - 2019/527 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2020/900- 2021/579 T.C. SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 7. HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/900 KARAR NO : 2021/579 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN TARİHİ : 12/11/2019 NUMARASI : 2018/356 Esas - 2019/527 Karar ASIL DAVA DAVALI : KUŞADASI T3 VEKİLİ : Av. T2 DAVA TARİHİ : 08/08/2018 DAVALARIN KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan BİR. DAVA TARİHİ : 13/08/2018 KARAR TARİHİ : 19/03/2021 KR....
vazgeçebilme hakkı olduğunu, Devre tatil sözleşmesinden cayma hakkı, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren değil tecrübe ve muayene tarihinden itibaren yani tatil yerinin alıcı tarafından fiili olarak kullanıldığı günden sonra başladığını, ayrıca devre tatil evini ya da evin konumunu beğenmeyen müşterinın devre tatil sözleşmesinden cayarak ödediği paraları geri alabileceğini, müvekkilinin gerek sözleşmenin yapılmış olduğu tarih gerekse de dava tarihi itibariyle sözleşmeye konu hissesini almış olduğu daireden henüz yararlanamamış olduğunu, mal ve hizmetten bugüne kadar da hiçbir şekilde faydalanamadığını, Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde de ön ödemeli devre tatil sözleşmelerindeki olması gereken şekil şartlarının gösterildiğini, müvekkili ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin bu şekil şartlarını bünyesinde barındırmadığından sözleşmenin hali hazırda zaten geçersiz olduğunu, taraflar arasında devre tatilin taksitle satıldığı yönünde de bir uyuşmazlık...