Hukuk Dairesinin 16/05/2013 gün ve 2013/11777 E., 2013/12871 K. sayılı kararı ile; "…Davacı, hediye tatil verileceği söylenerek İstanbul Hilton Parksa Otelde yapılan tanıtıma katıldığını, devre tatil satın alma düşüncesi olmadığı halde davalı ile Ilgaz Mountain Resort için 10.2.2009 tarihli sözleşme ile 2048 yılına kadar kullanmak üzere devre tatil satın aldığını ancak basında duyduğu dolandırıcılık haberleri üzerine ayrıca aidatlara da zam yapılması nedeniyle cayma hakkını 9.1.2012 tarihinde kullandığını ayrıca devre tatil hakkını kullanmadığını bildirerek sözleşmenin iptali ile 14.000 TL satış bedeli ile 450 Dolar aidat bedelinin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, sözleşmenin davalı tarafından benimsendiğini, davacıya cayma belgesinin verildiğini süresinde cayma hakkını kullanmadığını ayrıca sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, uluslararası devre tatil sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen miktarın istirdadı istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasanın 6/B maddesinde devre tatil sözleşmelerinin düzenlendiği, anılan maddede de, devre tatil sözleşmesinin "... taşınmazın kullanım hakkının devri yada devri taahhüdünü içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunlu yazılı sözleşme yada sözleşme grubu" olarak tanımlandığı, sözleşmenin resmi olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı gözetilerek aynı yasanın 23. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde özel mahkeme olan tüketici mahkemesi görevlidir. O halde, davaya bakmaya görevli mahkeme İstanbul 5. Tüketici Mahkemesidir....
beklenemeyeceğini göstermekte olduğunu,15/02/2020 tarihte tesise gelerek derhal tahsisi yapılmasını talep etmiş olduğunu, davacının kabul ve taahhüt ettiği 2013 yılından buyana 7 yıldır uyduğu devre tatil sözleşmesi'ne ve dönerli sistemle dönüşümlü kullanım planlamasına aykırı davranmış olduğunu, kısaca davacnın zaten olmayan bir hakkı kullanamadığı için zarar gördüğü iddiasında bulunup bunları yaparken 2 yılık aidat borcunu ödemediğini, 2019- 2020 yılları aidat borçları ödenmeden tahsis talebi sözleşmeye aykırı bulunduğu, davacının taşınmazı devre mülk değil; sözleşme ile devre tatil'e tahsisli olup davacının 1/35 pay sahibi olduğu taşınmazın; ek/2 tapu senedi ve tapu siciline göre devre mülk olmadığı davacı taşınmazın satın aldığı 1/35 hissesini devre tatil hakkı maksatlı yönetiminin planlamasına uyun ve dönüşümlü kullanmayı belirlenmiş aidatı ödemeyi devre tatil sözleşmesinin 7 ve 8C maddeleri ile kabul ve taahhüt ettiğini, hal böyleyken davacının şimdi bu iddiaları kanuna, yönetmeliğe...
AŞ. nin 2003 yılında üst hakkını da satın aldığını, 2004 yılı tatiline çok kısa süre kaldığında davalı ... şirketinin kendisin telefonla arayarak tatilhakkının kullandırılmayacağını bildirdiğini, bu nedenle tatil yapamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere , Sorgun Tatil Köyünde bulunan E.70-72 nolu dairelerde 31.12.2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere her yılın 34. haftası için kazanılmış olan devre tatil haklarının hükmen tespiti suretiyle devre tatil haklarının belirtilen dönemlere kadar aynı şartlarla kullandırılmaya devam ettirilmesinin ve belirtilen dönemlerde mezkur daireye davalıların ve üçüncü şahısların her türlü müdahalesinin 2009/6370-2010/421 önlenmesine, mümkün olmazsa kalan süre için bu standartlarda tatil maliyetinin tesbit edilerek tahsiline, davalılarca 2004 yılında kullandırılmayan devre tatil hakları için şimdilik 2000 YTL maddi tazminat ve 5.000 YTL manevi tazminat alacağının tahsilini istemiş bilahare verdiği dilekçeler ile sözleşmeyi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile yaptığı 15.11.1998 tarihli devre tatil sözleşmesi gereğince, 2002 yılına kadar tatil hakkını kullandığını, ancak 2002 yılından itibaren davalının sözleşme gereğince edimlerini yerine getirmemeye başladığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile, 40 yıl süreli sözleşme nedeniyle ödenen 15000 DM’den 9 yıllık kullanım bedeli düşüldükten sonra kalan 11625 DM’den, şimdilik 2500 YTL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, bedel iadesi, ile devre tatil sözleşmenin iptali istemidir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş olup davalı tarafça istinaf isteminde bulunulmaktadır. İhtilaf devre tatil sözleşmesinin feshi kaynaklı olup Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin 14. Md'sinin 3. Fıkrası "Ön ödemeli devre tatil sözlesmelerinde, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözlesmeden dönme hakkı vardır. Sözlesmeden dönme bildiriminin; sahsi hakka konu ön ödemeli devre tatil sözlesmeleri için yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile ayni hakka konu ön ödemeli devre tatil sözlesmeleri için ise noterlikler aracılıgıyla satıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir." şeklindedir....
KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince,.... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ..... Tatil Sitesinde I bölgesinde bulunan 392 kapı nolu evin 12 nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12....
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin devre mülk sözleşmesi niteliğinde olması davacının 6502 sayılı Kanun'un 3/1- k maddesi gereğince tüketici sıfatını taşıması, davalıların da aynı Kanun'un 3/1- ı-i maddeleri uyarınca satıcı-sağlayıcı olması nedeniyle, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanun'un ''Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri'' başlıklı 50.maddesi aşağıdaki gibidir: (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez. Devre tatile konu taşınmazın inşa edileceği arsa için yapı ruhsatı alınmadan tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi yapılamaz....
Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08.01.2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 3....