"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan devre tatil sösleşmesinden kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı ... ilçesine götürüldüğü sırada davalı şirketin elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulanması sonucunda 04/07/2007 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını ve bedelini ödediğini, hiç tatil hakkını kullanmadığı halde davalı şirkete ayrıca 180 Euro ödemek zorunda kaldığını, tatil hakkından yaralanmadığından sözleşmenin feshi ile yapılan ödemenin iadesine karar verilmesini istemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 2.9.2005 tarihli devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinden anket ve hediye tatil vaadiyle baskı altında imzalandığını, sözleşmenin hukuka aykırı olduğunu, cayma belgeside verilmediğini, tatil kullanılacak tarihin açık ve net olmadığını bildirip sözleşmenin iptaline, ödediği 323.200.000 liranın tahsilini, davalı elindeki 31 adet senedin iptalini istemiştir. Davalı, satışın kapıdan satış olmadığını, davacının isteyerek işyerinde imzalandığını bildirip, davanın reddini istemiştir....
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 23.7.2009 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız...
KARAR Davacı,16.08.2010 tarihinde davalı şirket ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşmede karalaştırılan 3.000 Euro peşinat 2.500 Euro bedelli iki adet senet ve 630,00 TL yıllık kullanım bedelini ödediğini,devre tatil kullanım hakkının başlangıç tarihi 13.08.2011 olup, bu hakkını kullanmadığını belirterek ödediği toplam bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; cayma hakkının günlük tecrübe ve muayene süresi başlangıcının kullanıma başlama tarihi olacağı, bu durumda dava açıldığı tarihte sözleşme askıda olup, davacının cayma hakkı süresi başlamadığı gerekçesi ile davanı reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
nin aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen devre tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi ve manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının davalıya aidatları ödediği ibraz edilen hesap özeti ile sabit olduğu, davacının tesisten yararlanmaya ilişkin başvuruda bulunduğu, davacının talebinin yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 6.114 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dava konusu somut olayda; davacının 2011 yılı için devre tatil hakkını kullandığı tarafların kabulündedir. Oysa ki mahkemece kısmen kabul kararı verilirken davacının devre tatil sözleşmesi kapsamında ödemiş olduğu 6.114 TL nin tamamına hükmedilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, gezi amaçlı gittiği Emet ilçesinde davalının tesislerine götürülerek psikolojik baskı ile 23.10.2011 günlü 17 yıllık devre tatil sözleşmesi imzaladığını,tatil hakkını kullanmadığını bildirerek sözleşmeden cayma hakkını kullandığını ileri sürerek yaptığı ödemelerin iadesine ve senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmün, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile yaptığı devre tatil sözleşmesine göre cayma hakkını kullanarak ödemelerinin iadesi ve senetlerinin iptali için eldeki davayı açmıştır....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda devre tatil sözleşmesinin feshi koşullarının oluşup oluşmadığı, bunun yanı sıra, davacı tarafından ileri sürülmeyen, tesisin yapı kullanma izin belgesinin mevcut olup olmadığı hususunun mahkemece resen dikkate alınıp alınamayacağı noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle devre tatil sözleşmelerinin hukuki mahiyetine kısaca değinilmesinde fayda vardır. 13. Dünya turizm sektöründe “Timeshare” olarak adlandırılan ve son yıllarda önemli bir yükseliş göstererek turizm sektörünün ulusal ve uluslararası seviyede dinamik bir alanını oluşturan “devreli tatil sistemleri” ülkemizde daha çok, sıkı koşullara (şekil, taşınmazın niteliği vb.) bağlı, sahibine aynî hak sağlayan “devre mülk sözleşmeleri” ve devre mülk sözleşmelerine göre daha kolay hayata geçirilen ve fakat yalnızca şahsî hak doğuran “devre tatil sözleşmeleri” şeklinde uygulanmaktadır. 14....
K A R A R Davacı, 18/08/1987 tarihinde yaptığı devre tatil sözleşmesi gereğince davalı şirketin sahibi ve işletmecisi olduğu ... Tatil Sitesindeki D bölgesi 115 kapı nolu evin 3 ve 9 nolu dönemini, H bölgesi 320 kapı nolu evin 15 nolu dönemini ve A bölgesi 15 kapı nolu evin 2 nolu dönemini kapsayan 15'er günlük devresini satın aldığını, davalı şirketin 2015 yılı devre servis bedelini fahiş miktarda artırdığını, sözleşme dışında ilave külfetler istediğini beyan ederek fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, 99 yıl süreli iki yarı devre tatil döneminin kalan yıllarına isabet eden bedellerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesaplanması ile şimdilik 5.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline, bakiye yıllara tekabül eden sözleşmenin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşmenin iptali talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir....
K A R A R Davacı, davalı ile 29.06.2014 tarihli ... 1073 nolu devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak devre tatil sözleşmesine konu tesisten hiç faydalanmadığını, ... 1. Noterliği nin 25.07.2014 tarihli ihtarnamesi ile cayma hakkını kullandığını belirterek devre tatil sözleşmesinin iptalini ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirketler ise davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesinin feshi ile davalıya devre tatil sözleşmesi kapsamında ödediği bedellerin iadesi talep etmiş, davalı ise davacının devre tatil hakkını kiraya vererek kullandığını, bu konuda imzası olan belgenin bulunduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Davacı, cevaba cevap dilekçesi ve yargılama sırasındaki tüm beyanlarında davalı tarafından dosyaya ibraz edilen belgeler altındaki imzaları reddetmiş ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece,,,,,ve .....’dan alınan 07.09.2015 tarihli rapor hükme esas alınarak dava reddedilmiştir....