"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı ile 100027 numaralı devre tatil sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereğince 07.03.2015 tarihinde 7.500,00-TL bedelli senet imzalayarak davalıya verdiğini, bu senet karşılığı da davalıya 7.500,00-TL ödeme yaptığını, ancak devre tatil hakkını kullanmadığını ve...14. Noterliği’nin 01.07.2015 tarihli ihtarnamesi ile cayma hakkını kullandığını davalı tarafa bildirdiğini, ancak cevap alamadığını belirterek sözleşmenin feshi ile ödediği 7.500,00-TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini ve 7.500,00-TL lik bononun hükümsüzlüğü ile tarafına iadesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir....
nin aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, tüm edimlerini yerine getirmesine rağmen devre tatil hakkının kullandırılmaması nedeni ile sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin iadesi ve manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının davalıya aidatları ödediği ibraz edilen hesap özeti ile sabit olduğu, davacının tesisten yararlanmaya ilişkin başvuruda bulunduğu, davacının talebinin yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 6.114 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Dava konusu somut olayda; davacının 2011 yılı için devre tatil hakkını kullandığı tarafların kabulündedir. Oysa ki mahkemece kısmen kabul kararı verilirken davacının devre tatil sözleşmesi kapsamında ödemiş olduğu 6.114 TL nin tamamına hükmedilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) TARİHİ : 05/03/2015 NUMARASI : 2013/493-2015/205 Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi ile tatil amaçlı devre mülk adı altında gayrimenkul hissesi satın aldığını, tapuları da devraldıklarını ancak devre tatili hiç kullanmadığından cayma hakkını kullandığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile hisseli gayrimenkul tapularının iptaline, ödediği 75.000TL nin yasal faizi ile iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, geçersiz sözleşme nedeniyle genel mahkemelerin görevli olduğunu ve taşınmazın bulunduğu Afyonkarahisar Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak yetkisizlik itirazında bulunmuş, esastan da davanın reddini dilemiştir....
Devre tatil ve uzun süreli tatil sözleşmeleri, ilk defa 07.11.2013 tarihli 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’unda (6502 sayılı Kanun) ve bu Kanuna dayalı olarak çıkartılan ve 14.01.2015 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde (Yönetmelik) düzenlenmiştir. 4. 6502 sayılı Kanun ile Yönetmelik' te genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş; ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin haklı sebeple feshi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Asliye Hukuk ile Bursa Tüketici mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesine dayalı borçlu olmadığının tespiti ile sözleşmenin feshi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar, davalı .... ile 23.12.1995 tarihinde 100 yıllık devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, satış yapan şirketin hile ile ortadan kalktığını, tatil hakkının Mayıs ayında 3 hafta ile sınırlandırıldığını, 2012 yılından itibaren aidatların fahiş olarak artırıldığını belirterek sözleşmenin 2012 yılı başından itibaren feshedilerek 2012-2095 yılları arası için 4.399 USD'nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile arasında devre tatil sözleşmesi bulunduğunu ancak tatil hakkını kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile ödediği 400 Eüro'nun ve diğer senetlerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalı Şirket arasında 28.7.2006 tarihli devre tatil sözleşmesi bulunmaktadır....
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda devre tatil sözleşmesinin feshi koşullarının oluşup oluşmadığı, bunun yanı sıra, davacı tarafından ileri sürülmeyen, tesisin yapı kullanma izin belgesinin mevcut olup olmadığı hususunun mahkemece resen dikkate alınıp alınamayacağı noktalarında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 12. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle devre tatil sözleşmelerinin hukuki mahiyetine kısaca değinilmesinde fayda vardır. 13. Dünya turizm sektöründe “Timeshare” olarak adlandırılan ve son yıllarda önemli bir yükseliş göstererek turizm sektörünün ulusal ve uluslararası seviyede dinamik bir alanını oluşturan “devreli tatil sistemleri” ülkemizde daha çok, sıkı koşullara (şekil, taşınmazın niteliği vb.) bağlı, sahibine aynî hak sağlayan “devre mülk sözleşmeleri” ve devre mülk sözleşmelerine göre daha kolay hayata geçirilen ve fakat yalnızca şahsî hak doğuran “devre tatil sözleşmeleri” şeklinde uygulanmaktadır. 14....
Taraflar arasında devre satış sözleşmesi imzalamakla birlikte, kullanım başlangıcının 5.3.2003 tarihi olup dönem tarihinin ise 10. hafta olarak kararlaştırılması karşısında cayma süresinin ancak bu tarihte başlayacağının kabulü gerekir. Kaldı ki sözleşmenin 2. maddesinde, devre tatil sahibi üyenin 15 Şubat tarihine kadar P.......A.Ş. rezervasyon bölümüne ön rezervasyon yaptırmak için başvuracağı kararlaştırılmıştır. Bu kararlaştırmada, devre tatil hizmetinin 2004 yılının 10. haftasında davacıya teslim edileceğini göstermektedir. Ayrıca sözleşme düzenlenirken, devre tatilin kullanılacağı dönem olarak 10. hafta şeklinde açık ve net olmayan bir ifade kullanılmamalı, tatilin kullanılacağı dönem belli bir tarih olmalıdır. Bu durumda, dava açıldığı tarihte ve ihtarnamenin gönderildiği tarihte, sözleşme askıda olup, henüz davacının cayma hakkını kullanma süresi başlamamıştır....