veya bölümü fiilen görmesi ve bu surette gerçek anlamda teslimin sağlandığının bu iddiayı ileri süren tarafından ispatlanması gerektiğini, dolayısıyla devre tatil sözleşmesinin iptali için gerekli cayma süresi askıda kaldığını, tüm bunlardan dolayı müvekkili ve davalı arasında imzalanan sözleşmelerin geçersizliğinin tespiti ile iptaline, müvekkilinin ödemiş olduğu toplam 26.805,00 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte müvekkiline iadesine ve imzalanan tüm senetlerin iptali ile müvekkiline ait davalı tarafta bulunan tüm belgelerin tarafına iadesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi' nin aksi yönde ve emsal nitelikte kararları olduğunu, turizm sektörünün koronovirüs nedeniyle durma noktasına geldiğini, bu şekilde verilen kararların da telafisi imkansız sonuçlara sebebiyet vereceğini, bunun yanında davanın tapu iptal ve tescil davası olduğu ve verilecek kararın temyizi kabil bir karar olduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığı iddiası ile istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı iptal ve alacak talebine ilişkindir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2020/693 ESAS - 2021/167 KARAR DAVA KONUSU : Devre Mülk Sözleşmesinin Feshi - Alacak KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemece, Davanın KABULÜ İLE, 30/11/2014 tarih ve 06801 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, sözleşme sebebi ile davacı tüketicinin davalıya vermiş olduğu 15.650,00-TL bedelli 25 adet senedin iptaline, 2.200,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 30.11.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....
yıllık bakım ve yönetim giderinin son ödeme tarihine kadar ödenmesi gerektiğini, Yönetim Planının 24. maddesi gereği devre mülk sahibinin yönetici şirketin belirlediği yönetim ve genel gider kararlarına uymayı taahhüt ettiğini, 25. madde gereği giderlerin döviz cinsinden belirlenip tahsil edileceğini, yıl sonunda hesapların kesinleşmesi üzerine ödemede fazlalık olmuşsa iade edileceği, borç var ise tahsil edileceğini ve belirlenen tarihte ödenmeyen bedeller yönünden döviz üzerinden %10 oranında gecikme tazminatı ödeneceğini, Devre Mülk Sözleşmesinin 20 vd. maddelerinin de aynı mahiyette olduğu, her yıl işletme projesi ile belirlenen avansın en geç Ocak ayı sonuna kadar ödenmesi gerektiğini, aksi halde icra takibi açılabileceğini ve ödeme yapılmadığı için icra takibi başlatıldığını, ilgili sözleşmeler uyarınca her yıl Kasım/Aralık ayında işletme projesinin hazırlandığını, mülk sahiplerine mektup ile bildirildiğini, son ödeme tarihinin 15 Ocak olduğunu, bu tarihten sonra %10 gecikme cezası...
Satış sözleşmesinin imzalanmasından önceki reklam ve tanıtım aşamalarında dağıtılan broşürlerde ise satıcı Gazipaşa İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi ile birlikte Gazipaşa Belediyesinin ‘devre mülklerin proje, yapım, işletme, bakım ve çevre düzenini üstlendiğinin’ belirtildiği, Belediyenin güvencesi altında devre mülk satışları yapmak üzere Belediye Başkanlığı adına temsilci sıfatıyla Şirket ortağı ve yetkilisi Mesut Aytekin’e Belediyece yetki verildiği, Şirket muhasebecisi ve denetmeni olarak bizzat Belediye görevlisinin yetkilendirildiği ve devre mülk inşası amacına yönelik olarak Belediyenin tapu payının davalı şirkete temlik edildiği; dolayısıyla davalı ......
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin davacı tarafın cayması nedeniyle feshi ile peşin verilen para ve senetlerin iade edilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin davacı tarafın cayması nedeniyle feshi ile peşin verilen para ve senetlerin iade edilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
K A R A R Davacı, 20.01.2011 tarihinde adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış sözleşmesi ile 4 adet devre mülk satın aldığını, davalı şirkete 4 adet devre mülk için toplam 31.800,00-TL ödediğini, 2 adet devre mülkün gecikmeli olarak 10/07/2014 tarihinde teslim edildiğini, diğer ikisinin teslim edilmediğini, sözleşmeye göre devre mülklerin 30/12/2012 tarihine kadar bitirileceğinin kararlaştırıldığını, aksi halde gecikilen her ay için 200,00 TL cezai şart ödeneceğinin belirtildiğini, söz konusu iki adet devre mülkün geç tesliminden kaynaklanan bedelin tarafına ödenmediğini, bu sebeple mahrum kalınan kira alacağı karşılığı olarak şimdilik 100,00-TL’nin ve 7.600,00-TL cezai şartın davalıdan tahsilini ve ayrıca teslim edilmeyen 2 adet devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen 15.900,00-TL’nin iadesi ile sözleşmelerden kaynaklı 13.200,00-TL cezai şartın tarafına ödenmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....