KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 13.12.2009 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, tatil hakkının kullandırılmadığını, sözleşmenin haksız şartlar içerdiğini bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu, ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile yapılan ödemenin iadesi ile verilen senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, devre tatil sözleşmesinin feshine, ödenen 2.390 euronun faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, verilen senetlerin iptaline, karar verilmiş; hüküm, davalı ... Leisuru Clup tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde...Pazarlama Ltd Şt ile ... ve Tersa Ltd.Şt.ni davalı olarak göstermiş, davalı olarak gösterilen ... adına Prestij Ltd.Şt.i vekili cevap dilekçesinde, "... " isminin tesisin işletme adı olduğunu, tüzel kişiliğinin bulunmadığını ve hasım olmadıklarını savunmuştur....
A.Ş ile devre tatil sözleşmesi yaptığını, davalının 2001 yılından beri işletmeyi çalıştırdığını, 2004 yılında tesise alınmadığını öne sürerek, tesisten 2025 yılına kadar yararlanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davacı açtığı iki dava ile, 2004 yılında tatil hakkını kullanamaması nedeniyle 7.500 YTL maddi, 2.500 YTL manevi, 2005 yılında tatil hakkını kullanamaması nedeniyle de 1.000 YTL maddi, 2.500 YTL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiş, bu dosyalar da asıl dava dosyası ile birleştirilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... AŞ. ile 01.01.1991 tarihinde Tatil Sertifikası Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereği 7560 DM sözleşme bedeli ve her yıl ödenecek bakım ücreti mukabili her yılın 35. haftası için 31.12.2021 tarihine kadar geçerli olmak üzere ... ... Tatil Köyündeki ... nolu dairenin kullanma hakkını kazandığını, 2001 yılına kadar tatil hakkını kullandığını, 2001 yılında davalı ... AŞ.nin işletmeyi davalı ... AŞ. ye devrettiğini, davalı ... AŞ. nin 2003 yılında üst hakkını da satın aldığını, 2004 yılı 35. Haftasında tatil hakkını kullanmak üzere tesislere gittiğinde alınmadığını, bu nedenle tatil yapamadığını, davalı ......
KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ...mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki .. bölgesinde bulunan 301 kapı nolu evin 15 nolu döneminin ve E bölgesi 175 kapı nolu evin 8 nolu döneminin devre tatil hakkına sahip olduğunu, davalının sözleşmenin 12. Maddesine aykırı olarak, dönemlerini 3....
KARAR Davacı, davalı ile imzalanan devre tatil sözleşmesi gereğince, ... mevkiinde bulunan 911 ve 1139 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki .......
Dava, devre tatil sözleşmesine istinaden devre tatil haklarının kullandırtılmamasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yapılan yargılamada davacı tarafça dosyaya sunulan tatil sözleşmesinin incelenmesinden; dava dışı Turtel Turizm A.Ş ile davacı T1 arasında, sözleşme tarihinden başlamak ve 31/12/2020 tarihinde sona ermek üzere E91- E93 numaralı suit ünitesinde her yılın 24 ve 25.haftalarında 4 kişilik kullanılmak üzere toplam yılda 2 hafta, 30 yıllık tatil sertifikası sözleşmesi imzaladığı, E91- E93 dairelerinde davacının devre tatil hakkının bulunduğu, 1999 yılından itibaren söz konusu tesisin T3 Sanayi Tic....
K A R A R Davacı, davalı... şirketi ile 30.6.2009 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzalandığını, diğer davalı şirketin de tesisin maliki olduğunu, davalıların sorumluluklarını yerine getirmediğini, bu nedenlerle fesih koşullarının oluştuğunu ileri sürerek sözleşmenin feshi ile ödenen bedel ile, tazminat ve aidat bedelinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır....
Borçlu, alacaklının sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirmediğini bu konuyla ilgili Tüketici Hakem Heyetine başvurduğunu ve hakem heyeti tarafından sözleşmeden vazgeçme talebinin kabul edildiğini ve ödeme yaptığı kısım için alacaklı aleyhine genel haciz yoluyla takip yaptığını ve takibin kesinleştiğini sözleşme kapsamında verdiği bonoların bedelsiz kaldığını belirtmiş; alacaklı da vermiş olduğu cevap dilekçesi ile ortada geçerli bir devre tatil sözleşmesi olduğunu ve sözleşmenin bedeli olarak verilen bonoların olduğunu belirtmiştir. Üç ayrı icra dosyasında da takibe konu bonoların taraflar arasında imzalanan devre tatil şözleşmesi kapsamında verildiği çekişmesizdir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında 27.01.2004 günlü devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle ödenen paranın tahsili isteğinden kaynaklandığı anlaşılmakta olup, devre mülk hakkının kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşte- rek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında devre tatil sözleşmesi yapıldığını, sözleşme üzerinden uzun zaman geçtiğini, davacının süresinde caymadığını, davanın haksız olduğu ve reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....