Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkin olduğu ve davalıya ödenen bedelin iadesinin istendiği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08/01/2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr/develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir....
Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Tüketici Mahkemesi ve ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesince (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - KARAR- Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. ... 1....
Devre Tarihi: 29 Ağustos / 12 Eylül olan sözleşme ile devre mülk satın aldığını, söz konusu devre mülkün süresi içerisinde teslim edilmediği gibi bu yerlerinde ne zaman yapılacağı, müvekkiline ve diğer devre mülk satın alanlara teslim edileceğinin de belli olmadığını, müvekkilinin tüm iyi niyetli girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, müvekkiline devre mülkün teslim edilmediğini, müvekkilinin devre mülk için ödemiş olduğu 8.685,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA :Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş, davalı tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) açılan dava hakkında 12/07/2018 tarih ve 2016/477 Esas, 2018/332 Karar sayılı kararı ile dosyanın görevli ve yetkili Ankara 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ile kira bedelinin tahsili istemine ilişkin olarak açılan davada İzmir 4. Tüketici Mahkemesi ve Yalova 2....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasında kurulan devre mülk sözleşmesinin iptali ile, davacı tarafından davalı tarafa sözleşme kapsamında ödenen bedelin iadesi talebine ilişkin olup, 634 sayılı Yasa'nın 57 vd. maddelerindeki yasal düzenlemeler dikkate alındığında, sözleşmenin içeriği itibarı ile, devre mülk satışına ilişkin bulunduğu ve akdedildiği ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Yasa md. 3/h maddesinde mal kavramı içine tatil amaçlı mallar da girdiğinden, devre mülk hakkı da tıpkı devre tatil hakkı gibi tüketici işlemlerinin konusu haline geldiğinden, işbu dava yönünden tüketici mahkemelerinin görevli olması nedeniyle, davalı vekilinin göreve ilişkin istinaf itirazlarının yerinde bulunmadığı anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... Tüketici ve ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Kocaeli 2. Tüketici ve Yalova 4....
Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08/01/2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 6502 sayılı Kanun’un 50.maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait bağımsız bölümle ilgili olarak davalı ile devre mülk satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre davalının 21.000- TL ödemeyi davacının da bağımsız bölümün belirlenmiş devreler ile sınırlı devre mülkün satışını ve tapuda tescilini gerçekleştirmeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalının tüm ödemeyi yaptığını, bağımsız bölümün davalı kullanımına tahsis edildiğini, sözleşme edimlerinin karşılıklı olarak ifa edildiğini, ancak sözleşmelere istinaden 5000 civarı kişiye tapuların devredilmesine rağmen ve davalı yanın her yıl istisnasız devre mülkü malik sıfatıyla kullanmasına rağmen ısrarla devre mülk tapusunu almaktan imtina ettiğini beyanla müvekkili adına kayıtlı devre mülk tapusunun iptali ile davalı adına tesciline, bu talebin mümkün olmaması halinde sözleşmenin feshi ile 35.000- TL rezervasyon bedeli tutarındaki cezai şart tazminatı 2.964,50- TL operasyon bedeli, 1.387,51- TL tadilat...